English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Boyd

Boyd tradutor Francês

1,967 parallel translation
- Herkes Boyd Crowder için çalıştığını biliyor.
Tout le monde sait que tu es à la botte de Boyd Crowder.
Jimmy'ye söyle, seçimler bitene kadar Shelby'nin yanından bir yere ayrılmasın.
Boyd : Tu diras à Jimmy que tant que cette élection n'est pas finie, je ne veux pas qu'il quitte Shelby des yeux!
- Boyd, hiç gerek yok- - - Shelby, lütfen.
- Non, Boyd je n'ai pas besoin...
Boyd Crowder sana ne ödüyorsa, iki katını veririm.
Je double ce que vous paie Boyd Crowder. - Pardon?
Beni duydun. Boyd Crowder için mi çalıştığımı sanıyorsun?
Je serais à la solde de Crowder?
Bu arada hemen belini bükmen gereken önemsiz biri var Boyd Crowder.
En attendant, il y a un homme contre lequel vous devez agir dès maintenant. Boyd Crowder.
- Hadi, Boyd.
Voyons, Boyd.
Yasa dışı kumar makineleri olduğuna dair haber aldık, Boyd.
Tu aurais des machines à sous non déclarées.
Bu işe ihtiyacım var, Boyd.
J'ai besoin de ce boulot.
Arka taraftaki yangın kapısı kilitli, Boyd.
L'issue de secours du fond est fermée.
Seni nerede bulacağımızı biliyoruz, Boyd.
On sait tous où te trouver, Boyd.
Çünkü şu anda bir dostunu görmek için Tulsa'ya gidiyorum ve sen federallerin dinlediği bir yerdeyken, Givens'ın seni görmeye geldiğini ve Harlan'dan bir adamla işbirliği içinde olduğunu düşündüğünü söyleyeceksin...
Je file à Tulsa voir un de ses amis, et toi, quand les fédéraux t'écoutent, parle de Givens. Dis qu'il fricote avec un gars d'Harlan, un certain Boyd Crowder.
Hemen belini bükmen gereken önemsiz biri var Boyd Crowder.
Il y a un petit gars avec lequel vous devez sévir immédiatement... Boyd Crowder.
-... Boyd Crowder adına bir adamla.
Un gars qui s'appelle Boyd Crowder.
Tekrar et! - Boyd Crowder.
Boyd Crowder.
Boyd Crowder'ın şerif pozisyonu için birini desteklediğini haber vermek istemiştim.
Je voulais juste vous faire savoir que Boyd Crowder à quelqu'un en vue en ce qui concerne le sherif
- Boyd Crowder, seni tutukluyoruz.
Boyd Crowder, vous êtes en état d'arrestation.
İnanıyorum ki memleketin Kentucky'deki bu ofise geldiğinden beri hüküm giymiş suçlu Boyd Crowder ile çalışıyorsun ve hatta belki ondan para bile alıyorsun.
Je suis convaincu que depuis... et bien, depuis que vous êtes venu dans ce bureau, ici dans votre état natal du Kentucky vous avez travaillez avec et peut-être même avait été payé par le criminel déjà condamné Boyd Crowder.
Bu sabah hayatıma kastedecek bir bombalama denemesiyle bağlantılı olarak Boyd Crowder'ı bugün tutukladım.
Aujourd'hui, j'ai arrêté Boyd Crowder suite à un attentat à la bombe sur ma personne ce matin.
O noktada, şerif Givens, Boyd Crowder'ı yetkilendirdi ve beraberinde silahlı çatışmaya katıldı ve sonucunda dört... dört kişi öldü.
A ce moment, l'adjoint Givens a "marshalisé" Boyd Crowder et l'a rejoint dans une fusillade qui a laissé... quatre... quatre hommes morts.
Kısa bir süre önce Harlan'da savaş çıktı. Boyd Crowder'ın ekibi ki şu anda Givens'ın babası da onlara dâhil, Arlo, hayatı boyunca kanunlara aykırı hareket eden bir suçlu. Adil bir tanım oldu mu?
Il n'y a pas si longtemps, une guerre a éclaté à Harlan entre le gang de Boyd Crowder... qui maintenant comprend le père Givens, Arlo, un criminel à vie.
Boyd Crowder'ın ekibi ve Bennett kabilesi arasında savaş çıktı ve sonucunda bütün Bennett'ler hapsi boyladı veya öldü.
Entre le clan de Boyd crowder et, euh, le clan des Bennett, et tous les Bennett ont fini, soit en prison, soit mort.
