Beats tradutor Francês
59 parallel translation
- Beats Sports Town'a geri dönüyor.
Ce serait mieux que de retourner à Sports Town.
- Beats hapse giriyor.
- C'est mieux que d'aller en prison.
Carol Beats'le karşılaştım.
Je suis tombée sur Carol Beets.
Hey B, yeni ritimler buldum.
Bunny, j'ai des nouveaux beats.
( Radyoda müzik çalıyor )
Mais ne cesse jamais de faire de nouveaux rêves, de composer de nouveaux beats, tels de nouveaux grondements de moteur que tu mixes avec tes rêves, ceux de ton chaos intérieur,
Sert ritimlerle, bas davulları birleştiririz.
Envoyer des beats bien lourds, façon Drum and Basse.
"Sexy Beats" e ne dersiniz?
Que penses-tu de "Sexy Beats"?
Çığır açan vuruşlar, Moby ve Devo'nun birleşmesi gibi.
"Grounds Breaking Beats", Comme si Moby rencontrait Devo.
Sokak asileri yuvasında!
Les STREET BEATS sont dans la place!
Asiler yuvasında!
BEATS dans la place!
Sanırım 5 dk civarı filan dinledi. ve çifte bassmış gibi duydu. süper ritimler filan vardı ve dedi ki
Il m'a écouté peut-être cinq minutes et il a écouté une double grosse caisse et des blast beats et il a dit :
Yarım-hippi yarım-asi tempolu ritimleri yorumlayanların en iyisidir.
Il est moitié hippy, moitié rebelle rythmique, et il fait des beats d'enfer.
Geceyi burada geçirmelim de.
Beats dépenses de la nuit ici.
Jordan Eagles Beats seninle konuşuyor, cadı kadın.
Le beat te parle, witchy woman.
6 aydır ilk kez tüm müzik seçim kanallarını geçtik, elbette Latin Ritimleri hariç.
Pour la 1re fois en six mois, on devance les chaînes musicales à part, bien sûr, Latin Beats.
Sen niye katılmadın, biraz şarkı söylerdin?
Pourquoi tu ne les rejoins pas, pour taper quelques beats?
Beats like digits.
Le rythme qui fait le code en binaire.
* Ritim tutalım uykumuz gelene kadar *
♪ Let's bump the beats till beddy-bye ♪
Ben de bundan bahsediyordum. Ottan boktan sohbet ederiz.
Beats lourds, gros son et super potes.
♪ Arplar kırılır, kalpler atar, yarımton çıkar ♪
♪ Harps break, heart beats, drop a semitone ♪
Kulüp şarkılarından harbiden nefret ediyorsun.
Tu hais l'urban beats.
* Senin için çarpıyor, dinle dikkatlice *
♪ beats for you, so listen close ♪
* Kalbim bir müzik seti, senin için çalıyor sadece, dinle dikkatlice *
♪ my heart s a stereo ♪ ♪ it beats for you so listen close ♪
Çikolatalar... Vay, Beats by Dre kulaklıkları!
Des chocolats, un casque signé par Dr Dre!
Kalbin attığı yerde çok fazla aydınlık var.
♪ the heart beats then, too ♪ ♪ much more brightly there ♪
20. yıl dönümümüz ve bugünkü okul panayırında Babalara Geldik adlı grup Claire'a sağlam bir aşk şarkısı çalıp sürpriz yapacak.
Donc, aujourd'hui à la fête de l'école, un groupe appelée "The Dad Beats" va surprendre Claire avec une belle ballade d'amour.
Babalara Geldik'i kaçırırsın ama, hayatta olmaz.
Mais tu vas manquer les Dad Beats Y'a pas moyen.
Fakat bu esnada Babalara Geldik gururla sunar :
Mais en attendant, Les Dad Beats sont fiers de présenter...
- Ritimlerle mi konuşacaksın? - Kafayı mı yedin sen?
- Tu parleras en beats?
Hadi gidelim Beats.
Viens, Beats.
d Where I'm broken d d down by the people if they let you breathe d d don't give a damn if you still can't see d d Still my heart beats d d for you d
♪ ♪ ♪ don t give a damn if you still can t see ♪
Bende de müzik var.
J'ai des beats.
Apple'ın Beats'i satın alması firmanın tarihindeki en büyük anlaşma oldu.
En rachetant Beats, Apple va réaliser le plus gros coup de son histoire.
Evet. Beats terli kamp giysilerini yıkıyor.
C'est mieux que laver les vêtements du camp.
♪ harika ritimler, bir uzaylı gülümser
♪ fat beats and an alien smile ♪
Beats by Dre, Abercrombie and Fitch ve... markalı yüzgeç cilası.
Beats by Dre, Abercrombie and Fitch et... le vernis à nageoires.
Wrightsville Girişimi'ne 1969'un klasiklerinden, benim de en sevdiğim, gerçek bir doğum günü ikramı olan bu canlı icraları için özel teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Un remerciement spécial aux Wrightsville Beats pour cette interprétation vibrante du classique de 1969 de Traffic, mon préféré, et un vrai cadeau d'anniversaire.
İlk albümdeki ritimlerin çoğunu ben yaptım ama bunda Conner farklı bir şey yapmak istediğini söyledi.
J'ai fait la plupart des beats sur le 1er album, mais sur celui-ci, Conner voulait se diversifier.
Ritimlerini Owen'a yaptırdın, sonra onu da sepetledin ve müziğin dibe vurdu.
Owen faisait tous tes beats. Maintenant que tu l'as écarté, tu coules.
Bu takımı ve Beats by Dre'nin her rengini aldım, o kadar.
J'ai acheté ce costume et tous les casques Dr Dre.
Siz ve seyirci kandırıldığınızı anlayıp hayretle iç çekeceksiniz.
Dans une minute et demie, vous serez tous béats de surprise en comprenant la supercherie.
Böylece sakin rahat ve ilgisiz olabiliyoruz.
Nous sommes devenus béats... détachés, insouciants.
Kachra için çıldırıyordunuz.
Vous êtes tous béats devant Kachra.
Kachra için çıldırıyordunuz.
Vous etes tous béats devant Kachra.
Bana saygı gösterilmesi gerekiyor.
Je devrais avoir des admirateurs béats.
Ve şu sizin mutlu küçük lanet suratlarınızdan da nefret ediyorum.
Et je déteste les putains de visages béats comme le tien.
Bön bön bakıp sırıtıyorlar. Havalı durup poz veriyorlar.
Béats et souriants, posant et se pavanant.
Evet, dirileceğiz ve birbirimizi göreceğiz ve neşe içinde, olan biteni birbirimize anlatacağız.
Oui, nous nous lèverons, et nous nous reverrons. Béats et joyeux, nous évoquerons ce passé.
- Dilleri tutuldu, evet.
Ils sont béats.
- Krizi atlattığımızı düşünenler burnunun ucunu göremeyen iyimserler yalnızca.
Seuls les optimistes béats pensent que la crise est passée.
Dakika başı ritmi nedir?
Combien de beats par minute?