Brownie tradutor Francês
383 parallel translation
Hey, Brownie!
- Hey, Brownie!
Neyin var Brownie?
Qu'est-ce qui t'arrive?
- Nasıl istersen arkadaş.
- Comme tu voudras, Brownie.
Özür dilerim Brownie.
Pardon, Brownie.
İsterdim Brownie ama Dorgenbeck iki hipopotam için başımın etini yiyor.
Je voudrais bien, mais le cirque me réclame les hippopotames blancs.
Bunlar oynak kızlar Brownie.
Des femmes comme elle... j'en ai vu partout!
Merhaba Brownie. Buralarda bulabildiğim tek Caz enstrümanı bu.
C'est le seul morceau de jazz que j'ai pu trouver.
Hâlâ da buradayım. - O yara izi nasıl oldu?
- D'où vient cette cicatrice, Brownie?
Muntala eşyalarını limana taşıyacak. Hayvanlar yüklemeye hazır mı, Brownie?
Les bêtes sont prêtes à embarquer?
- Teşekkür ederim Brownie. Bana hep iyi davrandın.
- Merci, Brownie, vous avez été si gentil.
- Anlıyorum, Brownie. Burada bir iş yönetiyor ve ben de onun önünü tıkıyorum.
- Je comprends... il doit faire son métier, et je le gêne.
Kendine çok iyi bak, Brownie. Ona da.
Prenez soin de vous, Brownie...
Merhaba, Brownie. - Selam, John.
- Bonjour, John.
Yarasını sar Brownie.
Occupe-toi de lui.
Boltchak'i Brownie'nin yanına alırım.
Prenez la chambre de Boltchak, il campera avec Brownie.
Brownie, haydi üçlü yapalım.
Brownie, on fait un trio?
Bana söylediğin gibi, monotonluktan kurtulmak da iyi gelecektir.
Brownie dit que j'ai besoin de changer d'air.
- Sen nasılsın Brownie?
- Bonjour, mon Père.
Brownie, hâlâ rejimde misin?
Brownie, vous faites la diète?
Brownie.
Brownie.
Brownie, sanırım seni burada terk edeceğim.
Brownie, c'est ici que je vous quitte.
- Merhaba, Brownie.
- Bonjour, Brownie.
Yeni şeyler değil, Brownie.
Rien d'original, Brownie.
Kısa da sürse, bir ömre bedeldi Brownie.
Notre mariage a été court, mais magnifique.
- Brownie.
- Brownie.
Brownie, yarın yakalayacağımız işte bu olacak.
Brownie, c'est celui-là qu'il faudra attraper demain.
Brownie. Boltchak ile diğer taraftaki ağları kontrol edin.
Boltchak et toi, vérifiez les filets.
Brownie yavruyu yakalamaya çalışırken büyük olanlar gelip, saldırmaya çalışacaklar.
Les vieux mâles vont charger le filet. Brownie tâchera de vous en capturer un jeune.
- Teşekkürler, Brownie.
- Merci, Brownie.
Brownie, Shelley, Keates Şiirleri!
Poèmes de Browning, Shelley, Keats.
Kek böyle olur.
Ça, c'est un brownie.
Görünüşe göre Mujabra kabilesindekiler onlara verdiğim Brownie kameralarını kullanmayı öğrenmişler.
Les tribus Majabra Ont appris à se servir des appareils que je leur ai fournis.
Bir bakışla bile bizi ele verirsen, cehennemdeki Şeytan şahidim olsun ya ben, ya Brownie, ya Struther, ya da dostlarımızdan biri... ki bir sürü adamımız var, o çocuğu öldürür.
Tu nous trahis seulement d'un regard, et aussi sûr qu'il y a un diable en enfer... ou moi, ou Brownie, ou Struther, ou encore un de nos amis... qui sont nombreux, on tuera ce gosse.
Ne var ki, işaret verecek kimse yok. Değil mi Brownie?
Mais y a personne pour le voir.
Teşekkürler, Bay Marlowe.
- Je vous garde un brownie.
- İyi şanslar Brownie.
- Bonne chance, Brownie.
Pinkie, Greenie, Brownie?
Roso, Verdo, Bruno?
- Brownie ( kek ) bile yapıp götüremem.
- Je doute de mes capacités.
Bir Brownie'ydim.
J'étais jeannette.
Brownie'leri yakacak olarak kullanırdık.
Les jeannettes, on les bouffait.
Yada brownie.
Ou les brownies.
Cipi getir Brownie.
Brownie, va chercher la jeep.
Çok zeki birisin.
Vous êtes malin, Brownie...
- Merhaba, Vic.
- Bonjour, Vic. Bonjour, Brownie.
Merhaba, Brownie.
- Quel voyage!
- Brownie, onu götür.
- Brownie, emmène-le.
Teşekkürler Bay M. Hey, Brownie.
Merci.
Tekneye Brownie ile binin.
Allez avec Brownie.
Evet, Brownie, anlarım.
Oui, Brownie, ça arrive...
Brownie, bizi koru.
Brownie, couvre-nous.
İşte, Brownie.
Vous voilà, Brownie. C'en est un, n'est-ce pas?