Avram tradutor Francês
126 parallel translation
Konuş, Avram.
Parle, Avram.
Avram, konuş.
Avram... Parle!
Söyle bana, Avram bir yerlerde iyi bir şeyler oluyor olmalı?
Dis-moi, Avram, de bonnes choses doivent bien arriver quelque part, parfois...?
Biz Avram Amca'da kalacağız.
Nous serons chez l'oncle Abraham.
"Biz Avram Amca'da mı kalacağız?"
"Nous serons chez l'oncle Abraham"...
Avram.
Avram!
Benimki Darryl.
- Avram. Avram.
Ama siz yanlış bir şey yapmadınız.
Avram. Mais vous n'avez rien fait de mal.
Mahvolduk. Özür dilerim, Avram.
Et voilà Matt, on est foutus.
Zamanını boşa harcadım.
Avram, désolé de vous avoir fait perdre votre temps.
Haham Avram Belinski San Francisco köyünde size katılmak üzere Polonya'dan ayrıldı.
"Le rabbin Avram Belinski a quitté la Pologne " pour vous rejoindre dans votre village de San Francisco.
Avram güzel ailenizin resmi için size teşekkür ediyor.
" Avram vous remercie pour votre charmante photo de famille.
Güle güle, Avram.
- Au revoir.
Güle güle.
- Au revoir Avram.
- Avram, buraya su getir.
Attends! Attends, je n'ai pas fait exprès.
Taptaze su hemen geliyor.
- Avram, apporte de l'eau par ici. - J'arrive.
- Avram. - Ne? Ne oldu?
J'ai de la bonne eau fraîche qui arrive.
Vur onu, Avram!
Il va prendre l'autre arme!
Vur onu, Avram!
Tue-le! Tu ne comprends pas?
Bak, kumun içinde!
Tue-le Avram!
Adım Avram Belinski. Polonya'da küçük bir köyden geliyorum. Ve sakın insanları görünüşleriyle değerlendirmeyin!
Je m'appelle Avram Belinski et je viens d'un petit village en Pologne, et on ne juge pas les gens sur leur apparence!
Sağol, Avram.
Merci, Avram.
Bu kadar, Avram.
A ca, Avram.
Avram, manastıra ihtiyacım var.
Avram, je dois arriver au monastère.
ve sana da teşekkürler Avram... Değişmez sadakatine ve adamına
Et merci, Avram... pour votre egard de fidélité et de dévotion.
Gidelim, Avram.
Venez, Avram.
" Ve tanrı Avram'a dedi ki,..... kendi topraklarından kendini al,..... doğduğun yerlerden uzaklara, babanın evinden uzaklara,...
"Et Dieu dit à Abraham : Eloigne-toi de ta terre, " de l'endroit où tu es né, de la maison de ton père
Bundan sonra sana David Ben-Avram desek nasıl olur?
À partir d'aujourd'hui, on t'appellera David Ben-Avram.
Bu yarmulke * seni koruyacaktır, David Ben-Avram.
Cette kippa te protègera, David Ben-Avram.
Avram, bunları soğanla birlikte kızart.
Avram, fais frire ça avec des oignons.
Kuzen Avram.
Cousin Avram.
Bunu sırf kuzenin Avram'a iyilik olsun diye yapıyorum.
Je fais ça seulement pour rendre service à ton cousin Avram.
Gayet iyi bir fiyattı Avram.
C'était un prix juste, Avram.
Tamam Avram, nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum.
D'accord. Avram, je ne sais pas comment vous remercier.
New York'taki kuzenim Avram'dan bir telefon aldım.
J'ai eu un appel de mon cousin Avram à New York.
Avram?
Avram?
Konuş, Avram.
Vas-y, Avram.
Avram, bu konuşmak değil.
Avram!
- Avram. - Avram.
- Dites, vous, c'est quoi?
Avram.
Venez comment déjà, Avrum?
Avram, bu kardeşim Matşew Diggs.
Avram, voici mon frère, Matthew Diggs.
Çok naziksin, Avram.
C'est vraiment gentil de votre part Avram.
ışte şurası, Avram.
Le voilà Avram.
Yolculuğunda sana faydası olmasını umuyoruz, Avram kardeş.
Nous espérons tous que ça vous aidera pour votre voyage frère Avram.
Paco.
- Avram.
Burada vedalaşıyoruz, Avram.
Comment ça?
Bizi öldürecek! Vur!
Tue-le Avram!
Ateş et!
Tue-le Avram!
Vur onu, Avram!
Tue-le!
Çeviri : ashram Avram Kapulu avramkapulu @ turkcealtyazi.org
Inspiré de "L'Homme qui se souvient de ses vies antérieures"
Adı Avram.
Son nom est Avram.