Bogota tradutor Francês
192 parallel translation
Biliyor musunuz kilise Bogota'da önemli bir faaliyet yürütüyor.
Vous savez que nous avons une importante mission à Bogota.
Bogota Kolombiya'da Monsenyör.
Bogota est en Colombie.
Evet? Bogota'da bu yolu buraya kadar takip etmemi söylediler buraya ve daha sonra...
A Bogotà, on m'a conseillé de suivre cette route jusqu'ici, et ensuite...
3 hafta öncesine kadar Bogota'daydı, Kolombiya'da.
Il y a trois semaines, il était à Bogotà, en Colombie.
Bill. Bogota'daki Interpol'e telex çekmeni istiyorum.
Vous allez passer un télex à Interpol, Bogotà.
Tanrı aşkına yaptığım tek şey Bogota'ya teleks yollamak.
Je passe mon temps à envoyer des télex à Bogotà.
Bogota'ya geri dönüyoruz.
On rentre à Bogota.
Bogotá, belki dört ya da beş gün.
Quatre jours à Bogota.
İki bin odalık bir otel açılışı var Bagota'da, hakikaten de öyle ama bizimki... hiçbir şeyi dinlemiyor, tanırsın onu.
- Un hôtel.. .. a cramé à Bogota. Mais elle veut..
Efren, büyük, kötü Luis Bogotà'dan dönünce halin ne olacak?
Efren, tu sais ce qui va se passer quand Luis reviendra de Bogota?
Victor, her şey bittiğinde, Luna benimle Bogota'ya gidecek.
Après ça, Luna retournera à Bogota, pour toujours.
Bana... -... Bogota 6-3-7 bağlar mısınız?
Demandez-moi... le 637 à Bogota, s'il vous plaît.
Uyuşturucu ticaretinden bir kaç defa Bogota'da tutuklanmışlar, Başkanım.
Connus pour trafic de drogue à Bogota, M. le Président.
Cinayetin ertesi sabahı Bogota'ya gitmek için uçuş biletleri vardı.
Ces types prenaient des vols Miami-Bogota le lendemain.
BOGOTA, KOLOMBİYA
Bogota, Colombie
- Bogota'ya ilk gelişiniz mi? - Evet.
Première fois à Bogota, n'est-ce pas?
Akşam 7.50'de Bogota'ya varır.
Il sera à Bogota à 1 9 h 50.
İyi fiyat ancak Bogota'da yakıt ikmali...
4-1-1. Bon marché, avec arrêt à Bogota...
Bogota'da köprüdeki bomba senindi!
C'étaient tes bombes, à Bogota!
İspanyolca, Bogota, Kolombiya'dan.
En espagnol. De Bogota.
Saf Bogota malı!
De la pure colombienne en barres.
- Tamam. Bogota'da ne var?
- Pour quoi faire?
Tamam! Bogota'da ne var?
- Pour quoi faire?
Bogota'da buluştuğum adamın beni aramasını bekliyorum.
J'attends que le type que j'ai vu à Bogota me rappelle.
- Kolombiya'nın başkenti neresidir?
C'est "Bogota", mais ça ira.
-... Kosova, Bogota, Sri Lanka'da.
- au Kosovo, à Bogota, au Sri Lanka...
Gördüğün gibi, bunlar Bogota'daki hesabından yapmış olduğu transferler.
Voilà les transferts d'argent de ces comptes à Bogota.
MI6'den, Bogota'yı izleyen bir arkadaş dedi ki...
Un ami du Ml6 en poste à Bogota me disait...
Onula Bogota'da oynadım.
J'ai joué contre lui à Bogota.
Bogota'da öğretmedin mi?
Et tu lui as enseigné cette leçon à Bogota?
Bogota'ya.
À Bogota.
Bogota'ya mı?
À Bogota?
Bogota'ya ne için gidiyorsun?
Pourquoi tu vas à Bogota?
Bogota'da bir ofiste.
Dans un bureau à Bogota.
Bogota'da birtakım cinayetten de sorumlu bir kalpazanlık şebekesi var.
Des faussaires de Bogota ont fait des morts.
Bogota'daydık.
Bogota.
Kolombiya'nın Bogota kentine business class uçak bileti.
Deux billets d'avion en 1ère classe pour Bogotá, en Colombie.
Onlar öldürüldüğünde, 21'imde Bogota'daydım.
J'avais juste 21 ans, je vivais à Bogota quand ils ont été tué.
Ailenin Bogota'daki düşmanlarıyla bağlantısı olanların yanına tik koy.
Marquez les noms qui sont liés aux ennemis de votre famille à Bogota.
Havalandıktan hemen sonra, bir askerî uçakla Bogota'ya yola çıkacak.
Aussitôt l'ordre donné, il sera transféré dans un jet militaire en destination de Bogota.
Luis Galan Velodromu, Bogota 1995 Dünya Şampiyonası
Vélodrome Luis Galan, Bogota Championnat du monde 1995
Bogota'daki büyük bir şirkette işe girmek.
Obtenir un boulot pour une grosse compagnie à Bogota.
Mexico City.
Mexico. Bogotá.
Bogotá. Oradan oraya.
On allait à droite, à gauche.
Yalnızdım. Ne param, ne şık bir elbisem, ne visa kartım vardı, Bogotá Colombia'da öylece köşede bekliyordum...
J'étais seule, fauchée, sans vêtements, sans visa, à attendre à l'angle d'une rue à Bogotá en Colombie...
... bugün Bogota sokaklarında, on kişi öldü ve sekiz kişi yaralandı.
Passez l'appel sur le 451.
Bogota'da kaç ölü var?
Combien de morts à Bogota pour que tu puisses te poudrer le nez?
Bogota'ya gidiyorum.
Je vais à Bogota.
Bogota'nın içinde ve çevresinde,
Il y a eu une série de cas de bombes en collier à Bogota.
Bir karısı Miami'de, diğeri Bogota'daymış.
Il avait une femme à Miami et une à Bogota.
Chandler, sen başlıyorsun.
- Bogota.