English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Beef

Beef tradutor Francês

226 parallel translation
Bak tatlım, Çoraplarımı yamayacak, bifteğimi lahanamı pişirecektin, sihirli güçlerini tek bir kişiye,... tek bir yerde uygulayacaktın. Ne engel oldu?
Écoute, trésor... qu'est-ce qu'il faut pour que tu reprises mes chaussettes... que tu fasses cuire mon corned-beef au chou... et que tu limites ta magie à un seul endroit et un seul client?
Pirzola, orta. Klüp sand. Et fırın.
Un bifteck à point, un sandwich, du roast-beef.
Arkadaşım Moore'un yerini tavsiye ederim. Kavurması ve lahanası iyidir.
Je te recommande mon ami Moore et son corned-beef avec chou.
Sandviç söyleyin bana konserve sığır etli, olur mu?
Je veux un sandwich au corned-beef.
Garson, benim Çarşamba öğle yemeğim her zaman öyle oldu ve her zaman da öyle kalacak, sıcak çorba, sahanda yumurta biftek, Yorkshire pudingi, fırında patates, süet tatlısı ve pekmez.
Mon déjeuner du jeudi a toujours été et restera de la soupe, de la sole grillée, du roast-beef, du feuilleté à la viande, des pommes de terre et du pudding.
- Hayır.
Au corned-beef?
İngiliz bifteği.
Du corned-beef anglais.
Eee, Yoldaş Teğmen, konserve et.
C'est... camarade lieutenant... on dirait du corned-beef...
Sonra midemizi tuzlanmış sığır etiyle dolduracaklar.
Puis ils nous gaveront de corned beef.
Oh, şöyle koca bir tabak biftek ve büyük bir bardak dolusu, üzerinde 5 cm kalınlığında köpüğü olan bir bira için neler vermezdim.
Oh, ce que je ne donnerais pas pour une grande assiette de corned-beef, une bonne bière avec un grosse mousse épaisse, sur le dessus, d'au moins 5 centimètres.
Çok güzel biftekli sandviç yapıyorlar.
Ils font d'excellents sandwiches au corned-beef.
Bifteğe bayılırım.
J'adore le corned-beef.
Ne lezzetliydi o konserveler.
Le corned-beef, ça, c'est bon!
Salamlı sandviç ve çilekli süt mü?
Un sandwich au corned-beef et une glace á la fraise?
Bana tam yağlı salamlı çavdar ekmeği sandviç ayrıca yüksek kalorili kola.
Un sandwich au corned-beef et un soda riche en calories et en graisses.
Ben'La Beef'diyorum.
Moi, je dis "La Beef".
Bay La Beef bu akşam geldi.
Monsieur La Beef est arrivé ce soir.
- Bay La Beef yakışıklı bir adam.
- M. La Beef est un bel homme.
- Elbette bay La Beef.
- Bien sûr, M. La Beef.
La Beef, beni atlatmaya çalışırsan, neye uğradığını şaşırırsın.
Si vous me doublez, vous comprendrez votre douleur.
Bu ödül sadece La Beef'in lafı.
La Beef raconte des histoires.
La Beef...
La Beef.
- La Beef'in eli ne olacak?
- Et la main de La Beef?
Neden Waco'da La Beef'in sevgilisini aramadın?
Pourquoi n'avez-vous pas vu la fiancée de La Beef, à Waco?
Salamura biftekle lahanayı kim yedi?
Qui a pris le corned-beef et le chou?
Bu hafta içinde bir gece, programdan sonra... salamura et, patates salatası ve turşuyla mükellef bir yemek.
Un soir aprés l'émission, cette semaine, corned-beef, salade de pommes de terre, cornichons, et tout.
Umarım sığır pastırmasını seversin, çünkü salamura et kalmamış.
Tu aimes le pastrami, j'espère, il n'y avait pas de corned-beef.
Köpeğiniz Granny's Grenadine Beef mamalarına bayılacak.
Les chiens vont adorer le bœuf grenadine de Mamie.
- Bir şey canını mı sıkıyor, Beef?
Quelque chose ne va pas?
Biri Beef'i öldürdü artık sen söyleyebilirsin.
Un fou a tué Beef pour que tu chantes.
- Beef...
Beef?
- Beef'in katili çatıda.
L'assassin de Beef est sur le toit.
O, "Beef Wallington" u ortaya çıkarmadan biz Napolyon'u çıkarmalıyız.
Développons le Napoléon avant qu'il ne développe le Bœuf Wellington.
Kızarmış biftek alayım.
Je vais prendre le corned-beef.
Çavdar üstünde sığır konservesi ya da Rus salatalı rosto istedim.
Du corned-beef avec du pain de seigle ou alors du rôti froid.
Sığır konserveleri olmadığını mı kastediyorsun?
Ils n'avaient pas de corned-beef?
Sığır konservesi yok.
Pas de corned-beef.
- Hey, Pete.
- Hé, Beef!
Burada 1951 yılından kalma kıymalı sandviç var.
Un sandwich au corned-beef qui doit dater de 1951.
Peksimet lapası ve kızartılmış et konservesi.
De la bouillie de biscuit et du corned-beef frit.
Beef, Charlie kamyonet boştu diyorsa, boştur.
Beef, s'il dit que la camionnette était vide, elle l'était.
Bu ne? Biftek mi?
C'est du roast-beef?
Şişiyorsun. Kalbinde biftek var ve orda duruyor.
Tu as du roast-beef dans le cœur.
Yumurtalı salamura et yapmayı severdi.
Et il aime cuisiner du corned-beef avec un oeuf.
Sanırım ona söyleyen ben olmalıyım. Neticede Beef Wellington yemeğini önerdim.
Je vais le lui dire, vu que j'ai suggéré le bœuf Wellington.
Beef Wellington mı dedin?
Du bœuf Wellington?
Buranın sığır konservesi bir numaradır.
Le corned-beef est excellent.
Servis masasının üzerindeki mısırlı bifteğe bak!
Vois ces gros morceaux de corned beef sur la table chaude.
- Güzel mısırlı biftek.
- Corned beef.
Shirley, ona jambonlu bir sandviç ver.
shirley, un sandwich de corned beef.
İşte oradalar.
Ajoutez le corned beef et gardez le liquide

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]