Arden tradutor Francês
204 parallel translation
Glen Arden'a gidiyorum... Parmacheene Belle iğnesine takılmalarını izleyeceğim.
Je vais à Glen Arden, où elles mordront à la Parmacheene Belle.
- Glen Arden'da değildir.
- Pas à Glen Arden.
Evet. Glen Arden'da balık tuttum.
Je le sais, j'y ai pêché.
Glen Arden'daki en büyük, yakalanması en zor alabalık.
Le plus gros sandre de Glen Arden, impossible à attraper.
Ellen Arden hususundaki taraflar hazır mı?
La partie Ellen Wagstaff est là?
Bu Arden meselesi, çok karışık bir dava.
L'affaire Arden est compliquée...
- Sen, Arden misin? - Evet.
Vous êtes M. Arden?
Anladığım kadarıyla Bay Arden, eşiniz Ellen Wagstaff Arden, Hindi Çin açıklarında kaza geçiren antropolojik keşfin bir üyesiydi.
Ainsi, votre femme, Ellen Wagstaff Arden, était membre d'une expédition anthropologique dont le bateau fit naufrage.
"Ellen Wagstaff Arden, 3 aylık süre için fotoğrafçı olarak işe alındı."
"Ellen W. Arden a été engagée trois mois comme photographe."
Bangkok'a gidip, konuşabildiğim bütün tanıklarla konuştum, bunlar da Ellen Wagstaff Arden'in...
Je suis allé à Bangkok, interroger les survivants. Ils ont tous affirmé qu'Ellen avait été...
Bu vesile ile, Ellen Wagstaff Arden'ın kanunen öldüğünü duyuruyorum.
Je déclare Ellen W. Arden légalement décédée.
- Sayın Hâkim, Bay Arden, 21 yaşından büyük. - Şimdi olmaz, Bianca.
Votre Honneur, M. Arden est majeur.
- Bay Arden burada mı? - Evet, hanımefendi. - Bay Nicholas Arden?
M. Nicholas Arden est là?
- Hayır, Bay Arden daha gelmedi.
Pas encore.
- Ben, Arden.
- Je suis M. Arden.
- Pardon.
- M. Arden...
Bay Arden'ı çağırabilir misiniz? Bay Arden'a telefon var.
Pourriez-vous faire appeler M. Arden?
- Bay Arden, eğer müsaitseniz Bayan Arden sizi görmek istiyor. Bak şimdi, benim güzel...
Si vous êtes disponible, Mme Arden aimerait vous voir.
Müşterilerimizin özel hayatına karışmayı sevmeyiz. Onlar kendi işine, biz de kendi işimize bakarız. Ama eşiniz Bayan Arden, yine sizi arıyor.
Je ne veux pas me mêler de votre vie privée, chacun s'occupe de ses affaires, mais votre femme vous cherche.
C suitindeki Bayan Arden'i bağlayın lütfen.
Passez-moi Mme Arden, suite C.
Gerçek, kurgudan daha şaşırtıcıdır. - Bayan Arden.
Bianca, voilà la situation :
Size, telefon var.
Ma femme... - Mme Arden?
Bay Arden, ilk eşiniz Ellen Wagstaff Arden'dan herhangi bir haber aldınız mı?
Avez-vous eu des nouvelles de votre première femme?
Sizinle tanışmak benim için zevktir, Bay Arden.
J'ai beaucoup entendu parler de vous.
Havva, bana sormak istediğiniz sorular olduğunu söyledi, Bay Arden.
Eve m'a dit que vous aviez des questions à me poser. Oui.
- Görüşürüz, Bay Arden. - Güle güle, ihtiyar.
Salut, mon vieux.
Hayır, Bay Arden hemen dönecek.
Non, M. Arden repart tout de suite.
Temiz yaşam ve Elizabeth Arden.
Bonne hygiène de vie et Elizabeth Arden.
Çok ünlü bir tiyatro sanatçısı olan annesi Linda Arden'in çok büyük bir hayranı ve yakın bir dostuydum.
J'étais une amie de sa mère, la grande actrice américaine Linda Arden.
Aslında bunu şöyle anlatmak isterdim ; eşsiz bir şevk, benzersiz bir coşku, şıklık, ince jestler, nüans sanatı ile tıpkı büyük tiyatro sanatçısı Harriet Belinda gibi ya da Linda Arden.
Je souhaiterais pouvoir la décrire avec l'incomparable brio, l'art achevé, le charme, les gestes délicats, le pouvoir expressif de la grande tragédienne Harriet Belinda.
Linda Arden tüm kariyeri boyunca Bayan Hubbard kadar zor bir rolü hiç üstlenmemişti. Bu olağanüstü intikamın beyni ve organizatörü.
Linda Arden n'a jamais eu un rôle aussi difficile que Mme Hubbard, l'organisatrice de cette extraordinaire vengeance.
Hepimiz, Linda Arden'i hayatının sonuna kadar yatağa mahkum eden tedavi edilemez hastalığının iyileşmiş olmasına sevinmeliyiz.
J'en déduis que la grande Linda Arden est guérie du mal incurable qui la "clouait au lit".
Dale Arden, Majesteleri.
Dale Arden, Votre Majesté.
Dale Arden, Ajan Zarkov'un kontrolünde.
J'ai localisé Dale Arden. Elle est sous la conduite de Zarkov.
Babamın, Dale Arden'la işi bitene kadar onu burada sakla.
Gardez-le pendant que mon père fait la conquête de Dale.
Bir mekik yolla. - Barin, Zarkov ve Dale'i getirsinler.
Qu'une navette ramène Barine, Zarkov et Dale Arden.
Sen, Acımasız Ming, evrenin mutlak hakimi bu dünyalıyı, Dale Arden'ı, İmparatoriçeliğe kabul ediyor musun?
Vous, Ming l'Impitoyable, Maître de l'Univers, acceptez-vous de prendre pour l'heure, la Terrienne Dale Arden pour Impératrice?
Arden üzerinde devriye uçuşu yapıyordum.
Non? Je patrouillais au-dessus des Ardennes quand il a surgi face à moi, tous canons dehors.
Phoenix Arizona'daki Elizabeth Arden'ın termal kaplıcalarına gitmeyi tercih ettiler.
Elles préfèrent séjourner au centre Elizabeth Arden à Phœnix, Arizona.
Konuklarımız neden ayrılıp Elizabeth Arden'a gidiyor?
Alors... pourquoi nous quittent-elles pour Elizabeth Arden?
Burası makyaj odası değil.
Et toi... T'es pas chez Elizabeth Arden!
Bay Arden.
M. Arden.
- Hal Arden.
Hal Arden.
Hal Arden'dan bahsediyorsunuz, Michelle Charters'a saldırdığı iddia edilen kişi.
Hal Arden? Celui qu'on accuse de viol.
Bay Arden'a telefon var.
On demande M. Arden!
Bay Arden.
M. Arden?
Birinci sınıf bir otel yönetiyoruz, Bay Arden.
Ici, c'est un hôtel de première catégorie.
- Korkarım dönemeyeceksiniz, Bay Arden.
Je reviens.
Ben, Arden.
Je m'appelle Arden.
- Bay Arden?
M. Arden!
- Çok eşlilik mi? Bizimle gelir misiniz, Bay Arden?
Veuillez nous suivre.