Augusta tradutor Francês
197 parallel translation
- Bakın Bay Lester ben Augusta'daki bankadanım.
- Voyez-vous, M. Lester, je travaille pour la banque d'Augusta.
Augusta'daki bankada.
L'argent est à la banque.
"O odunları Augusta'ya götürüp satmak akıllıca olmaz mıydı?"
"Ce serait malin d'aller vendre ce bois à Augusta!"
Memnun olabilir Augusta'ya götürme zahmetine girmeden.
Il sera très content de le vendre sans s'embêter à le transporter jusqu'à Augusta.
- Dude yavrum Jeeter, Augusta'ya odun götürüp satmak ister.
- Dis-moi, Dude, Jeeter veut aller vendre le bois à Augusta.
Augusta'ya mı?
Augusta?
- Augusta'ya hiç araba sürmemiştim!
- J'ai jamais conduit jusqu'à Augusta.
Pearl, Augusta'ya gitti.
Pearl est partie à Augusta.
Dedim ya, Augusta'ya gitti.
Je te dis qu'elle est partie à Augusta.
Augusta'daki pamuklu bez fabrikalarına kaçtılar güzel elbise giyip şapka takmak için.
Mais elles sont toutes parties pour les ateliers d'Augusta. Elles voulaient des jolis vêtements et un chapeau.
Augusta'ya gidip onu bulsam eve getirmeme izin verir mi?
Tu crois que si j'allais à Augusta, elle rentrerait avec moi?
Bay Lester, neden Augusta'ya gidip fabrikada iş bulmuyorsunuz?
Pourquoi n'allez-vous pas travailler dans les ateliers de filage?
Sen oraya git çocukları ara.
Tu n'as qu'à aller à Augusta retrouver le reste des enfants.
- Augusta civarından.
- Il est d'Augusta.
- Pazartesi öğlen döneceğim.
Charmante est tante Augusta également.
Augusta teyzenin yarın çaya geleceğini çok iyi biliyorsun.
Ce n'est pas le genre de chose dont on parle en privé. Je veux simplement récupérer mon étui.
Evet, Augusta teyze ve Gwendolen.
Mais ce n'est pas ton étui. Cet étui est un cadeau d'une femme du nom de Cécilia.
Eğer Bunbury'nin sağlık durumu son derece kötü olmasaydı, bu akşam seninle yemek yiyemezdim, çünkü Augusta Teyzeye bir hafta önceden verilmiş sözüm var.
Moi, je chante de manière expressive. Oui, monsieur. Avez-vous préparé les sandwichs au concombre pour Lady Bracknell?
Bir fincan çay ile söz verdiğin şu güzel salatalıklı sandviçlerden bir tane alacağım.
j'espère que tu te comportes bien. Je me sens très bien, tante Augusta. Ce n'est pas du tout la même chose.
Tabi Augusta Teyze. - Buraya otur Gwendolen.
En fait, les deux choses vont rarement ensemble.
Senden önümüzdeki Cumartesi Bay Bunbury'ye hastalanmamasını söylemeni istemek durumundayım.
Je suis complètement désespéré, tante Augusta. Pas de concombres, même en payant comptant. Ça n'a pas vraiment d'importance, Algernon.
Bayan Fairfax, sizinle tanıştığımzdan beri, sizi her bayandan daha çok beğeniyorum... şeyden beri...
Je parlerai à Bunbury, tante Augusta, s'il a toute sa conscience et je peux vous promettre qu'il sera tout à fait bien samedi. Naturellement, organiser une soirée n'est pas facile.
- Algy... - Evet Augusta Teyze.
Aucun précédent baptême me concernant.
Sevgili Augusta Teyze, söylemek istediğim kendisinin öyle bulunduğuydu.
Certainement. C'est la seule chose à faire.
- Evet, Cecily ile nişanlandık Augusta Teyze.
Pourquoi vouliez-vous faire croire que vous étiez le frère de mon tuteur?
Ama bir an bile bunun bana engel olmasına müsaade etmedim. - Sanırım evliliğinize rızamı bildirmenin vakti geldi. - Teşekkür ederim Augusta Teyze.
