English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ A ] / Ayağım

Ayağım tradutor Francês

3,763 parallel translation
- Hiç, yakınlarda bir araştırma görevi. Ayağım alışsın diye.
Nulle part, juste une enquête de mission locale pour me dégourdir les jambes.
Hayır, hayır, elimi ayağımı çektim o işlerden
Non, non j'en ai fini avec tout ça.
- O şey ayağıma çarptı.
- Ce truc m'a juste foncé droit dessus.
- Ayağımda da en kaygan ayakkabılarım var.
Avec mes plus jolis mocassins.
Ayağımı gazdan çektim.
Je touche plus la pédale.
Ayağım 45 numara, ne olmuş?
Je fais du 44. Et alors?
Sol ayağımızla başlıyoruz.
On commence à gauche. On continue avec la gauche.
Hiç bişey. Hayır, B-Ben sadece... Ağırlığımı sol ayağımdan sağ ayağıma verdim.
Non, j'ai... j'ai juste fait passer mon poids de mon pied gauche au droit.
Hediyelerim doğru ayağımda mı?
Est-ce que mes cadeaux sont sur le pied droit?
Şimdi sakıncası yoksa Helen bu kirli olaydan elimi ayağımı çekiyorum.
Maintenant, si tu permets, Helen, je me lave les mains de cette sale affaire.
Bak, fırsat ayağımıza geldi. Bizi köşeye sıkıştırabilseler onların da aynısını yapacağını biliyorsun.
ça nous ai tombé sous la main, et tu sais ils nous feraient la même chose si ils nous avaient sous contrôle.
Sen ayağımı niye okşuyordun ki?
Pourquoi tu frottais mon pied de toute façon?
Ayağım sıkıştı.
Mon pied est coincé.
Davetiye gelir gelmez giyeceğim ayakkabı yüzünden ayağım ağrır.
A la minute où arrivent les invitations, j'ai mal aux pieds rien que de penser aux chaussures que je vais devoir porter.
Ayağım incinmiş ama yeterince kötü değil.
Mon pied me fait mal, mais ça va.
Ayağımdan çıkarttım.
C'était dans mes pieds.
- Evet, ayağıma isabet etti.
Ouais. Il m'a frappé.
Daha araba durmadan adamı yere serip ayağımı gırtlağına dayamıştım.
J'ai terrassé le gars, mon pied sur son cou, avant meme que la voiture ne s'arrete.
... ve bir de ayağımdaki çoraplarımı ısıtır mısın?
Et, est-ce que tu peux me mettre des chaussettes chaudes?
Hâlâ, bir ayağım eyalet savcılığında.
J'ai juste, uh, j'ai toujours un pied dans le bureau du SA.
Ben ayağımı kırdım.
Je crois que j'ai blessé ma jambe.
Bayılmadım ben, ayağım takıldı.
Je ne me suis pas évanoui, j'ai trébuché
Ayağım.
Mon pied!
Kırklı yaşlarınıza gelince ise, " Bir ayağım çukurda be ya.
Vous atteignez la quarantaine, vous êtes du genre, " Je ne suis pas... j'y suis presque, mec.
Kyle olayı benim elimi ayağımı bağladı. Rahatlar mısın?
Ce truc de Kyle me décontracte
Kendi ayağımı vuracağım.
Je vais me tirer dans le pied.
Bir ayağım çukurdayken.
Eh, un pied dans la tombe.
Dürüst olmak gerekirse, ayağımı onun ağzına ben soktum.
Pour être juste, j'avais mon pied dans sa bouche à ce moment.
! Sadece ayağım o çirkin terliğe uymuyor diye mi?
Juste parce que mon pied n'entre pas dans ces horribles chaussures?
Tamam, burada ayağımı yere basıyorum.
- Ok, je ne prends plus de pincettes.
Ayağımı Liberya kıyılarına bastığımda yeni cumhuriyetin düsturunu haykıracağım.
Quand mes pieds toucheront le sol du Libéria, Je chanterai le nouvel hymne de la république :
"Geri dönün" çağrısına uyarsak kendi ayağımızla ölüme gitmiş olacağımızı söyledi.
Elle nous a prévenu que si quelqu'un obéissait à l'ordre, il courrait à sa propre perte.
Sen sadece ayağımı tut.
Tiens mes pieds.
Ayağımı yükseğe koymaya.
Lever ma jambe.
Yaklaşık yarım saattir ayağımı hissetmiyorum.
Non. Je ne le sens plus depuis une demi heure.
- Sen ayağımı kurtar yeter.
Juste... juste sortez mon pied de la.
Ah, kramp girdi. Ah, ayağım.
- Crampe au pied.
Biri bizi bilgilendirmeye çalışırken uyuyor ayağına yatmak mı?
On fait semblant d'être endormis quand quelqu'un essaie de nous éduquer?
Zincirlendiği adamın ayağını mı kesmiş?
Il a coupé le pied du gars avec qui il était enchaîné?
Kendi ayağını mı kesti?
Il a tranché son propre pied?
Ayağını mı yaraladın?
- Je... - Ton pied. Es-tu blessée?
- Mikrofon ayağını mı atacaksın üstlerine?
Tu vas leur jeter le pied du micro dessus?
Ayağınıza mı bastım?
Vous avez un vaccin?
Bunun ne önemi var? Ayağına bir vida koymuşlar mıydı?
Lui avaient-ils mis une vis?
Bu röntgenleri Carrie'nin ayağından yarım saat önce morgda çektim.
Il y a une demie heure, j'ai fait ces radios dans notre morgue, du pied de Carrie.
Cama bastım, ayağım kesildi.
Je me suis coupé le pied avec du verre,
Konuştuğum Woody'di. Grace, Bob'un sol ayağında bir enjeksiyon izi bulmuş. Belli ki, alkol kan dolaşımına doğrudan verilmiş.
Grace a trouvé une marque d'injection sur le pied droit de Bob alors apparemment, l'alcool a été injecter directement dans ses veines.
Bu şişliğe yardım edecek ama uyurken ayağını yüksek tutman gerek bu yüzden altında yastık gibi bir şey koyarak uyu, tamam mı?
Ça va aider à réduire le gonflement, Mais tu devras dormir avec la jambe élevée, alors dors avec un coussin ou quelque chose en dessous, ok?
Oynaşma dediğim şey, Benim Molly'nin ayağına masaj yapmam ve televizyonu kapatmam. Ama söylemek istediğini anladım.
D'habitude, pour les préliminaires, je lui masse les pieds et j'éteins la télé, mais je vois où tu veux en venir.
Geçen hafta mesaj çekerken zürafa çalısına dalmıştım arabayla sende histeri krizine girip zürafanın ayağını incittiğimi söylemiştin.
Souviens-toi la semaine dernière quand j'ai dévié dans la girafe parce que j'étais en train d'écrire un sms, et que tu es devenu hystérique et que tu as dit que j'avais abimé sa jambe?
- Peki, ayağınım haricinde nasılsın?
Et pour le reste?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]