Beytüllahim tradutor Francês
71 parallel translation
Beytüllahim'e gidiyoruz. Orada kalacak bir yer arayacağız.
Nous allons à Bethléem pour chercher un endroit où habiter.
Beytüllahim'e gidiyoruz. Kalacak bir yer arayacağız.
On est à Bethléem pour trouver une maison.
Burada, Beytüllahim'de çok mutluyuz.
On est très heureux à Bethléem.
Beytüllahim'i biliyorum. Orası yıldızın gösterdiği yer.
C'est là où il y avait l'étoile.
Beytüllahim'de sayılacaksınız.
Fais-toi inscrire à Bethléem.
Bir gün Tanrı benimle konuştu ve bir yıldız beni Beytüllahim denen bir köye götürdü.
Dieu m'a parlé, une nuit... et une étoile m'a mené à Bethléem.
- Beytüllahim.
Bethléem?
Kral Herod orada doğmuş. Köyün adı Beytüllahim imiş.
Le roi Hérode est né dans ce village qui s'appelle B-Bethléem.
Eğer bir insan avcısı değilde iyi bir tüccar olsaydım, seni bir sirke koyardım. Biliyorsun, yılın bu zamanı, Pastırma yazı... Derler ki Beytüllahim Yıldızı'nı görebilirmişsin.
je te mettrais dans un cirque. si on regarde bien.
"Aldırışsız yürüyor mu Beytüllahim'de doğmaya?"
"Traîne la patte vers Bethléem pour naître enfin?"
Ve sonunda vakti gelince kaba canavar tembelce Beytüllahim'e doğru yürür.
"Et quelle bête ébauchée, son heure étant enfin arrivée, " se traîne, voûtée, vers Bethléem pour naître? "
" Beytüllahim'de Tanrı'nın oğlu olarak insanlara bir şeyler anlatıyorum.
" Tout Bethléem sait que je suis le fils de Dieu,
Beytüllahim, Kudüs ve Kutsal Topraklara muzaffer bir geziden yeni döndü.
De retour d'une tournée triomphale à Bethléem, Jérusalem et en terre sainte.
Oradan Beytüllahim ve Kudüs'e taksi tutuyorlar.
Là, des taxis les emmènent jusque Bethléem et Jérusalem.
Bu yol Kudüs'e, bu yol Beytüllahim'e.
là, Jérusalem, là, Bethléem.
Askerlerin ve casusların Beytüllahim'e dönen her adamı dikkatlice izlesin.
Que vos espions cherchent un homme retournant à Bethléem.
Beytüllahim'e gitmeliyim. Ama Beytüllahim'e gitmek, günler sürer.
C'est un voyage de plus de 1000 stades.
Nâsıra'dan, Beytüllahim'e.
De Nazareth à Bethléem.
Beytüllahim mi?
Bethléem?
Beytüllahim. Bu taraftan.
Bethléem, par là.
Hava kararmadan Beytüllahim'e varmak istiyorsak yola koyulmalıyız.
Partons pour arriver avant la nuit.
" Beytüllahim'den çıkacak bir lider...
"De Bethléem " viendra un roi qui conduira
Beytüllahim.
Bethléem!
Peki askerler Beytüllahim'e gidip 2 yaşından küçük bütün çocukları bulsa?
Et si tes soldats allaient à Bethléem, chercher tous les petits garçons de moins de deux ans?
Beytüllahim'de tek bir çocuk bile kalmayacak!
Les fils de Bethléem ne seront plus.
Beytüllahim Fonu.
Les fonds Bethlehem.
Fiberglas Beytüllahim Yıldızı batmış.
Empalée par une étoile de Bethlehem en fibre de glace.
Ayrıca Beytüllahim'in tam tercümesi, "Ekmek Evi" dir.
A son tour, Bethléem, en fait, se traduit littéralement par "maison du pain".
Bu yüzden aslında Beytüllahim ; dünyadaki bir yeri değil, gökyüzündeki bir yeri yani Başak burcu takımyıldızını temsil eder.
Bethléem fait donc référence à la constellation de la Vierge, un endroit dans le ciel, et non sur terre.
Bana, "Beytüllahim Çelik İşletmeleri" adının içerdiği kinayeyi söyleyin.
Dites-moi en quoi le nom de Bethlehem Steel Corporation est ironique.
Beytüllahim, barış timsali olan İsa'nın doğduğu yerdir ve "Beytüllahim Çelik İşletmeleri" savaş silahları üretir.
Bethlehem est l'endroit où est né Jésus, prince de la paix, et Bethlehem Steel fabrique des armes de guerre.
Doğacağı Beytüllahim'e yaklaşır usul usul?
"Traîne la patte vers Bethléem, pour naître enfin?"
"Hangi çetin yaratık, doğacığı Beytüllahim'e yaklaşır usul usul?"
"Quel animal va voir le jour à Bethléem?" - Hein?
"Kamburunu çıkararak, Beytüllahim'e doğru..." "Doğmak için yürüdüğünü?"
"traîne la patte vers Bethléem, pour naître enfin?"
Beytüllahim'de nerede?
Où, à Bethléem? Madbaseh.
Gerçekten, Beytüllahim'den İsa'nın çarmığını... bile taşıyor olsan umurumda değil.
Tu pourrais même rapporter des reliques de la croix à Bethléem.
Beytüllahim, Ramallah, Jericho ve Nablus'un köylerine yetim kalan çocukları alıp getirmek için gidemiyorum.
Je ne peux plus aller chercher les orphelins dans les villages près de Bethléem, Ramallah, Jéricho ou Naplouse.
Beytüllahim'e, arkadaşımı ziyaret edeceğim.
À Bethléem pour réviser avec une copine.
Beytüllahim'de ev ödevi mi yapacaksın?
Tu fais tes devoirs à Bethléem?
Yasemin Beytüllahim'e gidemedi.
Yasmine pouvait pas aller à Bethléem.
Dinle, Beytüllahim'de Cher'i görmek için bilet aldım, gidelim mi?
Dis-moi, j'ai des tickets pour voir Cher à Bethléem. Ça te tente?
Hatırlarsanız, Meryem ve Yusuf Beytüllahim'e gidiyorlardı.
Nous nous en étions arrêtés au moment où Marie et Joseph allaient à Bethléem.
Demek Beytüllahim'e gidiyorsunuz.
Alors, vous allez à Bethléem?
Beytüllahim.
Bethléem.
Deccal, Beytüllahim sokaklarında başıboş dolaşıyor.
La bête est lâchée dans les rues de Bethléem.
Beytüllahim'de tek bir çocuk bile kalmayacak.
Les fils de Bethléem ne seront plus.
Beytüllahim.
Bethlehem.
Beytüllahim Fonu.
Fondation Bethlehem
İsa, 25 Aralık'ta Beytüllahim'de bakire Meryem'den dünyaya geldi.
Jésus-Christ naquit de la vierge Marie le 25 décembre à Bethléem.
- Nereye gidiyorsunuz? - Beytüllahim.
Vous allez où?
- Beytüllahim.
- Bethléem.