Bullshit tradutor Francês
50 parallel translation
Lastik değil, patron... hergele...
Escroc! Ordures! Bullshit!
Saçmalık.
Bullshit.
Palavra! Palavra!
Bullshit!
Sen de saçmalıklarını sosyal görevlilere sakla.
- Si tu veux raconter ta bullshit, va voir un travailleur social.
Wise up to Jake's bullshit.
Atterris, Jake te baratine!
lt's bullshit.
Ce sont des foutaises.
Saçmalık derdi.
Il dit que c'est de la bullshit.
Çocuğu tanırsınız Bunları yapacak biri değildir
You know the kid Ain't goin'for all that bullshit
Psikolojik bir sorunum olduğunu ve seni başka bir erkekle görmeye dayanamadığımı biliyorsun.
- Bullshit, bullshit Vous savez que j'ai un physiologique ; Je ne peux pas vous voir avec quelque autre type
Lanet olsun!
This is bullshit!
Lanet olsun.
Bullshit.
- Atıyorsun.
Bullshit.
Bikers ( Motorcular ), Brotherhood ( Kardeşlik ), Bullshit - ( Saçmalık ).
Bikers, bande... bidon!
Adam mı sikiyorsun lan!
Bullshit!
Kasaplar...
Bullshit...
Durun.. buraya tek başına girmiş olamaz 0na bişey olmadan Mike ı bulmalıyız
Vous n'êtes pas sérieusement la planification de à aller là-bas? Nous devons trouver Mike avant que quelque chose lui arrive. Bullshit!
Elle tutulur hiçbir şey yok.
Bullshit, rien de concret.
That'sall bullshit.
Tout ça, c'est seulement...
- Saçmalık.
- Bullshit!
General Rufus T. Bullshit. * ( * İng. palavra )
Général Rufus T. Conneries.
Palavra.
Bullshit.
Bu saçmalıkta ne?
What is this bullshit?
Boş filan veremem.
Bullshit, ce n'est pas.
"SaçmaSchmidtlamayın."
"No bull-Schmidt." ( jeu de mot bullshit / conneries )
"SaçmaSchmidtlamayın."
"No bull-Schmidt". ( jeu de mot bullshit / conneries )
Lanet, boktan bir saçmalık!
Putain de merde Bullshit!
Harbiden!
Bullshit.
Hadi orada dostum.
Bullshit, l'homme. C'est fou. putain.
- Saçmalık. Neden?
Bullshit.
Burada bir polisle konuşuyorsun.
- Bullshit. Vous parlez à un flic ici.
Nick'i de mi bu işe kattınız?
Vous avez inclus Nick? Bullshit!
Saçmalama, kimse onları senden iyi tanımaz.
* - Bullshit. Personne ne le connaît mieux.
AJ'in insan ilişkileri saçmalığına inandın mı?
Vous croyez à la bullshit d'A.J.?
Bu Titrek Eller zamazingosundan cidden sıkılmaya başladım piç ku...
J'obtiens joli fatigué avec ce Tremblant Donne bullshit, mothaf...
B.F. olsun, beyin fırtınası.
Vous, commencez le BS, le brainstorming. ( BS : bullshit )
Saçmalama.
Bullshit.
Hadi oradan!
Bullshit!
- Tamirciydim dedim ya.
Je te l'ai dit, j'étais mécanicien. Bullshit!
Bu insanlarla nasıl öldüğü konusunu tartışamam. Açıklayabilirim sanki.
Je ne peux pas bullshit avec ceux-ci gens au sujet de comme elle est morte... comme si je pourrais expliquer même.
- Saçmalık!
Bullshit!
Bullocks, çoktan biliyorsundur.
Bullshit, vous le savez déjà.
Saçmalık!
Bullshit!
- Saçmalık birkaç satır öğrenmek ve avukatı Danny T. ile konuşmaktır. - Sen mütevazı olmak zorunda.
- Bullshit.
Yalan Adam!
Bullshit, Adam.
Şehirde insanları korumaları için 10 binden fazla görevli...
- Bullshit!