Carroll tradutor Francês
668 parallel translation
- White ve Carroll onu batırdı.
Résultat, on n'en verra plus.
Amcası Savannah'lı Amiral Will Hamilton'dan devralmış. Amiral, Carrolton'lu kuzeni Jessica Carroll'la evlenmiş. İkinci kuzeniymiş ve Wilkess'ların hısmıymış.
Mon père la tenait de son oncle... dont la femme était aussi parente... des Wilkes.
Lewis Carroll ölümsüz olacağını biliyor muydu?
Lewis Carroll savait-il que son livre serait éternel?
Earl Carroll'ın Vanities müzikaline gitmiş miydiniz?
Avez-vous vu la revue de Carroll?
Linda Carroll ismini kullanıyor, işe girmiş. Hollywood'da Moulin Rouge diye bir dans gurubu ile beraber.
Puis, sous le nom de Linda Carroll... elle s'est trouvé un travail au Moulin rouge, à Hollywood.
Kısa çocuk öyküleri yazıyorum, gerçi Grimm, Hans ve Lewis de yazmıştı.
Des histoires pour les enfants, comme Grimm et Andersen, et Lewis Carroll.
Dr. Carroll, Russell'ın iki hafta boyunca her türlü yorgunluk ve heyecandan uzak durması gerektiğini söyledi.
Le Dr Carroll a dit qu'il ne fallait pas que Russell s'énerve sans raison pendant deux semaines, à cause de sa santé.
Anderson'ların ismi, bay Carroll.
Je m'appelle Anderson, M. Carroll.
Bu bay, Carroll.
Ça, c'est M. Carroll.
Mr Carroll, ilçede herkes onların savaşın dışında yaşadığını biliyor.
M. Carroll, tout le monde dans ce comté... sait qu'ils ne font qu'attendre la fin de la guerre.
- Oğlumun hareketi için özür dilerim.
Je m'excuse pour les maniéres de mon fils, M. Carroll.
Lewis Carrol'un'Alis Harikalar Diyarında'sı..
Là, Alice au Pays des Merveilles, de Lewis Carroll.
- Bay Clay Carroll, Bay John O'Hanlan.
- M. Clay Carroll, M. John O'Hanlan.
Bay Carroll iplik ve düğme pazarlamacısıdır.
M. Carroll vend de la dentelle et des boutons.
Şey, aslında Bay Carroll, Henüz bir işle ilgilenmiyorum.
Le fait est, je n'ai pas encore commencé.
Tarihi eserden kastınız nedir, Bay Carroll?
De quel monument parlez-vous, M. Carroll?
Bay Carroll, felaket olarak sayılabilecek hiçbir şey yapmadığımı düşünüyordum.
J'ignorais que ce que je faisais était si terrible que ça.
Hayır! Carroll bana 'Dul Wardh'dediği halde kızgın değilim.
Non, je ne suis pas fâchée, même si Carol m'appelle "la veuve Wardh".
Carroll! Neden Jean'ın da burada olduğunu söylemedin?
Tu n'avais pas dit que Jean serait là!
Seni ne kadar kıskanıyorum, Carroll hep böyle rahat ve neşelisin.
Je t'envie, Carol. Tu es toujours si joyeuse.
Fakat Carroll kocanın para konularında bir uzman olduğunu söyledi.
Carol m'a dit que votre mari savait démêler les problèmes financiers.
Ben de Carroll'ın söylediğinden alayım.
Ce que Carol prend me va aussi.
Öyleyse Carroll'ın söylediğinden üç tane.
Alors ce sera trois fois ce que prend Carol.
Belki Carroll haklıdır.
Carol a peut-être raison.
Oh, Carroll!
Carol!
Fakat Carroll bana mutlaka Jean olmalı dedi.
Carol était convaincue que c'était lui.
Belki Carroll'ın katili bulunduktan sonra.
Pas avant qu'ils aient trouvé le meurtrier de Carol.
Bu da demektir ki... kadınların ve Carroll'ın katili o olabilir?
Tu veux dire qu'il aurait tué Carol et la fille de la soirée?
Polis bir gün Carroll'ı öldürenin manyak olmadığını anlasa bile bildirdiğin mazeret zaten kontrol edilmiş durumda.
Et si la police découvre un jour que ce psychopathe n'a pas tué Carol, ton alibi est déjà vérifié.
Carroll'ın ölümüyle tek mirasçı ben oldum.
La mort de Carol fait de moi l'unique héritier.
Eğer adli tıp Carroll Baxter'ın katilinin kullandığı farklı yönteme dikkat çekmeseydi bu dosyayı asla açmazdım.
Si le légiste n'avait pas remarqué que Mlle Baxter était morte des coups d'un autre tueur, l'enquête n'aurait pas été réouverte.
Olin Caroll'la catisti.
Ils se sont tirés dessus avec Olin Carroll.
Senatör Carroll, Bağımsızlık Günü'nü kutlamak üzere bizlerle birlikte.
Le sénateur Carroll est ici pour la Fête de l'indépendance.
Austen Tucker, Senatör Carroll'ın politik danışmanı olarak aramızda.
Austin Tucker, conseiller politique du sénateur Carroll, est avec nous.
Austin, senin, Senatör Carroll'ın adaylığını koymasını istediğini duyduk.
Austin, il paraît que vous travaillez sur la candidature du sénateur Carroll.
İşte Senatör Carroll ve Bayan Carroll.
Et voilà le sénateur Carroll et Mme Carroll.
Burada Senatör Charles Carroll'ın ölümüne ilişkin soruşturmanın resmi duyurusu için toplanmış bulunuyorsunuz.
Vous êtes ici pour entendre la conclusion officielle de l'enquête concernant la mort du sénateur Charles Carroll.
Hemen hemen dört aylık bir soruşturma ve onu takiben dokuz haftalık mahkeme sonrasında, komitenin vardığı sonuç... Senatör Carroll'a Thomas Richard Linder tarafından suikast yapıldığıdır.
Après 4 mois d'enquête suivis de 9 semaines d'audition, il est de l'avis de ce comité que le sénateur Carroll a été assassiné par Thomas Richard Linder.
Carroll soruşturmasının tekrar açılmasını talep ediyorum.
Je demande la réouverture de l'enquête sur Carroll.
Sadece Carroll suikastiyle ilgili değil.
Il ne s'agit pas que de l'assassinat de Carroll.
Carroll ile karşılaştırılmanız çok saçma.
Cette comparaison entre vous et Carroll est absurde.
Kuvvetli kanıtlar... Frady'nin Carroll suikastini saplantı haline getirdiğini ortaya koydu.
Un nombre accablant de preuves a révélé que Frady était obsédé par le meurtre de Carroll.
Adım Carroll Todd.
Je suis Carroll Todd.
Bay Cassell "e Carroll Todd" un geldiğini söyleyebilir misiniz?
Dites à M. Cassell que Carroll Todd est ici.
O gece Mandy Carrol oradaydı.
En fait, Mandy Carroll était sur les lieux.
Lewis Carroll'ın Alice Harikalar Diyarında adlı masalından esinlenilmiştir.
Inspiré par Alice au Pays des Merveilles, Lewis Carroll
Bay Carroll bütün sene benimle dalga geçti.
Carroll m'a toujours dêmolie.
Teşekkür ederim, Bayan Carroll.
- Merci, Mme Carroll.
Carroll!
Carol!
Lütfen, Carroll.
S'il te plaît, Carol!
Carroll, lütfen kes şunu.
Arrête!