Aspirin tradutor Francês
919 parallel translation
- Aspirin falan yutsana!
- Tu as essayé l'aspirine?
Sana biraz aspirin getireceğim.
Et encore de l'eau chaude.
Sana bir aspirin getireyim.
Je vais te chercher une aspirine.
- Aspirin. Bu olur mu? - Sanmıyorum.
J ´ ai de l ´ aspirine.
Ah, bu peruk o kadar sıkı ki, yanında bir de aspirin göndermeleri gerekirdi.
Cette perruque est vraiment trop serrée.
-.. aslında aspirin alıyordu.
Il ne prenait qu'une aspirine.
Belki bir aspirin...
Prends un cachet!
- İşte aspirin, canım.
- Ton cachet.
Sıcak bir limonata ve aspirin içmesini sağlayın.
Faites qu'il boive du jus de citron chaud, et qu'il prenne de l'aspirine.
Yatağa uzandığında ona ateşi için bir aspirin vereceğim.
Je vous donnerai une aspirine.
Sana bir aspirin getireyim.
Tu es fiévreux.
Aspirin nerede?
Marina! Et l'aspirine?
- Bir aspirin, lütfen.
De l'aspirine s'il vous plaît.
Sana ne diyorlar? Aspirin mirasçısı mı?
Comment on vous appelle, l'héritière de l'aspirine?
Sıhhiyenin elinde sadece aspirin ve tentürdiyot var.
Ils n'ont qu'aspirine et désinfectant.
Biliyorum, aspirin.
J'apporte un pansement!
Doktor babam, ağrıları dinsin diye anneme aspirin vermişti.
Mon pêre lui a fait prendre de l'aspirine.
- Ne bu? - Ateşin için aspirin.
Un cachet pour la fièvre...
Başınız ağrıyorsa, bir aspirin yutarsınız.
Pour la migraine, il y a l'aspirine.
İyi, belgeleri ona verirken, yanında da bir kutu aspirin ver!
N'oubliez pas de Iui donner un tube d'aspirine.
Ona aspirin almasını söyledim o da yuttu.
Je lui ai dit : "Prends un cachet". Elle l'a pris.
Sonra ona bir tane daha aspirin almasını söyledim onu da yuttu.
Alors, j'ai dit : "Prends-en un autre." Elle a pris un autre cachet.
Bir aspirin içtim.
J'ai pris une aspirine.
Bir aspirin içip yatacağım.
Une aspirine et au lit.
Geçmezse, aspirin al, çiğ yumurta ve Worcestershire sosu ile lahana turşusu suyu iç. Süt ve viski de içebilirsin.
Sinon avale 3 aspirines, des œufs crus, ou un jus de choucroute!
Şu an için bir aspirin getirebilirsen yeterli.
Mainenant, si vous pouviez juste... m'apporter de l'aspirine.
Havadaki nem yüzünden. Bir bardak su getirirlerse, bir aspirin alacağım.
Si on m'apportait l'eau du thé, je prendrais une Aspirine.
Painter, kamarama biraz daha aspirin yolla.
Painter, faites-moi porter de l'aspirine. Mon mal de tête empire.
İşte burada. Aspirin.
Je cherche mon tube d'aspirine.
Aspirin, başka ne olabilir ki?
De l'aspirine, quoi d'autre?
İki aspirin!
Deux aspirines.
Aspirin mi?
De l'aspirine?
Bir aspirin, iş yapabilir.
Une aspirine. Apte.
Yeni hastaneden doktor için aspirin alırım.
J'irai chercher de l'aspirine ä l'höpital en construction.
Aspirin!
De l'aspirine!
Çok aspirin istiyorsunuz.
Vu cette aspirine!
Bazılarında oluyor. Hatta bazılarına Aspirin bile dokunuyor.
Il y en a, chez certains, même après une aspirine.
Aspirin var mı?
Qui a l'aspirine?
- Git aspirin getir.
- Descendez lui en acheter.
Çok yakında hastalarım,... bana güvenip de aspirin bile içmeyecekler.
Bientôt, je ne pourrai plus prescrire... de l'aspirine à mes patients sans qu'ils doutent de moi.
Eğer insanların başağrıları olmasaydı aspirin endüstrisi nasıI ayakta kalırdı?
Après tout, si les gens n'avaient pas mal à la tête... qu'arriverait-il à l'industrie de l'aspirine?
Vitajex'in içeriğinde, aspirin granülleri ve size biraz enerji verebilecek az miktarda şeker var.
Vitajex renferme quelques milligrammes d'aspirine, et un peu de sucre qui donne de l'énergie.
- Aspirin aldın mı?
- Tu as pris de l'aspirine?
Aspirin vereyim mi?
De l'aspirine?
- Aspirin vereyim mi?
De l'aspirine?
- Aspirin demiştiniz.
De l'aspirine.
19 tane, aspirin mi?
Dix-neuf aspirines?
2 tane aspirin. 19 erkek!
Deux aspirines. Dix-neuf hommes!
Bir aspirin al.
Prends une aspirine.
- Biraz APC alsan iyi olur. - İstemiyorum. ( APC aspirin, fenesetin, kafein )
- Prends des cachets.
Aspirin ister misin? - Hayır, hayır.
Une aspirine?