Avery tradutor Francês
1,983 parallel translation
Çok popüler bir salonun var Avery. Özellikle de benim merkezimdeki bazı namussuz polislerin geldiği.
Vous avez un gymnase plutôt populaire, Avery, spécialement avec quelques uns de mes flics véreux de mon commissariat.
Asla bitmez Avery.
Oh, ce n'est jamais fini, Avery.
Üç yıl sonra oğluma dejeneratif bir hastalık teşhisi konulunca her şey değişti.
Bien, plus tard, il y a trois ans tout a changé, quand mon fils, Avery - - il a été diagnostiqué d'une maladie dégénérative.
Avery, bu Five-O'dan Binbaşı McGarrett.
Avery, c'est le Commandant McGarett du Five-O.
O şeref bana ait Avery.
Tout l'honneur est pour moi, Avery.
Sabah Avery'le buluşacağım.
Je dois rejoindre Avery dans la matinée.
Senin, Avery Barkley için olduğunu biliyorum çünkü arkadaşlarını hiç düşünmüyorsun.
Tu le sais. Je sais que y a qu'Avery Barkley qui compte, car tu ne t'inquiètes sûrement pas de tes amis.
Bayan Avery Barkley olacaktı.
Mme Avery Barkley.
Avery...
Avery...
Ben de. "Avery'nin Eskileri" diye bir kulüp kurmalıyız.
Moi aussi. On devrait monter un groupe qui s'apelle "Les ex d'Avery".
Çünkü bundan sonra "Avery Barkley Gurubu" olarak devam etmeyeceğiz.
Parce que je ne pense pas qu'on marchera avec "le groupe de Avery Barkley" desormais, C'est sûr.
Dün gece J.T. ve Avery'nin gurubundan kalanlarla sahne aldığını duydum.
J'ai entendu que tu as joué avec JT et le reste du groupe d'Avery hier soir.
Doktor Avery'nin çok güzel gözleri var.
Dr Avery a de beaux yeux.
Bir saniye Avery.
Juste une seconde, Avery.
Avery hâlâ Stuart'ın ameliyatında mı?
Avery est toujours avec Stuart?
Tamam, Avery.
OK, Avery.
- Doktor Avery.
- Dr Avery...
Ben Avery, resepsiyondan.
Avery, de la réception.
Avery, o iş çok çabuk olmaz.
Avery, ça n'arrive pas si rapidement.
- Avery çalıyor.
Avery est en train de la jouer.
Avery Barkley'in grubu yazısından "in" i ve "grubu" nu çıkart.
Tu sais quoi? Enlève le "le" et "groupe".
Şu andan itibaren sadece Avery Barkley.
A partir de maintenant, c'est juste Avery Barkley.
- Avery'i muşambaya sarıp nehre mi atmalıyız?
L'enrouler dans une bâche, le lâcher dans une rivière?
Avery'yi izlemeye mi gittin?
Tu es allée voir jouer Avery?
- Avery'nin eski grubu olduğu için mi böylesin?
C'est parce que c'est l'ancien groupe d'Avery?
- Avery'le alakalı değil.
Ce n'est pas à propos d'Avery.
Ben Avery Barkley.
Je suis Avery Barkley.
Annem beni delirtiyor. Harper Avery Vakfı'nda daha çok öne çıkmalıymışım.
Ma mère... me casse les pieds pour que je m'implique dans la fondation H. Avery.
Öfkeli Avery geri döndü.
L'Avery fâché est de retour.
Annem yüzünden. Yıllardır Boston'a dönüp Harper Avery Derneğinin başına geçmem için başımın etini yer durur.
C'est ma mère qui me tanne pour retourner à Boston et avoir un rôle de dirigeant à la fondation Harper Avery.
O yüzden öfkeli göründüğünü san- -
- Ça, c'est l'Avery fâché.
Senin için yapabileceğim bir şey var mı Avery?
- Que puis-je faire pour toi?
Birkaç düzenleme yapıp Avery'nin burun ameliyatını yeniden programa aldım.
J'ai modifié le planning, Avery peut faire sa rhinoplastie.
Harper Avery Derneğinin size bu konuda yardımcı olmak istediğini söylemekten mutluluk duyuyorum.
J'ai le plaisir de vous annoncer que la fondation Harper Avery aimerait beaucoup vous soutenir pour ce projet.
Avery'le buraya taşındığınızda, kiranızı zamanında ödeyeceğinize söz verdiniz.
Quand vous et Avery avez emménagé ici, vous avez promis que vous payeriez toujours le loyer à l'heure.
- Avery'nin sana borcu yok muydu?
Avery ne te dois pas de l'argent?
Avery, bu iyi bir şey.
Avery, c'est bien.
Yeni şarkısı "Kiss" le alternatif Country dünyasında başarı kazanmış yükselen yıldız Avery Barkley'le birlikteyim.
Je suis ici avec la star montante Avery Barkley, qui traverse la musique country tel un cyclone avec son nouveau single "Kiss"
Avery yürürken bir çekim daha yapabiliriz.
Peut-être qu'on peut filmer l'endroit, avec Avery qui se promène.
Avery?
Avery?
"Avery Barkley'in Nashville'i."
"Le Nashville d'Avery Barkley".
Ama aslında Avery'nin gitar odası.
Mais en réalité, c'est la réserve des guitares d'Avery.
Avery Barkley.
Uh, Avery Barkley.
Hastane yönetiminde Jackson Avery'nin sözü bizden daha mı çok geçecek gerçekten?
Jackson Avery a vraiment plus de poids que chacun de nous dans la gestion de cet hôpital?
İdarenin oy hakkı bulunan bir üyesi ve ayrıca Harper Avery Derneğinin de temsilcisi.
Il est un membre votant de l'équipe de la direction et il représente aussi la fondation Harper Avery.
Harper Avery'ye parayı bastırdıkları için minnettarım ama böyle birini- - - Plastik cerrahı?
Je suis reconnaissante à Harper Avery pour cette injection de liquidité, mais je... je ne vais pas laisser ce... ce....
Harper Avery Derneği- -
La fondation Harper Avery...
Annen işte, Avery.
Ta mère, Avery.
Ne derseniz deyin Harper Avery Derneği olmasaydı hiçbirimiz burada olmazdık.
Bien, dis ce que tu veux, mais sans la fondation Harper Avery, aucun d'entre nous ne serait là.
Avery.
Avery.
Catherine Avery'yle konuşacağım.
Je vais parler à Catherine Avery.