Case tradutor Francês
1,914 parallel translation
Bugün! Mono var Mono yok! Biz aklımız ve sağlığımızla yarışırız!
Il s'en est peut-être tiré cette fois... mais je pense qu'il lui manque une case!
Harika, başladığımız yere döndük öyleyse.
Bon, de retour à la case départ.
Üzgünüm, Case.
Je suis vraiment désolée, Case.
Fakat söz ver, ben gittikten sonra kulübeden ayrılmayacaksın.
Mais promets-moi de ne pas quitter la case.
Ona kulübeden ayrılmamasını söylemiştim!
Je lui avais dit de ne pas quitter la case!
Ve hiçbir şey bir insanı yanlış bir değerlendirmeye itilmekten daha fazla sinirlendiremez.
Et rien ne fais plus chier les gens que d'être mis dans la mauvaise case
Başa döndük.
Retour à la case départ.
- Şey, efendim, asıl noktaya gelirsek buradaki mesele İran.
Pour revenir à la case départ, le problème c'est l'Iran.
Her şey kategorize edilmiş.
Tout doit avoir une case.
Eğer hiç kimse bir şey bilmezse kategori de olmaz.
Pas de case si personne ne sait rien.
Oda arkadaşı bilgi formuna "kostümlü maskot arkadaşı istemiyorum" diye yazmayı unutmuşum.
J'ai oublié de cocher la case "Pas d'étudiante déguisée en mascotte."
Case, İtalyan kurabiyesi var mı?
Case, vous avez des biscotti?
- Case, ne unuttun?
- Qu'as-tu oublié?
Help me solve this case, please.
Aide-moi à résoudre cette affaire.
Bu sıradan sohbetlerde konu edeceğin birşey değil.
Ce n'est pas le genre de propos qu'on case dans une banale conversation.
Bunu sağ tarafta sonuncu pencereye götürün.
Collez ça sur la denière case à droite.
Aynen. Onlar, " Sadece sırada bekleyin, şu kutucukları doldurun
Ils te disent " faites la queue, remplissez cette case,
Yine başladığımız yerdeyiz. Ben yalnızca...
On est revenus à la case de départ.
Kocası golf oynarken benim burada sınırlı fırsat pencerem var,
C'est sa seule case horaire libre. Son mari fait un 9 trous, alors j'ai pensé...
* * TOVOSO * *
COLD CASE Saison 5 Épisode 17
Başlangıçtan geçip benden 200 öpücük topla. - Ayrıca Hotch da bizi görmek istiyor.
Passe par la case départ, collecte 200 bisous de moi, et Hotch veut nous voir.
Banyo kapısından git, arabayı almayın ve çıkış yapmayın.
Ne prenez pas la voiture, ne passez pas par la case départ.
Keşke şu anda bu kutucukların arasında "tutku" yu işaretleyebileceğim bir yer olsa.
J'aimerais qu'il y ait la case "passion" à cocher dans ces papiers.
Onun ölmesi bizi zor duruma düşürebilir.
S'il est mort, on peut se retrouver à la case départ.
- Mmm. - Şimdi ilk aşamaya döneceğiz.
Retour à la case départ.
TOVOSO
Cold Case 6x02
TOVOSO
Cold Case 6x03
COLD CASE 6. Sezon 5. Bölüm # İyi Seyiler #
COLD CASE 6x05
TOVOSO
Cold Case Saison 6
Cold Case 6. Sezon 8. Bölüm... İyi Seyirler...
Saison 6 Épisode 8
Cold Case Sezon 6 Bölüm 9 "Poster Kızı"
Saison 6 Épisode 9
- Başa geri döndük.
Retour à la case départ.
Oh, o zaman başladığın yere geri döndün.
Oh, et donc, retour à la case départ.
Görüyorum. "Mesajı Alan Kişi" kutusunda Keating yazıyor.
Oui, c'est bien marqué dans la case "Message pris par" : - Keating.
Çemberi tamamladı.
Retour à la case départ.
Evet, başa dönmemiz gerekiyor.
Retour à la case départ.
Boş çantalı bir iş adamı.
Un homme d'affaires avec un attaché-case vide.
İşte bu yüzden bir bölme olmalı.
C'est pour ça qu'il nous faut une "case voyeur".
Onca cazibe, az daha merkezde sonlanacaktı.
Tout ce glamour a presque mené à la case prison
Bir işe girmem lazım, Case.
Je dois me trouver un travail.
Böylece başladığım yere dönmüş oldum.
Retour à la case départ.
Başlangıca geri dönüyoruz.
Retour à la case départ.
Çünkü bu "Cold Case".
Parce que c'est Cold case.
Sonra kenarları da kapatmış ki birisi'tombala'diye bağırmış. Sonraki oyunda da ortadan başlayıp...
Et après, presque tous les coins, mais quelqu'un a crié "bingo", et le coup d'après, il avait déjà une case.
* * TOVOSO * *
Cold Case 5x15
Üzgünüm canım, ben doluyum.
Désolé, chérie. Je suis casé.
* * TOVOSO * *
Cold Case
- Kahretsin.
Retour à la case départ.
READING IS A FUNDAMENTAL CASE bir ekşi tercüme çevirisidir
READING IS A FUNDAMENTAL CASE
TOVOSO
Cold Case Saison 6 Épisode 11
Kafadan çatlak.
Il lui manque une case.