Benson tradutor Francês
785 parallel translation
İşte Benson ipoteği.
Voici l'hypothèque Benson.
Benson and Benson tam sana göre terziler, demiştim.
Je t'avais recommandé ce tailleur.
Seni gördüğüme sevindim, Benson.
- Content de vous voir, Benson.
Düşün, Benson.
Réfléchissez, Benson.
- Konyak ister misiniz, efendim? - Evet, teşekkür ederim, Benson.
- Voulez-vous une eau-de-vie?
Benson, müfettişin pelerinini al.
- Prenez la cape de l'inspecteur.
Şuna bak, Benson. - Şunların ne olduğunu biliyor musun?
Et regardez ça!
Benson, jenerötörü aç.
Benson, mets le générateur en route.
Hiç kimse bilmeyecek, sadece sen ve Benson. Hiç kimseye söylemez.
Personne ne le sait... à part vous et Benson.
Beni mi çağırdınız, efendim?
- Vous m'avez demandé, monsieur? - Oui, Benson.
Evet, efendim.
- Benson, il est vivant!
- Benson, o yaşıyor!
- Vivant? Vous voulez dire- -
Sanırım çalışmalısın.
Tu devrais essayer de trouver Benson.
Benson'u bul onun için son derece endişeliyim.
Je suis très inquiète à son sujet. - Oui, j'y vais.
- Benson'u gördün mü?
Tu as vu Benson? - Quand ça?
Benson kaçtı!
Benson a couru, couru, couru! Où a-t-il couru?
- Benson'a ne oldu?
Qu'est-il arrivé à Benson?
Bütün ayarlamaları yapmak zorundayım... - şu anda sersem Benson yok.
Alors, je vais faire les arrangements moi-même... maintenant que ce stupide Benson est parti.
Evet, çok güzel bir saat.Çok... güzel saat.
Oui, c'est une jolie montre. Une très- - "Thomas Benson De la part de son père"
Köyde bir cinayet işlendi. Sevgili Benson'umuz nedensiz ortadan yok oldu.
Un meurtre dans le village, notre cher Benson qui disparaît sans raison.
Hayır, Benson cinayeti için.
Pour le meurtre de Benson.
Şüphesiz Benson'u O öldürmüştü.
Car c'est sûrement lui qui a tué Benson.
İşte Benson'un yeleğine bağlı kösteği.
Et voilà un morceau de la chaîne qui était attachée à sa veste.
Mulligan'ın, Mulligan Benson'a karşı olduğu davadan alıntı yapıyorum. 1879 yılında, Fresno şehrindeki, Mulligan-Benson.
L'affaire Mulligan contre Mulligan-Benson, en 1879.
- Devam et. Mulligan'ın, Mulligan-Benson'a karşı olduğu olayda olanları anlat.
Raconte-nous l'affaire Mulligan / Mulligan-Benson.
Bayan Benson-Mulligan, ikinci eş...
Mme Benson-Mulligan, la seconde épouse...
Bay Mulligan, koca, ilk eşiyle evlenmek için özgür kaldı, Bayan Mulligan ya da ikinci eş, Bayan Benson-Mulligan ya da bundan ziyade Mulligan-Benson.
M. Mulligan a été libre de choisir entre Mme Mulligan et Mme Benson-Mulligan, sa seconde épouse. Et alors?
- Benim için mesaj var mı, Bayan Benson adına?
- Y a-t-il un message pour moi?
Chuck Benson.
Benson.
Bay Chuck Benson'ın masası.
La table de Chuck Benson?
Yerel polisten geliyoruz. Bu benim meslektaşım, Bay Benson.
Mon collègue, M. Benson.
Teşekkürler, bayan. Başka sorunuz var mı, Benson?
C'est tout, Benson?
Benson Çiçekçisi mi?
Le fleuriste?
Sanırım siz de aynı yerde oturuyorsunuz Bay Benson?
Vous habitez le même immeuble?
Benson git.
A vous, Benson.
Thomas Benson James.
Thomas Benson James...
Thomas Benson James'ten bahsediyorsan... Evet, o da.
Si tu parles de Thomas Benson James...
- Aramaya devam et, Benson.
Continuez d'appeler.
- Bay Carpenter, bu Bayan Benson.
- Voici Mme Benson, M. Carpenter.
Bayan Benson, Bay Stevens sizi görmek için burada.
Mme Benson, M. Stevens est là.
- Bayan Benson, bu Bay Brady.
- Mme Benson, voici M. Brady.
- O mükemmel bir çocuk, Bayan Benson.
- C'est un bon garçon.
Ben Bayan Benson.
Mme Benson.
Sağ ol, Benson.
Merci, Benson.
Tamam gel, Benson.
D'accord, venez, Benson.
Not al, Benson.
Prenez note, Benson.
Hadi, Benson.
Venez, Benson.
Evet, Benson.
L'inspecteur Krogh est toujours dans la bibliothèque.
Benson nerede?
Fritz, où est Benson?
Benson'un bir daha buraya döneceğini sanmıyorum.
Je ne pensais pas que Benson allait venir ici.
Ama Benson içmezdi.
Mais Benson ne boit pas!