Boyd'u göğsünden vurduğumu ne zaman söyleyeceksin?
Quand vas tu te faire au temps au j'ai tiré dans la poitrine de Boyd?
Sadece merakımdan soruyorum. Raylan'la Boyd Crowder'ı araştırma fikri nereden çıktı?
Just par curiosité, comment as tu eu l'idée de faire des recherche sur Raylan et Boyd?
Yetkili özel ajan Barkley, sen ve Boyd Crowder ile ilgili tüyonun kaynağını ifşa etmek istemediğine karar verdi. Federal savcı Vasquez de bir iddianame hazırlanması için ifşa etmek zorunda olduğunu söyledi.
L'agent spécial en charge Barkley à déterminé que la source de l'info concernant vous et Boyd Crowder est quelque chose qu'il préfere ne pas divulguer, et Vasquez a dit que, pour le poursuivre en accusation, il aurait eut besoin d'en faire autrement.
Üç kadın... Jessica Harper, Charlotte Boyd, ve Dana Wilson.
Jessica Harper, Charlotte Boyd et
Charlotte Boyd.
Charlotte Boyd.
Kızın adı Charlotte Boyd.
Son nom est Charlotte Boyd.
Charlotte Boyd seni, Amy Morgan'ı,
Charlotte Boyd, vous êtes en état d'arrestation pour les meurtres de Amy Morgan...
- Güzel sürüştü, Boyd, güzel sürüştü.
Bon parcours, les garçons.
Senden istediğim, satışlarımızın neden...
Boyd : Je veux que tu découvres pourquoi nos ventes se sont effondrées.
"Her ruha inanmayın, ama ruhu sorgulayın!"
Boyd : "Ne crois pas chaque esprit mais teste les esprits!"
Neden yılanları geceleyin burada tutmuyorsun?
( Boyd ) Pourquoi vous ne laissez pas les serpents dormir ici?
- Demek orası ağabeyinin odası.
( Boyd ) Oh, c'est la chambre de votre frère...
Havuç işe yarmadı.
Boyd : La carotte ne fonctionne pas.
- Boyd! - Vaize ağzının payını verdiniz mi?
T'as amené le prêtre emballé?
- Teşekkür ederim.
Merci. Boyd : Appelle Johnny!
Buraya gelmeye karar vermeden önce aradım.
J'ai essayé avant de venir ici. Boyd :
Boyd burada olduğumu öğrenirse, bana ne yapacağı hakkında bir fikriniz var mı?
Avez-vous la moindre ici de ce que Boyd me ferait s'il savait que j'étais ici?
Lanet sandalyeyle etrafta dolaşmak çok daha kolay.
C'est beaucoup plus facile de rouler dans cette putain de chaise. C'est Boyd qui m'a mis dans cette chaise.
O sandalyeye beni Boyd koydu. Ben de babasının tüfeği bunu başardı sanıyordum.
J'ai toujours entendu dire que c'est son père qui vous a fait ça.
Boyd, babasının koca kıçında bir dikenden başka bir şey değildi.
Boyd n'a jamais été rien d'autre qu'une épine dans le gros cul de son daron.
- "Onu" derken kastettiğiniz... - Boyd.
- Quand vous dites "le", vous voulez dire...
Çünkü Tanrı'nın dün gece engellediği katiller Boyd Crowder'ın adamlarıydı.
Boyd Crowder apparaisse parmi nous, car ce sont les hommes de Boyd Crowder que le Seigneur a chassés cette nuit.
Sadece Tanrı bizi yönlendirdiğinde elimize alırsız ve yalnızca onun haşmetini hissetmek için yaparız.
Nous n'en prenons que quand le Seigneur nous déplace, et ceci pour la recherche de sa gloire. Et bien, comment cela va-t-il influencer le troupeau, hein? Boyd :
Sanırım görmemiz gereken her şeyi gördük.
Boyd : Eh bien, je pense que l'on a vu ce que l'on avait à voir.
Sör William Boyd Carrington.
- M. William Boyd Carrington.
Ve adamın Boyd Crowder beni oyuna getirdi.
Et votre gars Boyd Crowder m'a bien roulé.
Boyd Crowder adında bir adamla.
Répète.
Evet... neler oluyor, Boyd?
De quoi il s'agit?
Cemaat şeytandan bahsederken, Boyd Crowder'ın ortaya çıkması ne kadar yerinde görünüyor.
Priez Jésus! Billy : Eglise [Ricane]

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]