Bisikletim tradutor Francês
201 parallel translation
Bisikletim.
Mon vélo.
bisikletim var!
J'en ai une de bicyclette!
endişelenme. bisikletim olacak.
Ne t'en fais pas, j'irai avec!
bir düşün, eğer bisikletim olsaydı... ne kadar kazanacaktım.
avec les primes, ça fait... 12 000 de fixe et... écris, toi... Et dire que tout s'arrangeait!
Söylemeye çalıştığım balık otomobil olacak, şoförün olan otomobil, balıkta bisikletim.
Le poisson redeviendra voiture. La voiture qui était celle du chauffeur, le poisson qui était mon vélo.
Nefes alamayacaksın ve bisikletim balıklı olacak.
Tu ne pourras plus respirer.
Bekleyin ben de geliyorum bisikletim var size yolu gösteririm.
J'ai mon vélo, je vous y conduis.
- Evet, bir bisikletim var.
- Oui, j'ai un vélo.
- Bisikletim lütfen.
Ma bicyclette, je vous prie.
- Benim bir yarış bisikletim var.
- J'ai un vélo de course.
Ama bisikletim?
mais mon vélo?
Lanet olasıca bisikletim.
Merde, mon vélo!
Saçlarım dümdüzdü bisikletim de mavi değil, siyahtı.
- J'avais les cheveux plats et une bicyclette noire.
Bisikletim.
Arrêtez, mon vélo.
- Bisikletim için gelmiştim.
Que veux-tu? Je veux mon vélo.
- Aslında, bisikletim arızalandı.
Oui... mon... vélo m'a lâché.
O benim bisikletim!
Arrêtez! C'est mon vélo!
Bisikletim mahvoldu.
Mon vélo est foutu!
- Bisikletim?
- Et ma bicyclette?
Sorun değil. Bisikletim var.
J'ai ce qu'il faut.
- Bisikletim!
- Mon vélo, mon vélo!
Bisikletim! - Borcum olsun.
- A charge de revanche.
Bisikletim satılık değil Francis.
Il n'est pas à vendre, Francis.
Bisikletim benim her şeyimdir.
Mon vélo représente tout pour moi.
Ben ve bisikletim.
Mon vélo et moi.
Sadece ben varım, bisikletim yok!
Il n'y a que moi dessus, sans mon vélo!
Kanıt C. Chuck'ın Bisiklet Sarayı'ndan... almak üzere olduğum korna. Tam da bisikletim çalındığı sırada.
Pièce C. Le klaxon que j'étais venu chercher au Bike-O-Rama de Chuck, quand on m'a volé mon vélo.
Bu kalemi, bisikletim çalınmadan bir saat önce almıştım.
J'ai acheté ce stylo une heure avant qu'on ne me vole mon vélo.
- Bisikletim!
- Mon vélo!
Yalnızca bisikletim var.
Je n'ai qu'un vélo.
Benim de bisikletim var.
J'ai... j'ai un vélo aussi.
O, benim bisikletim. Çalındı diye ihbar ettim.
C'est mon vélo, j'ai porté plainte pour vol.
Bir bisikletim olsun istedim, ama babamın gücü yetmedi.
Combien de fois je vous l'ai dit? Allez, on se met à l'abri!
Kendi bisikletim olsun bir sürü çizgi romanım, kızağım.
Avec mon propre vélo, une pile de bandes dessinées, une luge.
Burada duran da çocukken bindiğim bisikletim.
Et là c'était mon vélo, tu vois?
Bisikletim hurda oldu.
J'ai cassé mon vélo. Il est nase.
Bisikletim bozuldu.
Mon vélo est cassé.
Bisikletim!
Ma bicyclette!
Bisikletim orada!
C'est mon vélo!
Gitarım, bisikletim ve kadınım.
Ma guitare, ma moto et ma nana.
Eyvah! Bisikletim!
Mon vélo!
İkincisi : Zaten bisikletim var.
Deux : j'ai déjà un vélo.
Gidelim. Bisikletim.
Viens.
O benim bisikletim.
- Mon vélo!
Hey, bu benim bisikletim.
Mon vélo!
- Bu benim bisikletim.
C'est mon vélo!
- Bisikletim aşağıda.
Ma moto est de l'autre côté
- Ama benim bisikletim var.
Oui, mais j'ai mon vélo.
gördünüz bu benim bisikletim.
Regarde!
Bu üçüncü oluyor. Ayakkabılarım, bisikletim...
Ca fait 3 fois que vous me faîtes ça..
Buyurun? - Bi-bisikletim çalındı.
Qu'y a-t'il?