English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Berkeley

Berkeley tradutor Francês

710 parallel translation
Havaya bir ok savurdum... O da Berkeley Meydanı'nda yere çakıldı.
Je lançai une flèche qui la fit atterrir.
Berkeley'den Profesör Saunders.
Le professeur Saunders, à Berkeley
16 Haziranda, Pittsburgh'da Sherwyn Oteli'ne yerleştiniz. Kaliforniya, Berkeley'den George Kaplan adıyla.
Le 16 juin, vous descendez dans un hôtel de Pittsburgh sous le nom de George Kaplan, de Berkeley.
Salı günleri Berkeley'de Genel Semantik dersi alıyorum, yeni dört harfli kelimeler buluyorum.
Le mardi, j'assiste à un cours de sémantique à Berkeley. Pour chercher de nouveaux mots de quatre lettres.
Mynah kuşları, biliyorsun ki konuşur Tessa teyzenin yüzünü görebiliyor musun? Kuş benim Berkeley'de kaptığım bir iki kelimeyi söylerse.
Je vois d'ici sa tête quand l'oiseau lui sortira certains mots appris à Berkeley!
- Acme Cenaze Evi, Berkeley'de.
- A l'Acme. - Salon Funéraire Acme, à Berkeley.
Bay Berkeley, ceza kolonileri prosedürlerine kendinizi alıştırın.
M. Berkeley, relisez les procédures pénitentiaires.
- Ha, cumartesi günü Elaine geliyor. - Öyle mi?
Elaine rentre de l'université de Berkeley samedi.
- Elaine geliyor Berkeley'den.
Elaine rentre bientôt de l'Université de Berkeley.
Elaine gelmiş.
Elaine est rentrée de Berkeley.
- Hemen bugün Berkeley'e gidiyorum.
- C'est pourtant ce qu'il a dit.
- Berkeley'e gideceğinden mi?
Elle ne sait pas que tu vas à Berkeley?
Berkeley'i hep görmek isterdim.
Je voulais connaître Berkeley.
- Neden Berkeley'desin?
- Non. - Pourquoi es-tu à Berkeley?
Beni Berkeley Meydanı'nda bırakabilirsiniz.
Déposez-moi à Berkeley Square.
Thomas, Christiansen ve Berkeley yakalandı.
Thomas, Christiansen et Berkeley prisonniers.
Görevleri, Londra'da bizim için çalışan ve bir ay önce... İngilizler tarafından yakalanan gerçek Thomas, Berkeley... ve Christiansen yerine... Alman Başkomutanlığı'na sızmaktı.
Leur mission était d'infiltrer le haut commandement allemand à la place de Thomas, Berkeley et Christiansen, qui travaillaient pour nous à Londres, et furent découverts et capturés par les Anglais le mois dernier.
Bildiğiniz gibi, gerçek Thomas, Christiansen ve Berkeley... İngiliz karşı casusluğu için çalıştıkları sırada... bütün İngiltere'de bir ajan zinciri kurma işinden sorumluydular.
Comme vous le savez, les vrais Thomas, Christiansen et Berkeley, tout en travaillant pour le contre-espionnage anglais devaient mettre en place des agents dans toute l'Angleterre.
- Bu isimleri Berkeley mi yazdı? - Evet komutanım.
- Berkeley a écrit ces noms?
Ted Berkeley.
Ted Berkeley.
Kız Berkeley Üniversitesi'nden yüksek lisansını almış.
Pas stupide. Elle vient d'avoir sa maîtrise à Berkeley.
Allan, Berkeley'de bir yürüyüşe gitti. Burada işleri güzelleştirmeye çalışıyorum. Griffith Park Sunday'de olacak.
Allan a fait la marche pour la paix et j'ai organisé un meeting de non-violents.
Berkeley'de mimarlık okudum ve yaklaşık bir yıl önce iş bulmak için Los Angeles'a geldim.
J'ai étudié l'architecture à Berkeley et je suis à Los Angeles depuis un an.
Üniversitede ders veriyor.
Il a une chaire de droit constitutionnel à Berkeley.
Berkeley'ye geri döndü galiba.
Elle est repartie à Berkeley ou au diable.
Bir yıllık Cinayet Masası deneyimi, İki yıl Polis Yüksek Okulu, Berkeley, kent Cinayet Masasına dönüş, 6 Temmuz.
Un an à la criminelle, deux ans à l'école de la police de Berkeley, et retour à la criminelle le 6 juillet.
Bunları Berkeley'de gece çalışması için sık sık kullanırlar.
Ils s'en servent souvent à Berkeley, la nuit.
Bunu Berkeley'de öğrenmiştim.
Celui là, je l'ai pris à Berkeley.
Ayrılalım ve Berkeley Müzesi'nde hareket var mı bakalım.
Et si on allait voir s'il y a du gibier au Berkeley Museum?
Boston Üniversitesi'nde üç yıl eğitmenlik yaptım Northwestern Üniversitesi'nde iki yıl sonra UCLA'da üç yıl daha ve şimdi Berkeley'deyim.
J'ai été professeur á l'université de Boston pendant trois ans, á la Northwestern pendant deux ans, á l'UCLA pendant trois ans, et je suis á présent á Berkeley.
Busby Berkeley ile birkaç çekim yapmıştı, sonra uçtu.
Elle a fait une paire de films chez Busby Berkeley, mais elle est devenue louf
O adam Berkeley'den doktorasını almak üzere.
Il a un doctorat de Berkeley.
Berkeley, Oakland ve Elizabeth'teki onca aile.
Tous ceux qui ont des parents à Berkeley, Oakland...
Berkeley'ye.
À Berkeley.
Berkeley Hills işini sen yapmadın, değil mi?
Tu n'es pas à l'origine du coup de Berkeley Hills?
Berkeley Hills?
Berkeley Hills?
Bir Dow Kimya çalışanını kuşatan 500 öğrenci tutuklandılar.
A Berkeley, 500 étudiants ont été arrêtés.
- Berkeley'de benzer deneyler yapıyorduk.
- On a fait ce genre de tests à Berkeley.
Babam sosyal psikoloji profesörü. Berkeley'de.
Mon père était prof de psychologie sociale à Berkeley.
Beyler, Berkeley'den sınıf arkadaşınız.
Des copains de promotion de Berkeley.
Busby Berkeley ile tanışmak.
-.. croisant Busby Berkeley.
Fildişlerini Berkeley Cole'a söyleyin.
Parlez de l'ivoire à Berkeley Cole.
Berkeley Cole.
Berkeley Cole.
Beni terk ettiğin zaman Berkeley Cole'la evleneceğim.
Quand vous me quitterez, j'épouserai Berkeley Cole.
Berkeley için.
Pour Berkeley.
Yaptığım salaklığı Berkeley'ye anlattınız mı?
Allez-vous dire à Berkeley à quel point j'ai été insensée?
Berkeley, senin Somaliler nasıl olur?
Berkeley, et vos Somaliens?
Berkeley'i getirdim.
J'ai ramené Berkeley.
- Berkeley nerede?
- Où peut être Berkeley?
Berkeley'de mi?
À Berkeley?
Berkeley'e her zaman gelirim, Stone.
C'est avec plaisir que j'irais à Berkeley, Stone.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]