Bonnie tradutor Francês
3,302 parallel translation
- Bonnie'yi özlemek beni üzüyor Jer.
Que Bonnie ne soit plus là me rend triste, Jer.
Stefan'ın Bonnie ve Damon'u geri getirmek için bir yol aradığını söylemiştin.
Tu disais que Stefan cherchait un moyen - de ramener Bonnie et Damon.
Ben büyü işlerine odaklanmakla meşguldüm. Mystic Falls üzerindeki büyü yokluğundan da anlaşılacağı üzere inanılmaz bir başarısızlıkla sonuçlandı. Şimdi de kalkıp bana bunca zamandır kimsenin Bonnie ve Damon'a yardım etmek için bir şey yapmadığını mı söylüyorsun?
J'étais concentré sur la magie, et tu peux en conclure par l'absence de magie à Mystic Falls, que j'ai spectaculairement raté ma mission, et maintenant tu me dis que pendant tout ce temps personne n'a rien fait pour aider
Sadece Bonnie ne derdi diye düşünmeye çalışıyorum.
En fait j'essayais de penser à ce que Bonnie dirait.
Peki. O halde "Bonnie olsa ne yapardı" planını uygulamaya devam et.
Alors alors continue avec ton plan "que ferait Bonnie Bennett?".
Bonnie, gazetenin tarihine bakar mısın?
Bonnie, regarde la date sur ce journal.
- Neyi duyacağım Bonnie?
Qu'aurais-je dû entendre, Bonnie?
Damon ve Bonnie öldü.
Damon et Bonnie sont morts.
Bonnie hakkında konuştuk.
Nous, heu, nous avons parlé de Bonnie.
Ben Bonnie.
C'est Bonnie.
Sana çok kızgınım Bonnie.
Je suis tellement énervé contre toi, Bonnie.
Damon ve Bonnie'ye yardım edebilecek bir cadı olduğuna inandırdığın kız mı?
La soi-disante sorcière qui savait comment aider Damon et Bonnie?
Aferin Bonnie.
Bien joué, Bonnie.
Bonnie, git buradan.
Bonnie, va-t-en!
Bonnie, bu evi neden görmek istediğini hâlâ anlayamadım.
Je vois toujours pas pourquoi tu veux cette maison.
- Bonnie'ye ne oldu?
- Et Bonnie?
Bonnie için yaptığın şeyler.
Tout ce que tu as fait pour Bonnie.
Bonnie'nin babası iş gezisine onu da götürecekmiş. Bu yüzden bizimkilere, Bonnie tatilini bizimle geçirebilir mi diye soracağım.
Le père de Bonnie la traîne à un voyage d'affaires, donc je vais demander à mes parents si elle peut passer la fête avec nous.
Zavallı Bonnie.
Pauvre Bonnie.
Bonnie bu adam yüzünden orada sıkışıp kaldı.
Bonnie est coincée là-bas par sa faute.
Seni özlüyoruz Bonnie.
Tu nous manques, Bonnie.
- Anahtarları almayı düşündüm. Ama bu bir fare kapanından peyniri almak gibi olurdu değil mi Bonnie?
Je pensais à prendre les clés, mais ce serait comme prendre le fromage d'une tapette à souris, pas vrai, Bonnie?
Artık eve dönme zamanı Bonnie.
Il est temps de rentrer, Bonnie.
Sen iyi bir insansın Bonnie.
Tu es une bonne personne, Bonnie.
- Bonnie'ye ne oldu?
Et Bonnie?
Bonnie hapis dünyasında da ne demek?
Comment ça Bonnie est emprisonnée dans un autre monde?
Bonnie'nin onu kurtarmaya çalışırken öldüğünü düşünüyormuş.
Il pensait que Bonnie était morte en essayant de le libérer.
Bonnie hayatta mıymış?
Bonnie est en vie?
Bonnie'nin ayısının burayı gizleyen şeyi nasıl kaldırdığına dair fikri olan var mı?
Personne ne veut se lancer sur comment l'ours de Bonnie a annulé le sort dissimulant la maison?
Belki Bonnie de gücünü buna koymuştur.
Peut-être que Bonnie a mis la sienne dans ça.
Bonnie gücünü neden bayan Cuddles'ın içine koysun ki?
Pourquoi mettre sa magie dans Mme Câlins?
Bonnie'nin büyük annesini tanıyor muydun?
Tu connaissais la grand-mère de Bonnie?
Evet. Arkadaşım Bonnie ile birlikte. Buraya da bu yüzden geldim.
Avec mon amie Bonnie, ce qui m'a conduit à venir ici.
Yanlış mıyım? Daha onu tanımıyor bile. Ve şeytani ikiz kardeşi şu an orada Bonnie ile birlikte.
Il la connaissait à peine et son jumeau maléfique est là-bas avec Bonnie.
Ayrıca Bonnie hayatta.
En plus, Bonnie est en vie.
Tabii önce Bonnie'nin yaşadığını söyleyip sonra götürmeliydin.
D'abord, t'aurais dû me dire que Bonnie était en vie, et après tu aurais dû m'emmener avec toi.
- Bonnie ile son 4 ayı birlikte mi geçirdiniz?
Donc toi et Bonnie avez passé ces 4 derniers mois ensemble?
Anlaşılan İngilizcede bir sürü kelime varmış ve Bonnie hepsini biliyormuş.
Apparemment il y a beaucoup de mots anglais, et Bonnie les connait tous.
En iyi arkadaşım Bonnie'yi geri getirmeme yardım edebilecek misin?
Une chance pour que tu veuilles m'aider à ramener ma meilleure amie Bonnie?
İlk kadının kimliğini Bonnie Flores olarak tespit ettik.
La première femme est Bonnie Flores.
- Pekâlâ. Bonnie.
Très bien.
Maliyede yönetici asistanıyım.
Bonnie. Salut. Je suis assistante administrative au bureau des impôts.
Eskort işinle ilgilenmiyoruz, Bonnie.
On ne s'intéresse pas à votre travail d'escorte, Bonnie.
Sert olabilirsin, Bonnie.
Tu peux être dur, Bonnie.
Bonnie'nin babası iş gezisine onu da götürecekmiş. Bu yüzden bizimkilere, Bonnie tatilini bizimle geçirebilir mi diye soracağım.
Le père de Bonnie la traîne en voyage d'affaires, donc je vais demander à mes parents si elle peut passer la fête avec nous.
Tanrım. Zavallı Bonnie.
Pauvre Bonnie.
Bonnie bu adam yüzünden orada sıkışıp kaldı.
Bonnie est coincée là-bas à cause de lui.
- Bonnie'ye ne oldu?
Et pour Bonnie?
En iyi arkadaşım Bonnie'yi geri getirmeme yardımcı olabilecek misin?
Il y a une chance que tu m'aides à ramener ma meilleure amie Bonnie?
Bonnie hayatta mı?
Bonnie est toujours en vie?
Bonnie.
Bonnie...