Atlanta tradutor Francês
1,236 parallel translation
Günümüzde evliler ve Atlanta, Georgia'da yaşamaktalar.
Ils sont mariés à présent et vivent à Atlanta, en Géorgie.
Birkaç yıl evvel, Atlanta'ya taşınmadan önce.
Il y a deux ans, avant qu'il déménage à Atlanta.
- Atlanta uçağı bir saat sonra. - Atlanta mı?
Le vol pour Atlanta est dans 1 h.
Atlanta Falcons.
Les Atlanta Falcons.
Evet, çocukluğumdan beri sevmişimdir o takımı, Atlanta Falcons'u.
Depuis tout jeune, j'ai toujours aimé les Atlanta Falcons.
Kazanan maskot Atlanta'nın Whatsit'i ve Montreal'in vampiri gibi diğer unutulmaz maskotların arasına katılacak.
Elle rejoindra d'autres mascottes célèbres comme le machin d'Atlanta ou le vampire de Montréal.
Atlanta Şahinleri süper turnuvaya katılacaklar! Ne?
Et les Faucons d'Atlanta joueront le Superbowl!
Red'in programına göre Atlanta'ya 3 gün içinde varmalıyız. Bebek işi.
Selon le programme de Red, on doit être à Atlanta dans 3 jours.
Yalvarırım Dimitri, Sydney'e gel ve bana Atlanta'ya kadar eşlik et. Hemen.
Je vous en prie, Dimitri, venez à Sydney et accompagnez-moi à Atlanta.
Atlanta'ya iki buçuk saatlik yolumuz var.
Nous sommes à 2 heures et demie d'Atlanta.
Neyse, bizi Atlanta'da güvenli bir yere götüreceksin.
Ils seront bientôt en lieu sûr, à Atlanta.
Yalvarırım Dimitri, Sydney'e gel ve bana Atlanta'ya eşlik et. Hemen.
Je vous en prie, Dimitri, venez à Sydney et accompagnez-moi à Atlanta.
Nekhorvich'in Atlanta'daki Salgın Hastalık Merkezine gitmek için uçağa bindiğini biliyoruz.
Voilà ce qu'on sait : Nekhorvich prend l'avion pour aller à l'agence de santé publique à Atlanta.
- Bobby Jones Atlantalı.
Bobby Jones est d'Atlanta!
Atlanta Journal'de yazıyor.
Il écrit dans l'"Atlanta Journal."
Bay Robert Tyre Jones, Jr., Atlanta, Georgia'dan.
M. Robert Tyre Jones, Jr. d'Atlanta, Gêorgie.
Dinle. Bir şey duydum... Atlanta Emory'de bir doktor varmış.
Ecoute, j'ai entendu parler de ce... de ce médecin à la clinique d'Emory, à Atlanta.
Atlanta'da arkadaşların partileri için yemek yapardım.
Je cuisinais pour mes amis à Atlanta.
Atlanta'da, Sherman'ın iç savaşta izlediği yolu ziyaret etmelisiniz. Virginia'da Güneyli Lee'nin savaşı kaybettiği yerde mutlaka jambonlu sandviç yiyin.
Sherman's War Trail à Atlanta, sandwich au jambon chez Lee Comeuppance.
Belki Atlanta da elektriklerin kesilmesini sağlayabilirim.
Je vais faire couper le courant.
Tony Candlewell, 30 yaşında.
- Tony Candlewell. Directeur d'une boîte de communication d'Atlanta. 30 ans.
Atlanta'dan Vegas'a kadar.
Imaginez ça d'Atlanta à Las Vegas.
Atlanta'dan Chicago'ya öyle mi?
D'Atlanta ou Chicago?
- İş için mi oradaydınız? - Hayır.
Voyage d'affaires à Atlanta?
Atlanta'ya bir uçak bileti aldık.
On a un billet pour Atlanta.
O zaman işim bitti demektir. En iyi ihtimalle, Atlanta'ya geri yollarlar.
