English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Balta

Balta tradutor Francês

804 parallel translation
Kürek, balta, dinamit, el bombası?
La pelle, la hache, la dynamite, les ananas?
Kürek ve balta?
La pelle et la pioche?
Evet, evet. Balta girmemiş ormanlarda filmler yapıyorsunuz.
Vous faites des films!
Yetenekli doktorumuz ameliyatlarından birisini balta ile yapacak.
Il va procéder à une opération avec une hache.
Bu arada eline bir balta geçiren sanık Frederick Garrett de görevlilerin masum bir insanın hayatını kurtarma çabalarını sabote etti.
Pendant ce temps, l'accusé Frederick Garrett, paisiblement armé d'une hache, réduisait à néant leurs efforts pour sauver la vie d'un innocent. Cet arrêt sur image...
[Native ] [ CalamityJane Gasps] Eğer konuşmaya devam edersen beynine bir balta yiyeceksin.
Tu vas avoir un tomahawk dans le crâne si tu continues comme ça.
Bana bir balta getirin!
Une hache!
Bana bir balta verin.
Allez me chercher une hache.
- Biz de 500 balta veriyoruz!
Nous donnons 500 haches!
Bana balta sallarsın, ha!
On me fait le coup de la hache?
- Balta sapları bulalım...
- On devrait s'armer de manches...
Güneş doğar doğmaz balta inecek.
La hache tombera à l'aube.
- Tamiri neyle, baltayla mı? - Balta mı?
- Vous l'avez attaquée à la hache?
Amerika'nın ticaretine balta vuran, hangi adamlar karşısında denizlerimizin tehlikede olduğunu bilmeliyiz.
Nous devons savoir si des hommes peuvent mettre en danger la sécurité sur mer en se jetant sur le commerce américain.
Mahkum, diz çöküp başını kütüğe koyar... boynunu, özel olarak tasarlanmış... bu küçük oyuğa yerleştirir, balta buraya iner... ve kafayı gövdeden tek hamlede, bazı şanssız durumlarda... iki hamlede ayırır.
La victime posait la tête sur le billot, plaçait son cou dans l'espace prévu à cet effet...
İçlerinde aylar öncesine ait bir Caracas gazetesine sarılmış bir balta da vardı.
Entre autres, une hache enveloppée dans un vieux journal.
Bu cinayeti balta ile işlemesinin kabalığından dolayı olduğunu düşünmüşler.
Il a aggravé son cas en le faisant à coups de hache.
Evet, Bücür atladığında iki taneydi. 45 kalibre tabanca, 44'lük tüfek 22'lik Luger'i, avcı bıçağı, testere sırtlı avcı bıçağı ve bir balta.
Oui, et quand Shorty a sauté, il avait deux calibres 45, un fusil, un 22 automatique, son Luger, un couteau de chasse, un couteau Bowie
Ne bıçak kullanırlardı ne balta Kurbanları yollarken mezara
Pas de hache ou de lame Pour retirer la vie à leurs victimes
Balta mı kullanacaksın?
Avec une hache?
Şu balta işareti nerede?
Lequel a la marque?
Hey, Balta surat!
Eh, tête de pioche!
Balta.
La hache!
Sen balta ile bazılarının kafasını uçurmalısın.
Ca pourrait mal tourner.
1932'deyiz, New York, balta girmemiş orman.
On est en 1932, New York, la jungle!
O günlerde balta kullanılıyordu elbette.
C'était au temps de la hache, il est vrai!
Bir balta kullanmanı tavsiye ederim.
Vous pouvez y aller à la hache.
Bay Henessy'nin balta cinayetini çözdüğünü biliyor muydun?
J'ai parlé à votre ombre. M. Hennessy a résolu l'énigme que j'avais lue.
Eğer gerekirse balta kullan. Silah işe yaramıyor.
Utilisez une hache, le pistolet ne sert à rien.
# Çapa ve tırmık Pulluk ve balta
Le célèbre forgeron prospère de jour en jour
Korkarım balta sıkışmış Andy.
La hache doit être rouillée.
Bildiğim kadarıyla Comanche'ler dünyanın en iyi balta atanlarıdır.
Ça alors! Les Comanches doivent être les meilleurs lanceurs de tomahawk!
Sana büyük arenalarda birbirlerine balta savuran Romalı savaşçıları anlattığım zamanı hatırlıyor musun, hani gülüp onlara ucube demiştin?
Tu te souviens des gladiateurs romains dont je t'ai parlé? Tu trouvais ça drôle.
Balta girmemiş ormanların arasından yükselen bir insanlık anıtı.
Un monument à l'humanité émergeant de la jungle.
Burger cinayetindeki balta, Yule olayındaki takma dişler.
la hache dans le meurtre Burger, le dentier de l'affaire Yule.
Evet, Burger davasındaki balta gibi.
Oui, comme la hache dans l'affaire Burger.
Karşılığında 1917'de Balta Bildirisi'nde bir söz verildi.
En retour, Ia déclaration de Balfour, en 1917, leur a fait cette promesse.
Eşyaları onun olsun, bana iyi bir balta yeterdi.
J'échangerais tous ses biens contre une bonne hache.
Peki şu balta sana ne yaptı?
Et qu'est-ce que ce rustre t'a fait?
İşte, balta şimdiden ağaçların dibinde duruyor.
Déjà la cognée est à la racine des arbres.
Görünmez bir balta.
Oui. La hache invisible.
Balta düşerken, masumiyetini ispatlamaya çalışmak boşuna!
Si on m'arrête, on m'exécute.
O, hayatlarımızın balta ve bıçakla düzeltilebileceğini düşünüyor.
D'un côté, celui qui pense que notre vie peut être améliorée par la hache et le couteau.
Asma tahtası mı? Balta demek istiyorsun!
Pas la potence.
" Balta girmemiş ormanda, hayatta kalmak için savaşan birinin,..
" L'homme qui se bat pour survivre dans Iajungle
Kılıçtan vazgeçtim, ama babamın verdiği balta var.
Cette épée est impossible à reforger... Mais il me reste la hache.
Bu balta yeterli bir kanıttır.
Cette hache est une preuve plus que suffisante!
Besh'in ve Küçük Balta'nın sana haber verdiğini biliyoruz.
On sait que tu as l'aide de Besh et Petite Hachette.
Bu Küçük Balta.
C'est Hachita.
Bu arada Küçük Balta, Besh ve Maymun... akıncı yerlilermiş gibi numara yaparlarken... diğerleri başka biryoldan kaçacaktı.
Et pendant qu'Hachita, Besh et Singe faisaient semblant d'être une bande de criminels, tous les autres prirent un chemin différent.
Balta, kılıç — Tanrı yardımcısı olsun.
C'est un noble.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]