Charlie tradutor Francês
23,227 parallel translation
Charlie'nin yapacağı bir şeye benzemiyor.
Ça ne ressemble pas à Charlie.
- Charlie bundan haberdar mıydı?
Charlie le savait?
Çünkü telefonunuz Charlie'deydi ve o gördü.
Car Charlie avait votre portable, donc il l'a vu.
Charlie iki gece önce eve gelmedi.
Charlie n'est pas rentré il y a 2 nuits.
Araba mı kullanıyorsun Charlie?
Tu conduis, Charlie?
Bence fazla seçeneğin kalmadı Charlie.
Je pense que tu es un homme sans option, Charlie.
Kapa çeneni ve beni dinle Charlie.
La ferme, Charlie, et écoute-moi.
Kaçacak yerin yok Charlie.
Aucune issue pour toi, Charlie.
Sence Charlie karısıyla yattığı için Theo'yla yüzleşmeye mi gitti?
Charlie a été affronter Theo pour avoir couché avec sa femme?
Büyük ihtimalle Charlie onu öldürdü.
Il est possible que Charlie l'ait tué.
O zaman Charlie'nin Theo'yu öldürmesini görmüş olabilir.
Il pourrait aussi avoir vu Charlie tuer Theo.
Hala Charlie'nin ilgisini anlayamadım.
Je ne vois pas l'implication de Charlie.
Mitchell Theo'nun cinayetini görünce Charlie'yi kullanabileceğini anladı.
Mitchell a été témoin du meurtre de Theo, réalisé que Charlie pourrait être un pigeon.
Zaten Charlie de karısıyla aynı otobüsü kullandığından kusurlu görünüyordu.
Charlie prend le même bus que sa femme, il a déjà l'air coupable.
Eğer Mitchell bu kadar manipülatifse Charlie'yi katil gibi göstermek için kimyagerin evine yollamış olabilir.
Si Mitchell est ce manipulateur, il a envoyé Charlie au chalet où était le chimiste mort pour faire sembler qu'il a commis le meurtre.
Senin ona ne verdiğin konu değil Charlie.
Il ne s'agit pas de ce que tu lui donnes, Charlie,
Charlie'nin Paige'i küçük aile yemeğiyle kalmaya ikna edeceği inancı var.
Charlie croit qu'elle peut réussir à faire rester Paige avec un petit repas de famille.
- Bebeği bir kere kaybediyordun Charlie.
Tu as failli perdre le bébé une fois.
Ciddiyim Charlie.
Je suis sérieuse, Charlie.
Soru bu. Çünkü bir tarafta federal ajan Charlie DeMarco var.
Parce que... d'un côté, je suis Charlie DeMarco, agent fédéral.
Diğer tarafta bekar anne Charlie DeMarco var.
De l'autre, je suis Charlie DeMarco, mère célibataire.
Bunun bir tartışma olması gerekiyor Charlie.
C'est censé être une discussion, Charlie.
Charlie, anahtarlarımı saklamış.
Charlie caché mes clés de moi.
Artık küçük bir çocuk değilsin Charlie.
Vous savez, vous n'êtes pas un gamin plus, Charlie.
Şartlı tahliye memuru öğrense Charlie gözünden uzakta rehabilitasyon merkezinde olur.
Si son agent de libération conditionnelle a découvert, Charlie serait dans une maison de transition, hors de votre vue.
Charlie bir şey yapacaksa onu izliyor olmam onu durdurmayacaktır.
Si Charlie va faire quelque chose, me regardait lui ne va pas l'arrêter.
Charlie diyor... Kim o?
Charlie... qui il est?
Acı acı ağlamamı izle dur.
CHARLIE :. Regarde-moi pleurer des larmes amères
Çünkü beni bir gece takip ettiniz Charlie adında bir oğlumun olduğunu ve başının dertte olduğunu artık biliyorsunuz.
Parce que tu me surveillé une nuit, vous savez que je suis un fils et son nom est Charlie et il est en difficulté.
Charlie'nin örnek davranışına istinaden Mahkeme topluma güvenle yeniden girebileceğine kanaat getirdi.
Etant donné le comportement exemplaire de Charlie, le conseil a estimé qu'il pouvait réintégrer sans risque la communauté.
- Charlie...
- Charlie...
Parmak izleri Charlie'nin değildi.
Les empreintes ne sont pas celles de Charlie.
Charlie ile mi ilgili?
C'est à propos de Charlie?
Charlie'nin çürüğü yoktu.
Charlie n'a pas de caries.
Charlie'nin hâlâ ortada olmaması, sizin için berbat bir durum olmalı.
Ça doit être une période terrible pour vous, avec Charlie toujours disparu.
Charlie kayıp değil.
Charlie n'a pas disparu.
Charlie, tam olarak olmak istediği yerde.
Charlie est exactement là où il veut être.
Charlie hakkında yanılıyor olamaz mısın?
Est-il possible que tu aies tort sur Charlie?
Charlie!
Charlie!
Charlie sana bunu kim yaptı?
Charlie, qui t'a fait ça?
Bu ne böyle, işe çocuğunu getirme günü mü?
CHARLIE : Alors, quel est ce, apportez votre enfant à travailler jour?
Frank, bu Charlie, bu da Clara.
Frank, voici Charlie, Clara.
- Charlie bu kadar yeter!
Charlie, ça suffit!
- Charlie'nin kayıp oxysi.
Il manque de l'Oxy à Charlie.
Jakes birkaç güne geliyor, Germaine ile buluşuyor. Sen bütün bu pisliği topluyorsun. Charlie zafer kazanıyor.
Jakes revient dans quelques jours, il voit Germaine, tu boucles tout ça et la victoire est pour Charlie.
- Kahretsin Charlie.
Putain, Charlie.
- Hadi ama. Charlie'den kanıt çaldın.
T'as volé des preuves à Charlie.
Charlie bebeğinizi aldırdı.
Charlie a avorté.
- Gideceğini söylemiştin.
♪ CHARLIE : Vous avez dit que tu partais.
- Charlie...
[faiblement ] Charlie... [ verre se brise ] [ musique de suspense joue]
Suratında büyük bir gülümsemeyle oturan sensin. Kamufle için Charlie.
C'est une couverture.
charlie brown 159
charlie chaplin 19
charlie nerede 19
charlie dayı 20
charlene 37
charles 1233
charleston 35
charlotte 398
charly 103
charley 253
charlie chaplin 19
charlie nerede 19
charlie dayı 20
charlene 37
charles 1233
charleston 35
charlotte 398
charly 103
charley 253