English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Bucket

Bucket tradutor Francês

131 parallel translation
- Charlie Bucket?
- Charlie Bucket?
Charlie Bucket!
Charlie Bucket!
Charlie Bucket.
Charlie Bucket.
Suds Bucket gece kulübüne.
Une taverne, l'Eau qui mousse.
SUDS BUCKET
L'EAU QUI MOUSSE
BU Z planının başarısız olma ihtimali yok! Bugün iyi eğlen Bay Yengeç çünkü yarın formül benim olacak. Ondan sonra herkes Chum Bucket'tan yemek yiyecek ve dünyayı ben yöneteceğim!
Ce plan Z ne peut pas échouer! j'aurai la formule. et je dominerai le monde!
Vakit geçirmek isterdim ama Chum Bucket da yapmam gereken Yengeç Burgerler var.
mais j'ai des pâtés de crabe à faire... au "Seau des Potes".
Plankton, Chum Bucket'ta Yengeç Burger satıyor.
Plancton vend des Pâtés de Crabe au "Seau des Potes".
"Yokluğumda yengeç burgeri Chum Bucket'ta sat" dedi.
Vends les Pâtés de Crabe au Seau des Potes pendant mon absence.
Bu arada ; şimdi gelin ve yaptığınız her alışveriş için bedava bir Chum Bucket miğferi kazanın.
tout achat vous donne droit à un casque fantaisie du "Seau de Potes". En voilà un pour vous.
- Herkese Bucket miğferi!
- Des casques de Potes pour tous!
Bunu Chum Bucket'tan aldım.
Je l'ai eu au "Seau des Potes".
Chum Bucket mı?
Seau des Potes "?
Ve her alışverişte bedava bir Bucket miğferi var.
Et j'offre un casque fantaisie pour tout achat.
Bu, Charlie Bucket adında sıradan küçük bir çocuğun hikayesi.
C'est l'histoire d'un garçon ordinaire nommé Charlie Bucket.
Charlie Bucket, tüm dünyadaki en şanslı çocuktu.
Charlie Bucket était l'enfant le plus chanceux du monde.
- İyi akşamlar Bucket ailesi.
- Bonsoir les Bucket.
Fazladan gelen parayla fabrika modernleşme kararı aldı ve Bay Bucket'ın çalışmasına gerek kalmadı.
Avec l'argent gagné la fabrique décida de se moderniser Eliminant par là-même l'emploi de Mr. Bucket.
Merak etme Bay Bucket, şansımız dönecek.
N'ayez crainte Mr Bucket, la chance va tourner.
Bucket ailesi için işler iyi gitmeye başladı.
Les choses ne pouvaient aller mieux pour la famille Bucket.
Sonuçta Charlie Bucket bir çikolata fabrikası kazandı.
Finalement, Charlie Bucket avait gagné une chocolaterie.
Ne oldu canım?
Qu'y a-t-il? Je n'aime pas ce Bucket.
Bucket denen adamı fazla kafana takma, seni sorguya çekiyor sanki sen... Sanki adi bir suçluymuşsun gibi.
Il vous a interrogée comme la dernière des criminelles.
Affedersiniz, Bay Bucket.
Je vous demande pardon, Mr Bucket.
Müfettiş Bucket, çocuğu ele verenin Skimpole olduğunu söyledi bana para için elbette ki bir de hastalık kapmaktan korktuğu içinmiş.
D'après Mr Bucket, c'est Skimpole qui l'a livré. Pour de l'argent et par peur de la contagion.
Bucket'ın bu işle ilgileneceğini söyleyin, ve kaybedecek zamanımız yok.
Dites-lui que Bucket enquête. Pas de temps à perdre.
Devede kulak derler ya, evlat, 8 saat boyunca müzakere ettim.
C'est comme ça qu'ils disent dans le bucket, fiston, où j'ai laissé une offre pour 8 heures.
Kovamda bir delik var, sevgili Liza, sevgili Liza.
There's a hole in my bucket, dear Liza, dear Liza.
Kovamda bir delik var, sevgili Liza, kovamda bir delik.
There's a hole in my bucket, dear Liza, there s a hole.
... Bill Bucket Dough bu hafta bizimle olmayacakmış dedikodularını duydum.
Double programme ce week-end.
N'aber, Bucket? Merhaba.
Ça va, "Bucket Head"?
Blanca Champion'un da katılacağı bu geceki öğrenci konseyi daha sonra belirtilecek ileri bir tarihe ertelenmiştir.
La projection du film "Bucket", avec Blanca Champion, prévue ce soir, est annulée jusqu'à nouvel ordre.
- Bir kova tavuk almaya gidiyorum.
- Je sors acheter un bucket de poulet.
Bir kova tavuk, lütfen.
- Un bucket, s'il vous plaît.
Rust Bucket'ta tuhaf bir şeyler olmuş.
- Un truc étrange, au Rust Bucket.
- Bize Rust Bucket'tan bahsedin.
- Parlez-nous du Rust Bucket.
Hanna, Rust Bucket'ta neler olduğu konusunda... -... söylemek istediğin bir şey var mı?
Avez-vous quelque chose à nous dire sur ce qui s'est passé au Rust Bucket?
Ayrıca neden Rust Bucket'ta olduğunuz konusunda her şeyi söylediğinizi sanmıyorum.
Vous ne nous dites pas tout sur les raisons de votre présence au Rust Bucket.
- Bucket.
Le Bucket.
Rust Bucket ile bir sorunu yok, orayı neden dağıtsın?
Elle n'avait rien contre le bar. Pourquoi le détruire?
Rust Bucket'tan para çaldığı için kovulmuş.
On l'a virée pour avoir volé au bar.
- Sen Lorna Bucket'sın değil mi? - Evet.
Tu es Lorna Bucket, n'est-ce pas?
Lorna Bucket.
Lorna Bucket.
Bay Bucket?
Mr Bucket?
Ama Bucket iz üzerinde.
Mr Bucket est sur sa piste.
Bucket diye bir adam. - Müfettiş.
Un certain Bucket,
Müfettiş Bucket mı, Jo?
Mr Bucket?
Bucket, iyi misin?
Bucket... Ça va?
Bucket!
Bucket!
Bucket'te çalışıyordu.
Elle travaillait au bar.
Hanna Rust Bucket'tan para mı çalıyordun? Orayı bu yüzden mi dağıttın?
Tu as volé cet argent au Rust Bucket?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]