English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Bahriyeli

Bahriyeli tradutor Francês

189 parallel translation
Herkes, hangi yaş, ister seksen ya da iki yaş altı olsun, kaptan, bahriyeli veya mürettebattaki diğerleri : Seni seviyorum!
Tous, sans exception, des plus de 80 ans aux moins de 2 ans, le capitaine, le matelot et le reste de l'équipage le disent : je t'aime!
Cilalı güverteye dikkat edin siz iki bahriyeli arkadaş.
Attention au vernis sur e pont, vous deux.
Ne diyorsun bu işe bahriyeli?
Alors, qu'est-ce que t'en dis, matelot?
Yolculuk bitti bahriyeli.
Terminus, matelot.
Bir kız, başka bir bahriyeli, kavga, bilinen son.
Une fille, un autre marin, une bagarre.
Ben söyleyeyim. Bir bahriyeli.
Mais je suis un Marine, voilà la vérité.
Tepeden tırnağa bir bahriyeli nasıl ki siz bir rahibesiniz.
Un vrai de vrai, comme vous êtes une vraie nonne!
Sonra ışığı gördüm. ... ve bahriyeli olmaya başladım.
Puis j'ai compris et je suis devenu un bon Marine.
Benim bahriyeli olmamın anlamsızlığı gibi.
Pas plus à moi d'être un Marine!
Çıkacaklardır. Bahriyeli değiller mi.
Si ce sont des Marines, ils réussiront!
Elbette, bahriyeli olduklarına göre.
Si ce sont des Marines...
Gemilerini temiz tuttukları için Bahriyeli oldum. Meğersem, gemileri temiz tutan benmişim. "
Mais une partie de moi s'évadait, je la trouvais courant, en mémoire, dans les champs de Peyton Place ou errant par les rues désormais vides d'hommes jeunes.
Nikaragua sahiline adımını atan ilk bahriyeli. Louie Amca bu!
Plus récemment, le soldat Lou Bevis, qui a débarqué au Nicaragua.
- Ben hepsini alıyorum bahriyeli.
- Moi prendre barda des marins. - Bon, bon.
Kahve, bahriyeli?
Café, marin?
- Bahriyeli?
- Matelot?
- Sen hep aynı Kum Tanesi bahriyeli.
- Toi toujours sur Sand Pebble.
Bekle. Sen yeni bahriyeli.
Toi, nouveau matelot.
Peki buna ne dersin bahriyeli?
Alors, matelot?
- Bana hükmedemezsin bahriyeli.
Je n'ai pas d'ordre à recevoir de toi!
"Amerikan Gambotundan Bir Bahriyeli Çinli Kadını Öldürdü."
"Un marin américain tue une Chinoise."
O Bahriyeli sesini kullandığında divan-ı harbe çıkmak istemedik.
Il a utilisé sa voix autoritaire! nous ne voulions pas passer en cour martiale.
En son seferinde Bahriyeli Mike ile dövüşüyordum.
La dernière fois, c'était contre Mike le marin.
Bir tane bahriyeli, bir tane uzun yol otobüs şöförü.
Un marin, un chauffeur de bus.
Ama o bir bahriyeli değil.
Philo n'est pas un Marine.
Ben bahriyeli değilim ama.
Je ne suis pas un Marine.
Bir zamanlar bahriyeli bir çavuş adamlarına şöyle bağırırmış
Un sergent de marine a déclenché une explosion en criant à ses soldats :
Haydi bahriyeli yürü!
Allez, le marin, on y va.
Hey, bahriyeli, bekle!
Hé Sailor, attends!
Bahriyeli Ripley.
Sailor Ripley.
Of bahriyeli, sen var ya, sen harikasın... 15 yaşındayken annem bana çok yakında seksi düşünmeye başlayacağımı söylemişti.
Sailor, mon chou, t'es vraiment un bon coup... Quand j'avais 15 ans, ma mère m'a dit que j'allais bientôt commencer à penser au sexe.
Kusura bakma, bahriyeli, ama ozon tabakası kayboluyor.
Oésolée, Sailor, mais la couche d'ozone disparaît.
Bahriyeli, katil değil.
Sailor n'est pas un assassin.
Bildiğim kadarıyla bahriyeli Lula ile olan bu davaya... karışmadan önce temizdi.
Autant que je sache, Sailor n'avait pas d'antécédents avant d'être mêlé à ce... cet événement avec Lula.
Hey, bahriyeli!
Mon petit Sailor!
Bahriyeli!
Sailor!
- Bahriyeli, sevgilim...
Viens là! - Sailor, chéri...
Bahriyeli, neden benim için "Love me tender" i söylemedin?
Sailor, pourquoi tu ne m'as pas chanté "Love me tender"?
Üzüldüm, bahriyeli, sevgilim.
Je suis désolée, Sailor chéri.
Sen benim içime dokunuyorsun, bahriyeli.
Tu me touches, Sailor.
Bahriyeli, sana şimdiye kadar anlatmadığım bir şey var.
Sailor, il y a quelque chose que je ne t'ai jamais raconté.
Bahriyeli Ripley, bana derhal müzik bul, çok ciddiyim ben!
Sailor Ripley, tu me mets de la musique tout de suite. Je suis sérieuse!
Yarabbim, bahriyeli, babamın öldüğü gece o!
Mon Oieu, Sailor, c'est la nuit où mon père est mort!
Tanrım, bahriyeli!
Mon Oieu, Sailor!
- Bahriyeli, ölüyor gözümüz önünde!
- Mon Oieu, elle meurt, Sailor!
Bahriyeli, gözümüz önünde öldü kadın...
Sailor, elle est morte sous nos yeux...
Sakar bahriyeli, gittiğin yere baksana.
Maladroit, ouvrez l'œil.
Haydi yallah bahriyeli.
Allez, ouste!
Bahriyeli dulu olmuştum.
j'étais devenue veuve de la marine.
- Bahriyeli.
Il est dans le Navy.
- Bahriyeli mi?
"Mon matelot."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]