Banker tradutor Francês
152 parallel translation
Filmin yapımcıları, aktris Gloria Swanson ve Boston'lu banker Joseph Kennedy senarist-yönetmen olarak dönemin en yaratıcı ve tartışmalı sanatçısı Erich von Stroheim'i seçmişlerdi.
Les producteurs, l'actrice Gloria Swanson et le financier Joseph Kennedy engagèrent l'auteur-réalisateur le plus créatif et controversé de son époque, Erich von Stroheim.
Banker yan evde oturuyor.
vous fichez pas de moi hein!
Bunları nakite çevirin Bay Banker.
- Encaissez ça, M. le banquier.
Hatırlamak mı? Geleceğe ümitle bakan genç banker mi?
Un banquier qui regarde en arrière?
- Ama o banker Kirby. - Benim bir suçum yok.
Mais il s'agit de M. Kirby, le banquier...
- Banker Anthony P. Kirby mi?
Est-ce Anthony P. Kirby, le banquier?
Yahudi banker Felix Warburg.
Le professeur Felix Frankfurter, conseiller juridique juif du président américain.
Annem biraz daha az güvenilir bir banker seçmeliymiş.
Ma mère aurait dû choisir un banquier moins sûr.
Şey banker sen misiniz?
Dites-moi, c'est vous le banquier?
Ve sen, Johnny'i bir banker olacağı için delice sevmedin. Onu sevme sebebin...
Tu ne pensais pas que Johnny deviendrait banquier.
Sen, ne bir banker, ne de girişimcisin.
Tu n'es ni un financier ni un promoteur.
Yarın 10 : 30'a Bay Trevor'un ofisini not et... ve kurul toplantısı da saat 11'de bankacılar kulübünde.
M. Trevor à 10 h 30, Puis le Banker's club à 11h.
Bu, banker Lord Ascoyne D'Ascoyne'in oğluydu. Daha saygın bir kariyer için bana yardımı reddeden şu anki yüz kızartıcı işte bulunmama sebep olan adamın oğlu.
Le fils de Lord Ascoyne D'Ascoyne, le banquier dont les refus m'avaient conduit à cette profession ignominieuse.
İkna etmek biraz zor oldu, ama banker Mr. Clark'ı buraya getirebildim.
Ça m'a demandé de la persuasion, mais j'ai convaincu m. Clark, le banquier, de venir.
- Şey, belki bir iki banker olabilir.
Peut-être quelques banquiers.
- Banker de olur.
– Des banquiers, ce sera parfait.
Benim kocam Franklin Walsh, banker.
Mon mari est Franklin Walsh, le banquier.
Utangaçça saklanır dulların yataklarında Milyoner, banker, yosma bağnaz, aristokrat, gangster Bütün bu para ağaçlardan sarkıyor
L'argent timidement se cache dans les matelas, se cache dans les galetas des avares, des richards, des cocottes, des bigotes, des banquiers, des caves, des seigneurs, des voleurs, des repus, des ventrus, des fadas, des gagas
İyi mi yaptım bilmiyorum. Bu bir banker!
Maintenant, le temps de cette enfant m'appartient.
Geldiğiniz için teşekkürler, Banker Okishi.
Banquier Okishi, merci d'être venu.
Eğer bu Kisuke'nin intikamıysa, yapmayın Banker Yagiri!
Attendez, banquier Yagiri, si c'est pour venger Kisuke, arrêtez!
Banker Yagiri, çok memnun oldum...
Banquier Yagiri, très heureux.
Yanındaki Banker Tamamura olmalı Hemen yanında da Okishi'nin patronu, Unosuke patronu, çok memnun oldum.
Les suivants doivent être le banquier Tamamura, maître Okishi et maître Unosuke,
- Dur, banker.
- Attendez, banquier.
Banker terledi.
Le banquier transpire.
... Romalı bir banker tarafından ısmarlanmıştır.
Une oeuvre mieux connue sous le nom de Bacchus, commandée par un banquier de Rome.
- Floransalı bir banker için kutsal aile tablosu yapmadın mı?
- N'as-tu pas peint - pour un banquier florentin?
Son ama çok önemli, hiçbir koşul altında, Banker Moro ailesi ile hiçbir ilişkin olmayacak.
Dernier point, le plus important, ne te lie sous aucun prétexte avec la famille du banquier Moro.
Bunun üzerine Banker Moro'ya bende iki milyonu olduğunu yazdım.
J'annonçai donc à Moro que je lui devais deux millions.
Gördüğün gibi oğul, Banker Moro'yla herhangi bir ilişkiyi yasaklamamın iyi nedenleri var.
Comme tu le vois, c'est à juste titre que je t'interdis tout contact avec Moro.
Sizin babanız kadar zengin bir adamın kızıyım,... Banker Moro'nun.
Mon père qui est aussi riche que le vôtre est le banquier Moro.
Üç kahramanımızın da hayatı çok iyi gidiyordu ta ki bir gün Charles F. Parker adlı bir banker adileşene kadar.
Tout allait très bien... jusqu'à ce qu'un courtier, M. Parker, se fâche très fort.
Gördüğünüz adamın adı Walter DuBruis Afrika'daki en acımasız banker.
L'homme que vous regardez s'appelle Walter DuBruis, un des financiers les plus dénués de scrupules en Afrique.
İşte Banker Hill Anıtı.
Voici le monument de Bunker Hill.
Banker'a yardım etsem daha iyi olur.
Je ferais mieux d'aider Banker.
- Banker Matherson mı?
Le Matherson de la banque?
O yağcı banker kıçının üstüne oturup kalacak.
Ce banquier visqueux en restera sur le cul!
Banker bunu niye izletiyor?
Le banquier veut qu'on le surveille.
- Oh, banker Harwell. - Banker Harwell, evet.
Le banquier Harwell.
İçki kaçakçısı ile bir banker arasında bir yerlerde.
Quelque chose entre un bootlegger et un banquier.
Tatlım, hani şu şehir kulübündeki kominin bana anlattığı banker Filipe'yi hatırlıyor musun?
Chérie! Tu te rappelles ces actions dont Philipe, le serveur du country-club, m'avait parlé?
Sonra banker öldü, ve karım, Elisa,...
Puis le banquier décéda, et ma femme...
- Baban büyük bir banker gibidir.
- Il est dans les affaires.
İşten gelirdik, konuşurduk, gülerdik, küçük banker fıkralarımızı paylaşırdık.
Le soir, on bavardait et on riait. On parlait boulot.
Sanırım banker karısı olmak için yanlış bir kadınım.
On dirait que je ne suis pas l'épouse idéale pour un banquier.
Yemek için sağ ol, bir dahaki sefere banker olacağım.
Paye ça, et la prochaine fois, je t'invite.
Keinszig... O küçük İsviçreli banker pisliği.
Keinszig, ce salopard de banquier suisse!
Bay Banker üç dakika sonra ekonomi konulu bir söylev verecek.
Mais, Fred, ces choses ne me manquent pas c'est ca la problème les gentilles femmes comme toi ne demandent jamais rien. dégages!
Yahudi banker Mortimer Schiff.
Herbert Lehman, gouverneur juif de l'Etat de New York.
Banker mi?
Le banquier?
Beyler, karşınızda duran adam, kayıp banker Matthew Davenheim'dır.
Oui, monsieur. C'était