Avatar tradutor Francês
1,659 parallel translation
Avatar yaşıyor.
L'Avatar est vivant!
Sadece Avatar, Tüm dört elementin ustası, Onları durdurabilirdi.
Seul l'Avatar, maître des 4 éléments, pouvait les arrêter.
Ve ağabeyim ile ben yeni Avatar'ı keşfettik.
Mon frère et moi avons trouvé le nouvel Avatar.
Avatar'ın önceki bölümlerinde...
Dans les derniers épisodes d'Avatar
Avatar yaşıyor.
L'Avatar est vivant.
Katara, sana şahsen Avatar sözü veriyorum, Bu oyunu oynamayı, alışkanlık haline getirmeyeceğiz.
Katara, en tant qu'Avatar, je te fais la promesse que ces arnaques ne deviendront pas une habitude.
Şahincik, Avatar takımına hoşgeldin.
Fauconou, bienvenue dans l'équipe Avatar. Je suis Sokka, ton nouveau maître.
Yalnızca, dört elementte de ustalaşmış olan avatar onları durdurabilirdi.
Seul l'Avatar, maître des 4 éléments, pouvait les arrêter.
Yüz yıl sonra kardeşim ve ben yeni avatarı bulduk.
Cent ans ont passé. Mon frère et moi avons trouvé le nouvel Avatar.
AVATAR Son Hava Bükücü
AVATAR LE DERNIER MAÎTRE DE L'AIR
Avatar'ın önceki bölümlerinden...
Dans les derniers épisodes d'Avatar
Sanırım avatarla dövüşmek için biraz yaşlıyım.
Je crois que je suis un peu vieux pour combattre l'Avatar.
Merhaba Avatar.
Eh bien, bonsoir, Avatar.
Yüz yıl sonra kardeşim ve ben yeni avatarı bulduk.
Cent ans ont passé. Mon frère et moi avons trouvé le nouvel Avatar. Un maître de l'air :
KHaRSas Avatar'ın önceki bölümlerinde...
Dans les derniers épisodes d'Avatar
Ve sonra sen çabucak bu gizemi avatar stiliyle halledersin.
Et tu pourras résoudre le mystère vite fait bien fait, façon Avatar.
Avatar Aang.
Avatar Aang.
Böylelikle kendi avatarınızı yaratırsınız.
C'est comme ça que vous créez votre avatar.
KHaRSas Avatarın önceki bölümlerinden...
Dans les derniers épisodes d'Avatar
Neden babama avatarı öldürenin ben olduğumu söyledin?
Pourquoi as-tu dit à père que j'avais tué l'Avatar?
Tabi eğer avatar bir şekilde hala hayattaysa.
À moins que, d'une manière ou d'une autre, l'Avatar soit encore en vie.
Ba Sing Se'de kardeşi Zuko'yu buldu ve beraber avatarla yüzleştiler.
À Ba Sing Sé, elle a trouvé son frère, Zuko. Et ensemble, ils ont affronté l'Avatar.
Ve avatar düştü, ve Toprak Krallığı düştü.
L'Avatar est tombé, et le royaume de la Terre est tombé!
Yani, avatarı yakalayamadım.
Alors, je n'ai pas capturé l'Avatar.
Avatarı öldürdün.
tu as tué l'Avatar.
Avatarı yakalayamadığın için babamın sana nasıl davranacağı konusunda. çok endişeli görünüyordun.
Tu avais l'air si inquiet de la façon dont père te traiterait pour ne pas avoir capturé l'Avatar.
Avatarı yenme zaferini sana bırakmakla ne gibi bir kazanç elde edebilirim ki?
Que puis-je bien gagner à te laisser récolter les lauriers pour avoir vaincu l'Avatar?
Ama ben Aang'in dunyayı kurtarabileceğine inanıyorum. AVATAR Son Hava Bükücü
Mais je crois qu'Aang est capable de sauver le monde.
Bence, grubunuza katılıp Avatara ateş bükmeyi öğretmemin vakti geldi.
Je voudrais rejoindre votre groupe et enseigner à l'Avatar la maîtrise du feu.
Ne yani, sadece bin yıl önce durdukları yerde durarak süper eski Güneş Savaşçısı enerjisi mi edineceksiniz.
Alors quoi, tu espères capter de l'énergie de guerrier du Soleil en te mettant où ils étaient il y a mille ans? Soit je trouve une nouvelle façon de maîtriser le feu, soit l'Avatar devra chercher un nouveau professeur. En gros.
Lütfen, genelde bu kartı pek oynamam ama, ben Avatar'ım.
J'utilise rarement cet argument, mais... je suis l'Avatar.
Biz de Ateş Prensi ve Avatar'ız.
Le prince du Feu et l'Avatar?
Sadece, dört elementin ustası Avatar onları durdurabilirdi.
Seul l'Avatar, maître des 4 éléments, pouvait les arrêter.
Ağabeyim ve ben yeni Avatar'ı bulduk.
Mon frère et moi avons trouvé le nouvel Avatar.
Avatar hakkında bilgi toplamak için Güney Kutbu'ndan buzlu sularından Ba Sing Se'nin duvarlarına kadar cesurca bir maceraya atıldılar.
"qui a parcouru le monde pour récolter des informations sur l'Avatar " du Pôle Sud au cœur de Ba Sing Sé.
Ben Avatar'ım aptal şey, buraya neşe saçmaya geldim.
Je suis l'Avatar, voyons! J'apporte joie et rires.
Bunu nasıl söylersin? Haydi, bir süreliğine Avatar'ı unutup masaj yaptıralım.
Oublions l'Avatar et offrons-nous un massage.
Ateş Ulusu'nun felaketiyim.
Le fléau de la nation du Feu! Je viens sauver l'Avatar.
Avatar'ı oynayan kadın ise, bana hiç benzemiyordu.
Cette femme qui joue l'Avatar ne me ressemble pas du tout.
Ben Avatarım.
Je suis l'Avatar.
Avatar'ın hala hayatta olduğunu düşünüyorum.
Je crois que l'Avatar est vivant.
AVATAR Son Hava Bükücü Çeviri :
AVATAR LE DERNIER MAÎTRE DE L'AIR
Ama avatarı ele geçiremedim.
Mais je n'ai pas l'Avatar.
Ben icabına bakarım. Avatar geri döndü.
Je m'en occupe.
Avatar öldü.
L'Avatar est mort.
Çeviri :
AVATAR LE DERNIER MAÎTRE DE L'AIR
Ama ya benim avatar olduğumu öğrendiklerinde?
Mais quand ils sauront que je suis l'Avatar...
AVATAR SON HAVA BÜKÜCÜ
AVATAR LE DERNIER MAÎTRE DE L'AIR
Avatar'ı yakalayıp, onurumu yeniden kazanmalıyım.
Je dois capturer l'Avatar pour retrouver mon honneur!
Avatar benimdir!
L'Avatar est à moi! Attendez, qui va là?
Avatar, günü kurtarmak için geri döndü.
L'Avatar est de retour pour tous vous sauver!