Anwar tradutor Francês
316 parallel translation
Anwar arkadaşın nerede?
Où est ton ami, Anwar?
Anwar Band Co kilitli!
Anwar Band Co. avait fermé! C'est sûr.
Anwar onun posterlerini alır.
Anwar, surtout fais en sorte qu'il n'oublie pas.
Anwar'ın seni gördüğünde kızardığı gibi!
Comme Anwar quand il vous voit!
Enver Sedat'la... gitmem gerekiyor.
Je devrai aller avec, euh... Anwar Sadat.
Anwar, arabayı ön tarafa getir.
Amenez la voiture, Anouar.
Tam adın Anwar.
Ton vrai nom c'est Anouar?
Anwar çabuk ol, yemeği kaçıracaksın!
Anouar, viens vite, tu vas rater le repas.
Anwar canavar!
Anouar, l'animal!
"Yapmak" fiilinin şimdiki zamana çekimi. Anwar?
Anouar, conjugue-moi le verbe "faire" au présent.
Benim Anwar...
C'est moi Anouar...
Anwar, dikkatli ol! Şehir güvenli değil bugünlerde.
Sois prudent Anouar, la ville n'est pas sûre ces jours-ci.
Dr. Anwar Samir, 30 yaşında, bekar, Suudi Arabistan kökenli. Lord Hastanesi'nde üç yıllık stajyer.
Le Dr Anwar Samir, trente ans, célibataire, originaire d'Arabie Saoudite, en troisième année d'internat à l'hôpital Lord.
Dr. Anwar Samir. 30 yaşında, bekar.
Le Dr Anwar Samir. 30 ans, célibataire.
Martin, Samantha. Anwar'ın evini ve kız arkadaşını kontrol etmenizi istiyorum.
Martin, Samantha, vous allez enquêter à son appartement et sur la petite amie.
Anwar, ben Dr. Falk.
Anwar! C'est le Dr Falk!
Üzgünüm Anwar ama bu kararı etkileyen başka unsurlar var.
Je regrette, Anwar, mais il y a d'autres facteurs qui interviennent.
Üzgünüm Anwar ama mektubu yazsam bile seni kabul edeceklerini sanmıyorum.
Je regrette, Anwar, mais même si j'écrivais cette recommandation, je doute qu'ils vous acceptent!
- Bir terörist olduğunu mu düşünüyorsunuz?
- Vous croyez qu'Anwar est un terroriste?
Anwar geçen yaz bir biyoteknoloji şirketinde altı hafta çalışmış.
Anwar a fait un stage de 6 semaines dans une boîte de biotechnologie.
Anwar'ın banka kayıtlarını aldık.
Nous venons de recevoir son relevé bancaire!
Bu soruşturmadan sonra sence Anwar kendi alanında iş bulabilecek mi?
C'est vrai, après cette enquête, tu crois qu'Anwar pourra se trouver un boulot dans son secteur!
Anwar'ı tanıyorum ama diğer adamı tanımıyorum.
Anwar, je le connais, mais je ne reconnais pas l'autre homme.
- Anwar'ın başı dertte mi?
- Anwar a des problèmes?
Size Anwar'ın bir şeyden suçlu olduğunu söyleyemem.
Je peux vous dire qu'Anwar n'a sûrement rien fait du tout!
Anwar bildiği ve içinde bulunduğu dünya arasında kararsız durumda.
Anwar est déchiré entre le monde qu'il connaissait et le monde où il vit.
Bu ülkeyi ve Anwar'ı seviyorum ve şimdi insanlarıma dönmek zorundayım.
J'adore ce pays et Anwar également. Je dois retrouver les miens.
Sence Anwar hakkında doğruları mı söyledi?
Tu penses qu'il a dit vrai pour Anwar?
Onlara güvenme Anwar!
Ne les écoute pas, Anwar!
Evin her tarafında Anwar'ın parmak izleri var.
Et les empreintes de son ami Anwar sont dans tout l'appartement.
Dün gece geç saatte Kamal ve Anwar'ı gelirken görmüş. Kör kütük sarhoşmuşlar.
Elle a vu Kamal et Anwar rentrer tard cette nuit, soûls comme des vaches.
Anwar kesinlikle bir şey arıyormuş.
Anwar cherchait sûrement quelque chose.
Az önce Anwar'ın amiri Dr. Falk'dan bir telefon aldık.
On vient d'avoir un appel du patron d'Anwar, le Dr Falk.
Kapıcısı, Anwar'ı evinin dışında silah sallarken görmüş.
Son concierge vient de voir Anwar devant son immeuble avec une arme.
Anwar geçen bin dolarlık üç çek yazmış. Bozdurmak için. Ama arkasındaki imza ona ait değil.
Le mois dernier, Anwar a fait 3 chèques au porteur de 1 000 $ chacun, payés en liquide, mais la signature qui est au dos n'est pas la sienne, alors je l'ai comparée avec celle de Kamal sur son certificat de travail!
- Anwar, Kamal'a para verir.
- Anwar a prêté du fric à Kamal!
Kamal korktu ve Anwar onu ortadan kaldırdı.
Kamal s'est dégonflé et Anwar a préféré le tuer.
Anwar'ın kız arkadaşı, Lindsey pediatride çalışıyor.
Tu sais, la copine d'Anwar, Lindsey, elle est en pédiatrie!
Anwar öldürdü.
Anwar l'a tué.
Beni dinle Lindsey, sadakatine saygı duyuyorum ancak sen ve Anwar için zaman azalıyor.
Lindsey, votre loyauté est touchante, mais le temps joue contre Anwar et contre vous.
Anwar, Kamal'ın öldürülmesindeki ana şüphelimiz.
Anwar est soupçonné d'avoir assassiné Kamal.
- Evet Anwar.
Oui, Anwar!
- Anwar bunu biliyor mu?
- Est-ce qu'Anwar le savait?
Müdürü aradım. Anwar'ın tarifine uyan bir adam bomba ihbarından bir saat önce oradaymış.
J'ai appelé le gérant, un type ressemblant à Anwar y est passé à peu près une heure avant l'alerte à la bombe.
Anwar bu yüzden Kamal'ın anahtarlarını almış olmalı.
C'est sûrement pour ça qu'Anwar avait pris ses clés.
- Bu Anwar'ın 911 araması.
- L'appel d'Anwar au numéro d'urgence.
Bu Anwar.
C'est Anwar!
Anwar da onu durdurmaya çalışıyordu.
Et Anwar a essayé d'empêcher ça!
Anwardan başka kim onlara rüşvet veririr?
Qui d'autre qu'Anwar pour les gâter autant?
- Enver Sedat?
Anwar Sadat?
- Anwar!
- Anwar!