Camden tradutor Francês
469 parallel translation
Onu Camden Hastanesine götürün.
Emmenez-le à l'hôpital Camden.
Evet efendim. Camden Hastanesi Doktor Jekyll.
Va pour l'hôpital, Dr Jekyll.
Camden'daki o buz pateni gösterisini hatırlıyor musun?
Tu te souviens des patineurs?
Silahlı soygun, Hotel de Paris, Camden Meydanı, güney.
Attaque à main armée. Camden Square.
Camden West'te bir yere. Ona bekleyip beklemeyeceğimi sorduğumu hatırlıyorum.
Je l'ai amené rue Camden.
Camden West'te soyulan bir adam tanıyordum.
Je connais un type qui a été attaqué par là.
Depoya benziyordu.
Il allait au 4717, rue Camden.
Bir arama izni çıkar ve 4717 Camden West'e git.
Ditrich, allez au 4717, rue Camden.
Eğer Camden ve Sunset'ten geçiyorsanız bu elbiseden kurtulmak isterdim
J'aimerais me changer. Passez-vous par Sunset?
İşte geldik. Sunset ve Camden.
Nous sommes arrivés!
İşte bu, kocaman yazıyor.'61 Burdett Caddesi, Camden Town,
Le voici. Que vas-tu lui dire?
Camden Yolu'na kadar gelir ve size talimatları veririm.
Je vous accompagne jusqu'à Camden Road et vous donnerai les instructions.
Philadelphia'da trenden inip Camden otobüsüne bineceğiz.
A Philadelphie, on prendra un bus pour Camden.
Camden Lisesi.
Le lycée de Camden.
Güneyli, Güney Jersey, Güney Camden, güneyli...
Vous suivez : fausse patte, fausse garde, fauxjeton.
Bud Broderick ve Joanna Camden az önce geldiler.
Bud Broderick, Joanna Camden vient d'arriver,
- Bay Sears, Joanna Camden buldozerin yanında bizi bekliyor.
M. Sears, Joanna Camden attend près du bulldozer.
Biri Camden'da oyun ayarlamış.
Tu seras là lundi? J'en ai ferré un, dans le New Jersey.
- Camden Kağıt Fabrikası..
– L'usine à papier.
Birincisi, Kraliyet Darphanesi, kağıdı Camden Kağıt Fabrikası'ndan aldı.
L'Hôtel des Monnaies se fournit à l'usine de Camden.
Tüm ihtiyacı olan kağıda sahip. Camden Kağıt Fabrikası'ndan aldı sonra da hırsızlığı örtbas için, yaktı kül etti.
Le papier il l'a déjà, c'est celui de l'usine de Camden, qu'il a incendiée pour couvrir le vol.
Plaza posta ofisi... 1740 no'lu kutu.
Le bureau de poste de Camden Plaza, boîte 1740.
Bond mu yoksa Camden Loch mu?
Ou Camden Loch?
Catherine Binasında kalan Bay Elliot mu?
M. EIliot, hôte à Camden?
Camden'da bir akşam daveti var, ve sanırım sizler de davet edileceksiniz.
Il y a une fête à Camden Place à laquelle vous êtes aussi invités.
Camden civarından geçecek misin?
Vas-tu vers Camden Place?
Dün, Camden'a, Hyde'ın kıyısına gittim. Otobüs durağında bekleyen, çok çekici bir kız gördüm, tamam mı?
Hier, au coin de Camden et Hyde... je vois une très belle fille, à l'arrêt du bus.
Bunu Camden'a götürün.
Portez ca à Camden.
Camden ve Charles Town'daki zaferleri mükemmeldi.
Ses victoires à Camden et à Charles Town ont été parfaites.
Bay Camden, karınız için çok üzgünüm.
M. Camden, je suis.... vraiment désolé pour votre femme.
Sana söylüyorum, Mac kadın Rachel Camden'i öldürdü.
Je te le dis, Mac, elle a tué Rachel Camden.
Bilmediğim şey Rachel Camden'la bağlantınız.
Ce que je ne sais pas, c'est ce qui vous relie à Rachel Camden.
Rachel Camden kim?
Qui est Rachel Camden?
Belki de Ophelia'nın, Rachel'ı öldürüp öldürmediği hakkında bir fikri yok.
Ophelia ne sait peut être même pas si elle a tué ou non Rachel Camden.
Prezervatifin içinde yağlayıcı madde buldum... ayrıca Rachel'in saçındaki reçine kalıntısı da "etil siyanoakrilat" mış.
J'ai trouvé du lubrifiant dans le préservatif. et les traces de résine qui se trouvaient sur les cheveux de Rachel Camden, c'est du cyanoacrylate d'éthyle.
Mimarlar, Rachel'ın da kocası gibi, genellikle model yapmak için kullanır. Doğru.
Souvent utilisée pour construire des maquettes par des architectes, comme le mari de Rachel Camden.
Bay Camden, ifadenizi gözden geçirmek ister misiniz?
Vous voulez revoir votre déposition, M. Camden? Vous avez bien vu votre femme avant qu'on ne l'a tue.
Rachel Camden'in öldürüldüğü gece ki gibi giyinmemişsin.
Et vous ne portiez pas de chemise la nuit où Rachel Camden a été tuée.
Rachel Camden'i neden öldürdün?
Pourquoi avez-vous tué Rachel Camden?
Rachel Cameden'e kalp masajı yapmaya çalışıyordunuz.
Vous tentiez de masser le coeur de Rachel Camden.
Rachel Camden'in hayatını kurtarmaya çalışıyordunuz.
Vous essayiez de sauver la vie de Rachel Camden.
Camden ile 4. Caddenin köşesindeyiz.
Entre Camden et la 4ème rue.
Benim için iyi şeyler söylemeni takdir ediyorum ama J.J. Londra'dan dönmedi. - Camden Araştırma.
J'apprécie que vous me recommandiez mais J.J. n'est pas revenu de Londres.
Harika. - Camden Araştırma Grubu.
Génial.
Pekala, Camden'deki metroya ineceğiz ve en yakındaki standard indie barına gireceğiz.
Bon, on prend le métro jusqu'à Camden et on se dirige vers le plus proche bar rock indé de base.
Şu anda, Camden şehrinde... devlet özel kuvvetlerinin askerleri sivillere karşı... silahlı operasyon gerçekleştirmekte.
Nous sommes en direct de Camden, où une unité secrète des forces armées intervient contre des citoyens.
Ve sanırım geçen o sene, daha doğrusu haftasonu- -
Et c'était, je pense, dans cette dernière année, ou week-end en fait... un vendredi de décembre pour être exact, à Camden...
Camden'de Aralık'ın bir cuma günü- - ve bu yıllar önceydi, ben farklı bir insanken ve o kadar sarhoştum ki sonuç bekaretimi kaybetmemle noktalandı.
C'était il y a des années, lorsque j'étais fort différente, et j'étais tellement ivre que j'ai fini par perdre ma virginité.
Glass grubu, Camden otobüsü kalkıyor. - Problemim nerede?
- Charles, où est mon problème?
- Elimizde ne var?
Rachel Camden.
- Rachel Camden.
Mariée.