English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ A ] / Autolycus

Autolycus tradutor Francês

89 parallel translation
- Kendi işine bak, Autolycus.
Mêlez-vous de vos affaires, Autolycus.
Ben Autolycus'ım... Hırsızların Kralı.
Je suis Autolycus, le roi... des voleurs.
Gabrielle... Autolycus... gerçeklerden korkmayın, onunla yüzleşin.
Gabrielle, Autolycus, ne craignez pas la vérité.
Autolycus, bunun üstüne gitmek zorundasın.
Tu dois être avec nous.
Autolycus, masum bir insan ölecek.
Autolycus, un innocent va mourir.
Ne beni bir aptal havasına koyar biliyor musun, Autolycus? - Ne?
Tu sais ce qui me met en rogne?
Autolycus, Kleopatra şimdi seni görecek.
Autolycus, Cléopâtre va te recevoir.
Hala sağlam mısın, Autolycus?
- Es-tu ferme, Autolycus?
Çok şükür sensin.
Autolycus! Heureusement que c'est toi!
Oh, ve sen mükemmelsin, Autolycus? Bak, bak.
Parce que t'es parfait, toi?
Hayır, iyi bir kalbin var, Autolycus.
- Non, tu as bon cœur.
Autolycus, sen de Jett'i buluyorsun.
Autolycus, cherche Jett.
Monlik burada, hırsılığın efendisiydi... Autolycus'a bir veya iki şey öğretti.
Monlik est un grand voleur, il a formé Autolycus.
- Autolycus, sakinleş.
Autolycus, reste calme.
- Autolycus, dinle beni.
Autolycus, écoute-moi.
Ondan uzak dur! - Autolycus?
Eloigne-toi d'elle!
Açıklamayı deneme, Autolycus.
Ne tente pas d'expliquer, Autolycus.
- Bunu senin yapacağını asla düşünmezdim, Autolycus.
Je n'ai jamais pensé que tu ferais cela, Autolycus.
- Autolycus... neler oluyor?
Autolycus... Qu'es-ce qu'il se passe?
- Autolycus, senin üzerinden konuşacağım.
Oh, maintenant elle est de retour. Autolycus, je vais m'exprimer à travers toi.
Autolycus... ellerini popomdan çek.
Autolycus. Hein? Otes tes mains de mes fesses.
Autolycus.
Autolycus.
- Autolycus?
Autolycus.
- Autolycus, bizi bu hapishaneden çıkartabilir misin?
Autolycus, pouvez-vous nous sortir de cette prison?
- Autolycus- olmanın nasıl birşey olduğu deneyimini yaşamana izin verdim.
Je te laisse l'expérience de ce que c'est agréable d'être Autolycus.
Bütün böbürlenmene ve gösterişine rağmen, Autolycus, sen iyi bir insansın.
Malgré toutes fanfaronnades et bravades, Autolycus, tu es une bonne personne.
Autolycus.
Autolycus!
- Autolycus.
- Autolycus!
Autolycus hayvan değil!
Autolycus n'est pas une brute!
Autolycus mu?
Autolycus?
- Dinle, bu Autolycus ile ilgili değil!
- Je ne parle pas d'Autolycus!
Zeyna, Autolycus ile ilgili fikirlerini değiştirmiş olmalı.
Xena a expliqué le cas d'Autolycus.
Autolycus, sen bir dahisin.
Tu es un génie, Autolycus!
Autolycus, bu tahtayı kırmak için birşeyler bul.
Autolycus, trouve un outil pour forcer la coque.
Autolycus, senin grubun hazır mı?
- Autolycus, vous êtes prêts?
Autolycus?
Autolycus!
Autolycus, eğer çalınmış malı hak sahipleri için bulup getirirsen, buna çalma denmiyor.
Ce n'est plus du vol si tu la rends!
Bu Autolycus yoluyla yapılmış olmalı.
On va faire ça à ma manière.
Balık çörekleri! Balık Çörekleri! Bizimle çalışmak belki Autolycus'u etkileyecektir.
Il changera peut-être... ou pas.
Autolycus korkunç bir yanlışın intikamını almak için hırsız oldu.
Il est devenu voleur pour venger un crime.
Görüyor musun, işte o Autolycus'u belirleyen andı.
C'est là qu'Autolycus a mal tourné.
Bu da - onun yolunun - bir parçası.
C'est la manière d'Autolycus.
Autolycus etrafa bakmayı bitirene kadar onları burada dışarıda tutmalıyız.
Il faut rester dehors pour Autolycus.
Autolycus'a... eski Hırsızların Kralı'na.
Autolycus! Ex-roi des voleurs.
Etrafını saran en sağlam şu zincir 20 feet ( 6 metre ) uzunluğunda, Autolycus... dünyadaki en iyi 200 kilitle donatılmış. İyi.
Tu es ligoté avec une chaîne de cinq mètres verrouillée par deux cents cadenas parmi les meilleurs.
Dışarıdan bakıldığında sen her zaman sakinsin Autolycus... ama ben aptal değilim.
Tu te donnes des airs flegmatiques.
Ve Autolycus'un seni kurtaracağını sanma. 200 tane en sağlam kilitle onu bağlattırdım.
Autolycus ne te sauvera pas, il a 200 cadenas autour du corps.
Şimdi Tarsus'un erkek kardeşini öldüren kişi olduğunu bildiğimizden... Autolycus'un kendi yöntemiyle kazanmasına izin vermemiz artık daha gerekli.
Si c'est Tarses qui a tué son frère, il faut le laisser faire.
- Şimdi, Gabrielle, bekle bir dakika.
Autolycus. Maintenant, Gabrielle, attend une minute.
Çaldığın hançer, Autolycus. - Ne?
La dague que tu as volé, Autolycus.
- Autolycus?
Autolycus?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]