Anus tradutor Francês
534 parallel translation
Birisi kesin olarak bir kadının anüsünü arzulamadığında, bin tane neden bulunabileceğini bilmelisiniz.
Vous devriez savoir qu'il y a mille occasions oů l'on ne désire pas l'anus d'une femme!
" Tapılacak bir kıçın var, küçük, tatlı bir anüsün.
" Le voilŕ l'adorable derričre, le doux petit anus...
- Anus?
- Anus?
Anus'ün çoğul hali...?
Le vocatif pluriel de anus, c'est...
Anüste kanama var.
Des saignements à l'anus.
Ölüm sırasında anüsü genişlemiş anüsün biraz üzerindeki çatlak cinsi münasebet yaşadığını gösteriyor.
Anus dilaté au moment de la mort. Légère déchirure indiquant la pénétration.
Ben sana iş bulmak için anüsümü yırtıyorum ve bana kızıyor musun?
Je me casse l'anus à te trouver un boulot et je me fais engueuler?
Anüsünden mi?
De l'anus?
Ona anüs denir.
Ça s'appelle un anus.
Son seçmeden sonra, anüsümü yaladığına minnettardı.
Après sa dernière audition elle était si reconnaissante qu'elle m'a léché l'anus.
Ama kesinlikle koca kafalı biri bu!
Mais c'est un trou d'anus! Justement!
Bu habis kıçı, kraliyetin sinesine sarmak üzereydim.
J'allais serrer ce trou d'anus contre mon sein princier!
Sinenizi, kıçlardan kurtarma işinde faydalı olduğuma çok memnunum.
Ravi d'avoir pu préserver votre sein princier d'un anus roturier. Bravo!
Şapşal polisler gelmeme izin vermiyor. Pekala.
Le coincé de l'anus refuse de me laisser entrer.
Bir gün Dell'i, koca bir hamam böceğini poposunun içine sokarken yakalamış.
Un jour, elle a surpris Oell, qui se mettait un gros cafard en plein sur l'anus.
Kravatınız hoşmuş, Teğmen Anüs.
Belle cravate, Lieutenant Anus... Monsieur!
Sana anüs diyorum, Anüs.
Pour un anus, Anus.
Anüs, kıçındaki baklayı çıkarır mısın?
Qu'est-ce que t'as, Anus?
Hey, Anus.
Hé, Anus, ils ont fait ce machin...
Naylona sarılmış paketleri... mideye, anüse hatta cesetlere bile yerleştiriliyor.
Ils insèrent la drogue dans les préservatifs puis ceux-ci dans l'estomac, l'anus ou même des cadavres.
Spastik sütun nasıl? - Ne yapıyorsun?
Ça va ton anus artificiel?
"Anüs!"
"Anus!"
Eğer menideyse, bu hastalık hakkında olağan dışı bir şeyler olmadıkça anüste ya da vajinada birikmesi bir fark yaratmamalı bu da kadınların da hasta olabileceği anlamına gelir.
Si c'est dans le sperme, sauf chose inhabituel il ne devrait pas y avoir de différence qu'il soit déposé dans l'anus ou le vagin ce qui veut dire que les femmes sont aussi exposée.
Kıç sevici Rim Jobbers, Amcığım ve Sekiz Çük,
Les insatiables lécheurs d'anus, Huit pines et un p tit con,
Popon hâlâ ağrıyor mu?
Tu as encore mal à l'anus?
Ne dersin Guthrie, Archie anüsle vajinayı birbirinden ayıramamış.
Qu'en dis-tu, Guthrie? Cet Archie confond anus et vagin.
Anüsünün nasıl göründüğünü hayal edebiliyor musun?
Peux-tu imaginer à quoi ressemble son anus.
Penisini tam anüsüne sokmak ister misin? Anüsüne kuvvetle ittirmek?
Ça te dirait de le lui mettre dans l'anus, bien profond?
Yeah, şurdakide ur-anus sanırım.
Et là, on dirait Uranus. ( ton anus )
- Anal seks, astım, AIDS...
Anus, asthme, anal.
Kürtaj... sivilce... anal seks...
Avortement... anus... sexe anal...
İyi ama yağ olmadan da tadını aldığın tek şey domuzun dübürü.
Oui, le gras masque le goût d'anus de porc.
... "Kıçım Olmadan Asla" Gerçek bir hikayeden uyarlandı.
"Jamais sans mon anus". Une histoire vraie.
KIÇIM OLMADAN ASLA KIÇIM OLMADAN ASLA Gerçek bir hikâyeden alınmıştır.
"Jamais sans mon anus", tiré d'une histoire vraie.
Göt nakli yapıyoruz. Tek umudumuz bu.
On va tenter une greffe d'anus.
Eğer kıçın yoksa, kıç kaslarında olamaz.
On peut pas faire de la rétention anale si on n'a pas d'anus.
Vajinal, oral ve anus salgı kontrolleri yapılacak.
- Je n'en ai pas trouvé. Après les prélèvements vaginaux, anaux et oraux, on sera fixé.
Gözün yolu görsün biraz!
Ote-toi la tête de l'anus avant de conduire!
Bacaklarini kafanin arkasina koyup kicini yalattigin zaman kullanilir.
C'est lever la jambe pour qu'on vous lèche l'anus.
Götüm nasıl görünüyor?
Comment est mon anus?
Kilitlenme için ANUS-6370'ye yaklaşın.
Mise à quai à ANUS-6370.
Çamaşırlarında, derilerinde, saçlarında, ağızlarında ya da anüslerinde kanıt olabilecek bir sperm bulamadık.
On n'a trouvé aucune trace de sperme sur les vêtements, la peau, les cheveux, la bouche ou l'anus.
Belki bu soru sizin zamanınızı harcayabilir ama yasama bu soruyu sormayı yasaklamamış, Sayın Yarma.
La question vous fait perdre votre temps... mais n'est pas interdite, votre Anus.
Biz hergün senin g.tüne bakiyoruz ya.
On doit bien jeter un coup d'oeil à ton anus tous les jours.
Şimdi tekrar "Sherry ve Anüs" teyiz.
Et maintenant, la suite de Sherry et Anus.
Anüs, ben ciddiyim.
Anus, je suis sérieuse!
- Örneğin, bir müşteri anüsünden "çikolatalı deniz yıldızı" diye bahsetmeyi tercih ediyordu.
Un client fantaisiste a appelé son anus "l'étoile de mer en chocolat".
Antineoplastik, dudaklardan anüse kadar sindirim sistemi ve... saç folikülleri de dahil, pek çok bölgedeki... sağlıklı hücreleri kaçınılmaz olarak etkileyecek.
L'antinéoplastique affectera inévitablement certaines cellules saines, y compris celles qui bordent le système digestif des lèvres à l'anus et les follicules capillaires.
Yaşam çizgisi çalışma kartını zorla anüsüme sokmamı söyledi!
Il m'a dit de m'enfoncer la Ligne de Vie dans l'anus!
Bir kadına, anüsüne bir şey sokmasını söylemenin cezasız kalmaması gerektiğini düşünüyorum.
Je ne pense pas que dire à une femme de s'introduire un objet dans l'anus fasse partie des choses sans conséquences.
... 6 ay içinde tüm iç organların iflas eder.
Vous étiez bon pour l'anus artificiel. Vous êtes folle.