Bana bir iyilik yapar mısın tradutor Francês
785 parallel translation
- Yashvin, bana bir iyilik yapar mısın?
- Peux-tu me rendre un service?
- Bana bir iyilik yapar mısın? - Elbette.
- Vous voulez bien me rendre un service?
Bana bir iyilik yapar mısın?
- Tu veux me rendre service?
- Duke, bana bir iyilik yapar mısın?
- J'ai un service à vous demander.
Eski günlerin hatırına bana bir iyilik yapar mısın?
En souvenir du passé, tu m'accordes une faveur?
Bana bir iyilik yapar mısın.
Je vous en prie.
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Vous pouvez me rendre un service.
- Joe, bana bir iyilik yapar mısın? Yarın ikimiz de daha iyiyken beni yine dansa getir.
Demain, on se sentira mieux, alors on va remettre Ça!
Şu işi bırakıp bana bir iyilik yapar mısınız?
Pouvez-vous oublier ces rongeurs et me rendre un service?
Robert, bana bir iyilik yapar mısın?
Rends-moi service. Retourne-toi et dis-moi.
- Bana bir iyilik yapar mısın Carter? - Ne olduğuna bağlı.
- Rendez-moi service Carter.
- Bana bir iyilik yapar mısınız?
- Pouvez-vous me rendre un service?
- Bana bir iyilik yapar mısın Homer?
- Fais-moi plaisir. - Bien sûr.
Bana bir iyilik yapar mısın Shorty?
Sois gentil, elle va venir.
- Bana bir iyilik yapar mısın?
Fais-moi plaisir...
Hemşire hanım. Hemşire hanım, bana bir iyilik yapar mısınız?
Garde, feriez-vous quelque chose pour moi?
- Bana bir iyilik yapar mısın?
- Rends-moi service.
Billy bana bir iyilik yapar mısın?
Billy, tu veux bien me rendre un service?
Bana bir iyilik yapar mısın hayatım? Suyu kapatıver.
Rendez-moi un service, éteignez tout.
- Baksana, bana bir iyilik yapar mısın dostum? - Buyurun efendim?
- Rends-moi un service.
Evet. Bana bir iyilik yapar mısınız?
Pouvez-vous me rendre un service?
Phil, bana bir iyilik yapar mısın?
Phil, rendez-moi un service.
Bana bir iyilik yapar mısın? Gelecek defa 4.00'den önce yakalan.
S'il vous plaît, la prochaine fois, faites-vous arrêter avant 4 h.
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Ecoutez, faites - moi plaisir.
Bana bir iyilik yapar mısın?
Joe, veux-tu me rendre un service?
Bana bir iyilik yapar mısın?
- Hé, dis... - Mademoiselle?
Bana bir iyilik yapar mısın? davalı mülkümün tüm değerini bilmem gerekiyor. Ve yabancılara güvenmediğim için...
Tu peux me rendre un service... ll me faudrait la valeur des biens en litige.
Bana bir iyilik yapar mısın?
Tu veux bien me rendre un service?
Bana bir iyilik yapar mısın?
Rendez-moi service.
- Bana bir iyilik yapar mısın? - Ne?
Peux-tu me rendre un service?
Bana bir iyilik yapar mısın?
Les tiens aussi.
- Bana bir iyilik yapar mısın?
Vous pouvez me rendre un service?
Bana bir iyilik yapar mısınız? - Tabii.
- Pouvez-vous me rendre un service?
Şey, Olur da biri seni sorarasa, bilirsin, kimse sormaz ya, olur da biri sorarsa, bana bir iyilik yapar mısın?
Si on te demande... ça arrivera sûrement pas... mais au cas où, tu peux me faire un plaisir?
Bana bir iyilik yapar mısın? En azından ben yokken bunu düşünür müsün?
Fais moi plaisir, pense à tout ça quand je serais absent.
Bekleyin lütfen. Bana bir iyilik yapar mısınız?
Faites moi une faveur
Herhalde ikisi birden. Bana bir iyilik yapar mısın? Sizin oradan ayrılırsa nereye gittiğini öğren.
Suivez-le, s'il s'en va de chez vous.
Bana bir iyilik yapar mısınız? Söylediğim saçmalıkları unutun gitsin.
Faites-moi plaisir, oubliez mon boniment.
Bay Ruddle, bana bir iyilik yapar mısınız?
M. Ruddle, pourriez-vous me rendre un petit service?
Mark, bana bir iyilik yapar mısın?
- Un grand merci. Marc, je voulais vous demander...
Bana bir iyilik yapar mısın, baba?
Allez, va lui dire au revoir.
Bana bir iyilik yapar mısın?
Tu peux me rendre un service?
- Bana bir iyilik yapar mısın? - Tabi.
Tu veux me rendre un service.
Bana büyük bir iyilik yapar mısın?
- Tu peux me rendre un service?
Bana bakın Bayan Ralston, bana büyük bir iyilik yapar mısınız?
Puis-je vous demander un service?
Sevgilim, bana bir iyilik yapar mısın?
Écoute.
- Bana bir iyilik yapar mısın, Barney?
Peut-être que c'est parce que je suis un homme nouveau.
Bana bir iyilik yapar mısın?
Ecoute, veux-tu faire quelque chose pour moi?
Oh, yeri gelmişken, bana bir iyilik daha yapar mısın?
Oh, en passant, fais moi un autre plaisir?
Bana bir kez olsun bir iyilik yapar mısın? - Elimdeyse neden olmasın.
Tu peux me faire une faveur, pour une fois?
- Bana bir iyilik daha yapar mısın?
- Rends-moi un autre service.