Beğenmedim tradutor Francês
910 parallel translation
Tonunu beğenmedim.
Votre ton ne me plaît pas.
Nabzını beğenmedim.
Son pouls ne me plaît pas.
Hayır, beğenmedim.
Non, ça me plaît pas.
- Her neyse onu beğenmedim.
- Je ne sais pas, mais ça ne me plaît pas.
Düğme deliklerini bile beğenmedim.
Même les boutonnières sont moches.
- Beğenmedim.
Je n'aime pas cela.
- Ben de beğenmedim.
Moi non plus.
- Şapkanızı beğenmedim. - Güzel gözlerinizi gölgeliyor.
Il assombrit vos yeux que vous avez jolis.
Yolları beğenmedim.
Je n'aime pas le tracé de la route.
Sesinizin tonunu hiç beğenmedim.
Il y a la manière et puis, vous pourriez savoir à qui vous avez affaire!
Kalabalık. Görünüşü beğenmedim.
- Je n'aime pas ça.
Ses tonunu beğenmedim, Suellen.
Ne parle pas sur ce ton!
Bu yatağı beğenmedim. Tamam.
Il ne me plaît pas.
Hiç beğenmedim, efendim.
- En aucune manière, Monsieur.
Seni gördüğüm ilk andan itibaren hiç şapkalarını beğenmedim.
Je n'ai jamais aimé les tiens.
- Hayır, bunların hiç birisini beğenmedim.
Non, je ne crois pas que celles-ci iront.
Hayır, beğenmedim.
Non, je ne pense pas que ça ira.
Kitlesel hipnozla ilgili söylediğinizi beğenmedim.
Je n'aime pas ce que vous lui avez dit sur l'hypnose de masse.
Alış verişteydim. - Bu elbiseyi beğenmedim.
- Je n'aime pas cette robe.
- Tavrınızı beğenmedim.
- Vous le prenez sur un ton...
İstemiyorum. Bakışlarını hiç beğenmedim.
Je n'aime pas votre expression.
Kocamla ilgili üstü kapalı ithamlarınızı ve yöntemlerinizi hiç beğenmedim.
Je n'aime ni vos insinuations, ni vos méthodes.
Tavrını beğenmedim. Eğer senden yüksek rütbeli olsaydım...
Si j'avais un galon de plus!
Görünüşünü beğenmedim.
Elle n'a pas l'air bien, Alex.
- Bu sabah Record'u gördün mü? - Evet. Tavrını beğenmedim.
T'as lu le Record de ce matin?
Keşke resimlerinizi beğenseydim ama beğenmedim.
J'aimerais aimer vos peintures, mais ce n'est pas le cas.
Hayır, Brandon, hiç beğenmedim.
Non, Brandon.
Bir şeyi beğenmedim.
II y a une chose qui ne m'a pas plu :
- Ne yazık ki ben beğenmedim.
- Je ne l'étais pas, moi.
- Ama bunu özel bir sebepten beğenmedim.
- Surtout celui-ci pour une bonne raison.
Gönderdikleri iğneyi beğenmedim.
Je n'aime pas ce bouton de col.
- Beğenmedim, altı sayfası hariç.
- Non, sauf environ six pages.
- Bitmiş! - Bu ses tonunu hiç beğenmedim.
Je n'aime pas le ton que tu emploies.
Ama şimdi bulduğumdan başkasını beğenmedim.
Mais c'est pour ça que je t'apprécie autant.
Quint, üslubunu beğenmedim.
Sur quel ton vous dites ça!
Seni seviyorum, ama beğenmiyorum. Hiç beğenmedim, sevgili dostum.
Je vous aime, mais vous m'avez toujours déplu.
Ama yaptıklarını beğenmedim.
Mais ça ne m'a pas plu.
Anlıyorum. Araba tam bana göre. Ama fiyatını beğenmedim.
La voiture me convient mais pas son prix...
- Bunu beğenmedim.
Ça ne me plaît pas.
Beğenmedim. Daha iyi bir şey düşünmeliyim.
Notre quartier mérite mieux.
Bu fikri beğenmedim.
Pas d'accord!
Hayır efendim, beğenmedim.
Non, mon général.
Söz konusu kişinin görünüşünü hiç beğenmedim.
La personne en question n'allait pas très bien.
Hayır, şiirini beğenmedim!
Non, je n'aime pas votre poésie!
Bakışlarını hiç beğenmedim.
Je n'ai pas aimé son regard.
Oh, ben bunu beğenmedim.
Je n'aimerais pas que ça arrive.
Beğenmedim.
Je n'ai pas envie.
Konuşma tarzını beğenmedim.
Je n'aime pas votre ton.
Beğenmedim.
Je n'aime pas ça.
Beğenmedim.
Non.
Bunu beğenmedim.
- J'aime pas ça.