Boof tradutor Francês
23 parallel translation
- Geç kaldınız bay La Boof.
- Vous êtes en retard, M. La Boof.
- Scott? - Selâm, Boof.
- Tu vas au boulot?
- Sonra görüşürüz, Boof. Partide.
- Je te verrai à la fête.
Geçen gece çok garip bir rüya gördüm, Boof.
J'ai fait un rêve étrange la nuit dernière.
- Boof, nasılsın be?
Boof, ça va?
Bıktım usandım, Boof. Bu kadar sıradan olmaktan bıktım.
J'en ai marre d'être si moyen.
- Boof da sizinle geliyor mu?
Boof va avec vous?
Neden Boof'un üzerine gitmiyorsun?
Pourquoi tu n'essaies pas Boof?
Peki, sıradaki Boof!
Ensuite Boof!
- Booferino, Howard'ların oğlunu kapıyor.
- Boof se chope le petit Howard.
- Boof, biraz garip hissediyorum?
Boof, je me sens bizarre.
Selâm, Boof. Özür dilerim, unuttum.
Pardon, j'ai oublié.
- Selâm. Boof teke tek maça gelmiş.
Boof est venu pour jouer contre moi et elle m'assassine.
- Boof, daha yeni geldim.
Je viens d'arriver. D'accord.
- Boof, sen biliyor muydun?
- Tu le savais? - Tu plaisantes?
- Selâm, Boof. Hayranlarını üzmekten korkmuyor musun?
Tu n'as pas peur de décevoir tes fans?
Bak, Boof, ne yapayım tüm kasaba kurt delisi.
Je n'y peux rien si la ville a perdu la boule.
Süpürdük ortalığı. Boof, al sana bir şeyim var.
Boof, j'ai quelque chose pour toi.
- Boof.
- Boof.
Hey, Boof, ben ne isem oyum.
Je suis ce que je suis.
Bir de şu yönden bak, Boof, cuma gecem boş olacak.
C'est très simple : Je serai libre le vendredi soir.
- Boof, bana bak. Şimdi objektif olmayı dene.
Essaie de rester objective.
Bu kez olmaz, Boof.
Pas cette fois Boof. Tu ne comprendras pas.