Bright tradutor Francês
287 parallel translation
# You get blinded by that moon of bright gold above #
Vous êtes aveuglé par la lune d'or brillante
# Bir gülle birlikte, birden yaz olur
"There'll be times of joy " And a bright tomorrow
Sorunu çözmenin tek yolu yasal olan yoldur. Şerif Keller'e haber gönderelim.
Légalement, il faut appeler le shérif Keller de Bright's City.
Bright City'ye götürüp, onları McQuown'un gözetiminde serbest bırakacak 12 titrek jürinin önüne mi çıkarırdın?
Le jury de Bright's City a si peur de McQuown qu'il les acquitterait.
Bayan, o ve Bright City'deki bankadan biri.
Elle, lui et le type de la banque de Bright's City.
Tabii öyle yapar, çoktan uygun jüriyi getirdiğinden emin olmak için Bright City yolundadır.
Et il est en route pour Bright's City, pour préparer le jury.
Mr. Richardson, ona karşı tanıkların mahkemeye götürüldüğüne göz kulak ol.
Si vous avez des témoins à charge, faites-les venir à Bright's City.
Bakın, o çocuklar Bright City'de salıverildiler. Aklandılar
Les inculpés ont été acquittés par le jury.
Bir kaç haftaya, Bright City'den bir papaz getirtir getirtmez.
Dès que j'aurai fait venir un prêtre de Bright's City.
Düşündüm ki, belki onların günbatımına kadar gelmeyeceklerini öğrenirsen... Belki Bright City'de işin çıkmış falan olabilir.
Quand ils viendront, tu pourrais te trouver à Bright's City...
Brown, sen, Bush, Mosby, sizler, onları Bright City'ye mahkemeye götürmek için yardımcı atandınız.
Brown, toi, Bush, Mosbie... je vous délègue pour les emmener à Bright's City.
- Bu bir Flatiron atı. - Bright Eyes değil mi bu?
C'est un canasson du ranch de Flatiron.
İlk tanıştığımızda, 30'una basıyordu ve Star Bright Projesini yeni bırakmıştı.
À notre rencontre elle venait de quitter le Projet Étoile Vive et avait 30 ans.
Bright'da karavan parkı var.
Je pensais au caravaning.
Hey, clear the way in the old bazaar, Hey you, let us through, it's a bright new star, Oh, come, be the first on your block to meet his eye!
Bande de veinards, Dégagez le bazar Vous allez voir Ce que vous allez voir Venez applaudir, venez acclamer La star des stars
O tehlikeli kavgada,
Whose broad stripes and bright stars
Evet. "Bright Cone No. 2"
Oui, Cône Brillant No 2.
The stars were bright Seni tekrardan öpmek istiyorum.
J'ai vraiment envie de t'embrasser encore.
"Whose broad stripes and bright star"
Les rayures et les étoiles brillantes
Whose broad stripes and bright stars..
"Whose broad stripes and bright stars..."
# Yıldızlar parlaktı, Fernando. #
? The stars were bright, Fernando?
# Yıldızlar parlaktı... #
? The stars were bright...?
# Her günkü koşturmaya kaptırmışlar erkenden
# Bright and early for their daily races
Ayrılıyorum. Üniversiteye geri döneceğim. Parlak fotokopi kağıdının fiyatından daha fazlasını öğrenmek için.
Je retourne en fac pour apprendre autre chose que le prix du papier Opti-Bright pour imprimante laser.
- Bayan Bright?
- Madame Bright? - Oui?
Uh, millet, bu Lee Bright, Carl'ın karısı.
Mesdames et messieurs, je vous présente Lee Bright, la femme de Carl. Bonsoir!
- Dana Bright mı?
Dana Bright?
Ben Bangor Daily News'tan Dana Bright.
Dana Bright, "Bangor Daily News".
Bright kes şunu.
Bright! Arréte!
Bright mı?
Bright?
Merak etme Bright.
Ne t'en fais pas.
Bright. Bright bırak onu!
Bright, làche-le!
Bright ile çok iyi arkadaşlardı.
C'était le meilleur ami de mon frére.
Bright arabadan fırlatılmıştı.
Bright a été éjecté du véhicule.
- Sea Bright'ta biraz... -... durmam gerekiyor.
Faut que je m'arrête à Sea Bright.
Sen çok zekisin.
Vous êtes trop bright pour vendre du gaz.
Ben Route 77'den Bill Bright.
Ici Bill Bright sur la Route 7.
- Bill Bright olunca başarısızlığa uğramak zordur.
C'est dur de bafouiller en disant Bill Bright.
Ben Route 77'den Bill Bright
Ici Bill Bright depuis la Route 7.
- Selam Ben Dana. Dana Bright.
- Salut, je m'appelle Dana Bright.
Natalie Connor, Dana Bright.
Natalie Connor, voici Dana Bright.
Ya o Dana Bright?
Et cette Dana Bright?
- Belediye meclis üyesi.
- Le conseiller Bright.
- İçiyor musunuz efendim?
- Conseiller Bright, aviez-vous bu?
- John Bright, 55, bir buçuk metreden düşmüş.
- John Bright, 55 ans. Chute de 2,5 m.
- Jerry meclis üyemiz nerede?
- Où est le conseiller Bright?
Kerry meclis üyemiz hakkında konuşmamız gerekiyor.
Il faut qu'on discute du conseiller Bright.
Meclis üyesinin yukarıdaki işi bitmiş. Aşağı getiriyorlar.
Ils viennent de finir avec Bright, ils vont le ramener.
"All Things Bright and Beautiful" şarkısını söylüyoruz. Evet, her şey güzel.
C'est la chanson préférée de mademoiselle Chan...
Değil gibi görünüyor.
Bill Bright depuis la Route 7.
Dana Bright.
Dana Bright.