English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Bakarız

Bakarız tradutor Francês

4,308 parallel translation
Gel bir duş al sonra bir çaresine bakarız.
Viens prendre une douche et puis un petit-déjeuner.
Sonra da fazla yetişmişliğe bakarız olur mu?
On jettera un coup d'oeil à la surproduction, d'accord?
Burası Las Vegas, Nevada, ABD biz burada delillere bakarız ve senin dükkanında bir sürü bulduk.
C'est Las Vegas, Nevada, aux USA Et ici, on marche aux preuves, et on en a trouvé beaucoup dans votre magasin.
Bakarız.
Nous verrons.
Camdan kar tanelerine bakarız.
Oh. Et nous conptemplerons par la fenêtre les flocons de neige.
Ama bu tür bir anlaşmanın geçerliliğini ve buna bağlı yürürlüğe konulabilirliğini tespit etmek için gerçekten karşılıklı bir anlaşma olup olmadığına bakarız.
Mais la vérification de la validité et donc l'opposabilité d'un tel accord, nous cherchons à voir s'il y avait un souhait réel de l'esprit.
İlk önce subdural hematom boşalacak diğer yaralara sonra bakarız.
Évacuez l'hématome sous-dural d'abord, traitez les autres blessures plus tard.
İlk yemeğe gidelim dönüşte bakarız.
On va aller manger en premier et on reviendra après pour voir ça.
Biz burada kendi işimize bakarız.
Je m'occupe pas des autres.
- Birlikte aya bakarız.
On regardera la lune.
Evet, bakarız.
Nous verrons.
Bakarız.
On verra.
Annem "Bakarız" diyorsa "Yemeğe asla dışarı çıkmıyoruz çünkü nedense çocuklarımızdan ve deniz ürünlerinde nefret ediyoruz." demek istiyordur.
"On verra" pour maman signifie "on ne sortira jamais dîner car pour certains raisons, on déteste nos enfants et les fruits de mer délicieux et pas chers".
Gidip göbeğine Çince "tavşan" kelimesi kazınmış mı bakarız.
On y va et on voit si il a le caractère chinois du "lapin" gravé sur son dos
"Başımızın çaresine bakarız biz."
On est ok. On se débrouille ".
- Bir bakarız.
- Tente le coup.
Onun çaresine bakarız.
Nous nous en assurerons.
Programım bitsin bakarız.
Juste après mon émission préférée.
Biz askeriz ve savaşta yaralansak bile acımızı içimize atar soru sormadan işimize bakarız.
Nous sommes des soldats! Nous nous blessons durant la bataille, Nous prenons sur nous et nous faisons profil bas, et nous ne posons aucune question.
Uluslararası yolcuların tam bir listesini alır almaz bir-iki yeri arayabiliriz, Amador. Hangi otellerde şüpheli birileri kalıyormuş, bakarız.
Dès que nous aurons une liste complète des arrivées internationales, nous pourrions même passer quelques coups de fils, Amador, pour trouver dans quels hôtels logerait un suspect.
Tamam. Kargo şirketlerini de bakarız.
Bien, nous vérifierons dans les mails.
- Yarına görürüz de bakarız.
Oh, vous comprendrez demain.
Kayıt cihazını altı, sekiz ya da on saat açık bırakıp ne elde edebileceğimize bakarız.
Laisse juste tourner la bande pour 6 ou 8 ou 10 heures, et voir ce que ça donne.
Sen Claire'le ilgilen, Joe'ya biz bakarız.
Occupe-toi de Claire. On a récupéré Joe.
Bilmiyorum, bakarız.
Je ne sais pas, on verra.
Bakarız dedim.
J'ai dit on verra.
Bakarız. Eğer beni sonra ararsan.
On verra, si tu... si tu me rappelles.
- Eline sağlık. Bir bakarız.
On va vérifier tout ça.
Garip bir şeye dönüşecek mi diye bakarız, tamam mı?
On verra si ca vire en quelque chose de bizarre ok?
- Bakar mısınız? - Ne var ya?
Excusez-moi?
Şuna bakar mısınız?
Regardez.
Bakar mısınız?
Monsieur?
İçeriye gelip sergiye bakar mısınız?
Vous rentrez pas pour voir l'exposition?
Bakar mısınız, hanımefendi?
Excusez-moi, madame.
Şuna da bakar mısınız?
Oh, bien! Bien, voudrais-tu regarder ça?
Affedersiniz, rica etsem özgeçmişime bakar mısınız?
Excusez-moi, vous voudriez bien regarder mon CV?
Bakar mısınız?
Bonjour.
Bakar mısınız? Affedersiniz.
Excusez-moi.
Bizim için bir plakaya bakar mısınız?
Pouvez-vous lire une plaque pour nous?
Hope'a ben bakarım ve Trevor'da kalırız.
Je garderai Hope, et on restera chez Trevor.
Bakar mısınız?
S'il vous plaît.
Sonra bakarız.
On verra.
Bakar mısınız? - Evet, söyle onlara.
- Oui, racontez-leur toute l'histoire.
Bakar mısınız acaba?
excusez moi, tout le monde.
- Bakar mısınız?
Quoi?
Bakar mısınız?
Je dois faire pipi.
Bakar mısınız?
Excusez-moi.
Bakar mısınız?
Excusez-moi?
Baylar, yukarı çıkıp Bay Kresteva'nın iyi olup olmadığına bakar mısınız?
Messieurs, monteriez-vous voir si M.Kresteva va bien?
O zaman bakarız, tamam mı?
Ok?
Bakar mısınız, efendim?
Excusez-moi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]