Bedelia tradutor Francês
38 parallel translation
Ama parka ulaştığımız an - Merhaba Bedelia.
Oh, voilà Patrick!
Yani Cass yaşlı üşütük Bedelia teyzeden hiç bahsetmedi mi? Bizim ailenin en büyüğü.
Cass ne vous a jamais parlé de cette vieille piquée de tante Bedelia, le patriarche de notre clan?
Bedelia benim teyzem.
Bedelia est ma tante.
Hayatı boyunca Bedelia'yı kıskandı.
Il a été hystériquement jaloux de Bedelia, toute sa vie.
Sonra 184 yaşlarındayken, felç geçirdi. Ve şanslı Bedelia, 24 saat ona bakmak zorunda kaldı.
Puis vers l'âge de 184 ans, il eut une attaque, et cette chère Bedelia dut le pouponner à plein temps.
Bu ya Ekimde veya en geç Kasımda oldu. Adam 75 yaşındaydı! Bedelia teyze kaç yaşındaydı peki?
Plutôt octobre ou novembre, il avait 75 ans et Bedelia...
Buradaki önemli nokta Bedelia'nın yaşlı erkek arkadaşını sevmiş, ve babasının adamı öldürtmüş olması!
Le fait est que Bedelia était amoureuse de son soupirant, et que son propre père le fit assassiner.
Bedelia için bardağı taşıran son damla bu oldu.
Pour Bedelia c'en était trop.
Bedelia her zaman dengesiz biriydi, hatta çok daha gençken de.
Bedelia a toujours été très instable, même très jeune.
Pastam nerde, Bedelia?
Où est mon gâteau, Bedelia?
Bedelia! Pastam nerede?
Bedelia, où est mon gâteau de la fête des Pères?
"Pastamı istiyorum, Bedelia, seni kaltak!"
"Je veux mon gâteau, Bedelia!" "Salope"!
Bugün Babalar Günü, Bedelia!
C'est la fête des Pères, Bedelia.
Bedelia Teyze?
Tante Bedelia.
Şüphe yok ki hala mezarlıkta, Bedelia teyzeye arkadaşlık ediyor. Sanırım, hikayeyi bir de onun bakış açısından dinliyor.
Sans doute sur la tombe avec ta tante Bedelia en train d'écouter tous les détails de l'histoire.
Bedelia'nın ablası Kanser Merkezi'nde çalışıyor.
La sœur de Bedelia travaille au centre anticancéreux.
- Bedelia çekinizi yazacak.
- Bedelia va vous émettre un chèque.
Ne yapmamı tercih ederdin, Bedelia?
Que vouliez-vous que je fasse, Bedelia?
Gözlemlediğini söylüyorsun ; fakat bu bu katılmaktır, Bedelia.
Vous dites "observer", mais ceci... c'est de la participation.
Kendini nasıl bir şeyin içine soktun, Bedelia?
Dans quel pétrin vous êtes-vous mise?
Adım Bedelia Du Maurier.
Mon nom... Est Bedelia Du Maurier.
Burada ne işin var Amelia Bedelia?
Que fais-tu là, Amelia Bedelia?
Hadi ama, nereye gittin bilmiyorum ama kendine gel, Bedelia.
Oh s'il vous plaît. Reprenez-vous, peu importe le vous dont il s'agit, Bedelia.
Bedelia Du Maurier olarak, kendimle ilgili yürekten inandığım gerçekler kocaman birer aldatmacadan ibaretti.
Les vérités profondément ressenties à propos de moi en tant que Bedelia Du Maurier n'étaient que de la poudre aux yeux du plus haut niveau.
Kendini kaybetmemiştin Bedelia, adamın o kadar kıçına girmiştin ki takmadın.
Vous ne vous êtes pas perdue, Bedelia, vous venez de ramper si profondément que vous ne pouviez être dérangé.
Olur da gerçekten seni yerse Bedelia, bunu hak etmiş olacaksın.
S'il finit par vous manger, Bedelia, vous l'aurez vu venir.
Yerinde olsam bavullarımı toplardım, Bedelia.
Je ferais mes bagages, à votre place, Bedelia.
- Ben sana "bulaşıkları hallet" demişken bu fikre nereden kapıldın? - Edepsiz Amelia Bedelia'dan.
Bon sang, comment t'as pu comprendre que c'est ce que je voulais dire?
Tüylü halının süpürge işi bitmek üzere!
C'est les sous-entendus coquins d'Amelia Bedelia. La moquette est bientôt propre!
Bonnie Bedelia!
Bonnie Bedelia! Exact.
Amelia Bedelia!
Amelia Bedelia!
Kaltak!
Bedelia, espèce de salope!
Bedelia.
Bedelia.
Yalan söyledin Bedelia.
Tu as menti, Bedelia.