Bayim tradutor Francês
143 parallel translation
Bayim. Esas burasi bol olmali.
C'est ici qu'il faut que ce soit ample.
Bayim, bu saçmalik. Bu bahane ve yalanlari daha önce de duydum.
J'ai déjà entendu cette chanson.
Kusura bakmayin bayim, burada firtina esiyor...
Nous sommes en plein typhon!
Bayim, umarim istediginiz bilgi buydu.
Et j'espère que tout ceci vous sera utile.
- Ne dediniz bayim?
Comment?
Bayim, herhalde bu sorunuzu cevaplamiºtir.
A présent, vous savez tout, de A à Z.
- Size bir özür borçluyum bayim.
Je vous dois des excuses. Laissez ça.
Evet bayim, kusun yerini ögrenmem tam 17 yilimi aldi, ama ögrendim.
17 ans pour retrouver cet oiseau!
Ve simdi bayim... fiyati konusmaya baslamadan önce, tam olarak ne zaman... kusu bana iletebilir veya iletmek istersiniz?
Avant de parler chiffres, quand pourrez-vous ou consentirez-vous à me le remettre?
Merak etmeyin bayim.
Y a pas lieu.
Bilemem bayim. Ama eger gemideyse sag salim inmistir.
Je saurais pas vous dire, mais il lui est rien arrivé.
Evet bayim, öyleydi. Ama bu gerçek nakit para.
Mais c'est du sérieux.
Böylece... Fakat bayim, anlamiyor musunuz, bunu kabul etmeyi... sadece bir an düsünsem bile...
Mon cher, si j'y avais songé une seconde, c'est ridicule.
Planiniz hiç akla yatkin degil bayim.
Votre plan ne tient pas.
Öldürmek ve tehditten baska ikna yollari da vardir bayim.
Il y a d'autres moyens de persuasion.
Denedik bayim. Elbette denedik.
Bien sûr.
Planimizda size yer yoktu bayim.
Vous étiez gênant.
Evet bayim, ben aldim.
En effet.
IKisacasi bayim, 10.000 dolarimi istemek durumundayim.
Rendez-moi mes 10 000 $.
Ben sigir çobaniyim bayim.
Je suis un bouvier, monsieur.
Yardim lazim mi bayim?
Un coup de main, monsieur?
Içeride ortam biraz gergin bayim.
C'est un peu tendu, monsieur.
- Burayi kim yönetiyor bayim?
- Qui dirige cet endroit, monsieur?
- Bizi tuzaga mi düºürmek istiyorsun bayim?
- Vous essayez de nous piéger, monsieur?
HAYDİ GİDİN BAYIM.
"Allez-vous-en, M'sieur, je trouverai un autre professeur."
- Hayir, bayim.
- Non, monsieur.
Hayir bayim, sevecen kocam. Ben gözlerimi kapatmiyorum.
Non, monsieur mon tendre époux, je ne ferme pas les yeux.
Evet, bayim. Onu öpüsürken yakaladim.
Je l'ai surpris en train de flirter.
Silahla pesimden kosuyordunuz, bayim.
Vous m'avez poursuivi avec un pistolet, monsieur.
Hayir bayim!
Non, monsieur.
Hayir bayim!
Non.
Ne parasi bayim? Burada para yok ki.
II n'y a pas d'argent ici.
EĞER ARANMIYORSANIZ BAYIM, İSTENMİYORSUNUZ.
SI ON NE TE VEUT PAS, MONSIEUR, ON NE TE VEUT PAS.
Hayir, bayim. Daha iyi bir sey getirmelisin.
Faut autre chose.
Bayim, bu en iyi ilaçtir içkiye dayanamayanlar için.
Eh bien, ceci est excellent... pour qui supporte mal l'alcool.
Nasilsiniz, bayim?
Et vous, monsieur?
Atiniz çok güzel, bayim.
Joli, ton cheval.
Evet, bayim.
Hé, oui!
Hayir, bayim, inanmiyorum.
Non, monsieur.
Hayir bayim.
Ah non, monsieur!
Evet bayim.
Oui, monsieur.
Arabanizi çekin bayim.
Il faut déplacer votre voiture.
Bayim.
Monsieur?
Bayim, üzgünüm ama bir hata yaptiniz.
Monsieur, j'ai bien peur que vous ayez fait une erreur.
Rahatsiz ediyorsunuz bayim.
Vous nous dérangez, monsieur.
Bayim, tamamdır.
Monsieur a perdu.
"'Bayim'dedi bana... "
"Monsieur" m'a-t-il dit...
"Bayim" demek istemistim efendim.
J'ai voulu dire "m'sieu", monsieur.
Hayir bayim.
Non, m'sieu.
Bayïm, sana inanmïyorum.
Je ne vous crois pas.
Evet bayim, bizi kapi disari ettiler.
Ils nous ont expulsés.