Je suis foutu, dans le meilleur des cas, ils me renvoient à Atlanta.
Bu efsanevi kayıp şehir Atlanta!
C'est la légendaire citée engloutie d'Atlanta!
Atlanta'ya hoş geldiniz!
Bienvenue à Atlanta!
Demek Atlanta senin zamanında bir Amerika şehriydi, öyle mi?
Atlanta était une ville américaine à ton époque?
Hayır! Antik Atlanta, havaalanından fazlasıydı!
La Vieille Atlanta était plus qu'un hub de Delta!
Atlanta karada bir şehirdi.
Atlanta était une ville enclavée.
Yaşasın Atlanta!
Salut Atlanta!
Cole, Atlanta'da becerdiğin o kızı bütün kasabanın duymasını istemezsin değil mi?
Cole, si je racontais ce que tu as fait au type d'Atlanta?
- Atlanta'da dövüşebilirim.
- Je peux boxer à Atlanta.
Ön eleme maçını Atlanta'da Jerry Quarry ile yapacağım. Ama bize muhalif olanları baskı altına almamız gerekecek.
Je ferai un combat préliminaire contre Jerry Quarry... mais il faut lancer la machine.
Atlanta'dan kardeşinin at kuyruğu ile ip atlayan bir kız ile döneceğiz. Ko-ko! O-la!
Nous revenons avec une fillette d'Atlanta qui saute à la corde avec les couettes de sa sœur.
Elleri görelim askerler. Grew ve Atlantic City'den gelen... Babası için.
On applaudit le cadet Drew et son père, venu tout droit du théâtre d'Atlanta.
İkinizden biri daha önce Atlanta'ya gitti mi?
L'un de vous est déjà allé à Atlanta?
Burası ağustos ayındaki Atlanta gibi.
- On dirait Atlanta en août.
Georgia, Atlanta.
Georgia, Atlanta.
Beni Atlanta'ya yolladıklarında, adam dövmekten doğruca ıslahevine gönderildim.
Quand ils m'ont envoyé à Atlanta et ils m'ont envoyé en correctionnelle et j'y ai rencontré ce type.
Atlanta'ya vardığımızda, baştan başladım, kendimi sıfırdan inşa ettim.
Quand on est arrivé à Atlanta, j'y ai réfléchi. Je me suis relevé.
- Atlanta, Georgia
- Atlanta, Géorgie
- Atlanta, GA. 30398
Atlanta.
"Riverbend Sitesi, 415 Landover, Atlanta, Georgia."
"Résidence Riverbend, 415 Landover. Atlanta, Géorgie."
Araba kiralayıp New York ya da Atlanta'daki havaalanlarına gitmediği ne malum?
Qui vous dit qu'il n'est pas à New York ou Atlanta?
Çünkü ben New York'ta ya da Atlanta'da değilim.
Je ne suis ni à New York ni à Atlanta.
İşlediğiniz suçların ağırlığını... küstahça kanundan kaçmış oluşunuzu... ve ABD yasalarını hiçe sayışınızı göz önüne alarak... çocuk mahkemesinde yargılanma isteğinizi reddederek sizi... Atlanta kapalı cezaevinde 12 yıl hapse mahkum ediyorum.
Vu la gravité de vos crimes, l'audace dont vous avez fait preuve et votre mépris total des lois des États-Unis, je ne peux que rejeter votre demande d'être jugé comme mineur et vous condamne à 12 ans de réclusion dans la prison d'Atlanta.
Kaçıp ABD sınırları içinde kalırsan, seni 50 yıllığına Atlanta'ya geri göndeririz.
Fuis ici et on te renverra à Atlanta pour 50 ans.
- Para yok mu? Daha yeni Atlanta.
L'U.S. Open vient d'avoir lieu à Atlanta.
Atlanta'daki işi yapmam gerekiyordu.
On était sur un coup à Atlanta.