Vous comprendrez que toute communication entre vous-même et ma fille doit cesser immédiatement.
Sonrasında da çaya kaldı ve bütün keki yiyip yuttu. Davranışlarını daha da duygusuz yapan şey kardeşim olmadığını baştan bilmesiydi.
Ma chère tante Augusta, le docteur a découvert que Bunbury ne vivait plus, c'est ce que je veux dire, donc Bunbury est mon.
Büyük babasının vasiyetinin hükümlerine göre, 35 yaşına kadar reşit sayılmayacak.
Je suis fiancé à Cécilia, tante Augusta. Je te demande pardon?
34 yıl önce bir gün, Lord Bracknell'in Yukarı Grosvenor Caddesi 104 numaralı evinden - içinde erkek bir bebek bulunan bir bebek arabası ile ayrıldın.
Il serait bon que le mariage se fasse très vite. Merci, tante Augusta. Pour parler franchement, je suis défavorable aux longues fiançailles.
Bu soru bir an önce cevaplansa iyi olur. Augusta Teyze, Bayan Prism beni çanta ile bıraktığında vaftiz edilmiş miydim? Evet sanırım seni babanın adı ile vaftiz etmişlerdi.
j'avais aussi un grand cabas où je devais placer le manuscrit d'une oeuvre de fiction que j'avais écrite pendant mon temps libre.
Aksine Augusta Teyze, ömrümde ilk kez ciddi olmanın hayati öneminin farkına vardım.
Mais qui a le droit de jeter la pierre à quelqu'un qui a tant souffert? Le repentir ne peut-il effacer un acte de folie? Y aurait-il une loi pour les hommes et une autre pour les femmes?
Kadınım, aşağı inin Aşağı inin
Tante Augusta, quand Miss Prism me perdit, avais-je déjà été baptisé?
Kadınım aşağı inin çeviri ve senkronizasyon g _ crew
Mon neveu, ne sombre pas dans la vulgarité! Au contraire, tante Augusta. j'ai enfin compris pour la première fois de ma vie, qu'il importe d'être Constant.
Ona güvenme Augusta.
Méfie-toi.
Beni hayal kırıklığına uğrattın. Gerçekten, bu kadar dar görüşlü olabilir misin?
Tu es désespérante, Augusta!
Rahibe Augusta, yeni rahibe adayımızı giyinme odasına götürün.
Soeur Augusta, emmenez notre nouvelle recrue se changer.
Augusta Terzi.
Augusta Terzi.
"Bayan Augusta Terzi."
"Signora Augusta Terzi."
Evet, Augusta Terzi.
Oui, Augusta Terzi.
Augusta Terzi'den ayrılmadan önce mi, ayrıldıktan sonra mı?
Avant ou après avoir quitté ta femme?
Bay Terzi, Augusta'yı en son ne zaman gördünüz?
Monsieur Terzi, quand avez-vous vu Augusta pour la dernière fois?
Augusta, nüfuzlu adamları severdi.
Augusta aimait les hommes de Pouvoir.
"... Bayan Augusta Terzi'yi soğukkanlılıkla... "
"... j'ai tué madame Augusta Terzi... "
Cinayet masasına az sonra Augusta Terzi'nin mücevherlerini, katilin bir ayakkabısını ve cinayet silahını içeren bir paket gelecek.
La criminelle vient de recevoir un paquet avec les bijoux d'Augusta Terzi, une chaussure du meurtrier et une lame de rasoir.
"Cinayet masasına az sonra Augusta Terzi'nin mücevherlerini..."
"A la criminelle est arrivé un paquet..."
"... katilin bir ayakkabısını ve cinayet silahını içeren... "
"... avec les bijoux d'Augusta Terzi... "
- Lady Bracknell...
Tante Augusta, sûrement.
Onunla olmam gerektiğini düşünüyorlar.
- Bien sûr, tante Augusta. Dieux du ciel, Lane!
Onun dürüst olmadığından şüpheleniyorum.
Algernon! Oui, tante Augusta?
Augusta Teyzenizi öpebilirsiniz.
C'est une vraie Lady, cultivée et l'image même de la respectabilité.
- Augusta Terzi'ye.
- Augusta Terzi.