Cleopatra tradutor Francês
158 parallel translation
Başlangıçlar her zaman zor olmuştur. Evet Baronum. Eğer Kazanova aniden, Cleopatra'ya dönüşebilecek olan...
Si Casanova se découvrait l'âme d'un Roméo et qu'il dînait avec Juliette qui s'avérerait être Cléopâtre,
Cleopatra ve DuBarry Kendi gösterisini yapıyor
Cléopâtre et DuBarry Mettent leur spectacle en couleur
Cleopatra'dan bu yana en sansasyonel kızılı görmek istiyorsanız Brooklyn'deki Danny McGuire'ın dansçısı Rusty Parker'ı kaçırmayın.
Si vous voulez voir la plus belle rousse depuis Cléopâtre... ne manquez pas Mlle Rusty Parker au Danny McGuire s à Brooklyn.
O, Nil Nehridir ve Cleopatra'nın kayığı üzerinde yol almaktadır.
C'est le Nil... et en aval flotte la barque d'apparat de Cléopâtre.
Caesar ve Cleopatra.
César et Cléopâtre.
- Cleopatra's Needle'a gidelim
" Viens chez moi
Umarım Cleopatra kadar sevilirim.
Je voudrais être aimée comme Cléopâtre.
Cleopatra gibi gösterişli sevilmekten hoşlanmam.
... et moi pas de manière aussi tapageuse.
Cleopatra, Mısır Tanrısı, ve Mark Antony.
Cléopâtre, Reine d'Égypte, et Marc Antoine.
Hatırlayacaksınız, Antony, Cleopatra'nın öldüğüne inanıp... kendini de kılıcıyla öldürmüştü.
Souvenez-vous, Antoine, croyant Cléopâtre morte... Il se suicida avec son propre glaive.
Cleopatra ne olduğunu anladığında, çabucak sevgilisini izledi.
Quand Cléopâtre en pris conscience, elle le suivit dans la mort.
Cleopatra, Mark Antony, Lincoln, Joan of Arc, hepiniz.
Cléopâtre, Marc Antoine, Lincoln, Jeanne d'Arc, vous tous.
Son nefesinde, bana dedi ki bu, Cleopatra'yı ısıran yılandır. Sinsice onun yanına yaklaşmış iki kez ısırmış, onu öldürmüş.
Dans son dernier soupir, il m'a dit qu'il s'agissait de l'aspic que Cléopâtre avait étreint sur sa poitrine.
Ama bu sefer ki Cleopatra'yı ısıran yılan olmasın, olur mu?
Le vôtre doit être fatigué de mordre Cléopâtre.
Cleopatra'nın Caesar'a gösterdiği kadar bile bir direniş görmedik.
Ils se sont rendus sans se battre, comme César à Cléopatre.
Kendini Cleopatra olarak hayal edemiyor musun?
Ne peux-tu pas t'imaginer en Cléopâtre parlant à un aspic?
Evelyn bize Cleopatra'nın tiradını okuyordu.
Evelyn était en train de nous lire Cléopâtre.
Hey Cleopatra, resmimi çeker misin?
Cléopâtre! C'est moi que vous photographiez?
Ben-Hur, Cleopatra.
Ben-Hur, Cleopâtre.
Cleopatra süiti. Signor Fabrizi. Beşinci kat.
Suite Cléopâtre, au 5ème étage.
- Cleopatra erkek kardeşiyle yatmış.
- Cléopâtre couchait avec son frère. - Vraiment?
Cleopatra da bir sanatçı olmalı.
Cléopâtre devait être une artiste.
Kıpırdamasana Cleopatra, önümü kapatıyorsun.
Reste assise Cléopâtre, tu me fais de l'ombre.
Anthony ile Cleopatra fark etmediniz mi?
Antoine et Cléopâtre. Vous n'avez pas reconnu?
Sende Salome'nin dudakları, Cleopatra'nın gözleri var.
Tu as la bouche de Salomé et les yeux de Cléopâtre.
Cleopatra batıda kar olacağını söylüyor.
Cléopâtre dit qu'il y aura de la neige de l'ouest.
Cleopatra batıda kar olacağını söylüyor.
"Cléopâtre dit qu'il y aura de la neige de l'ouest".
"I won't get Kello. Not for a lifetime pass to the polo grounds. " Cleopatra'yı bir tepside bana sunmadıkça.
Je ne voudrais pas de Kello, même si... vous m'ameniez Cléopâtre sur un plateau.
Sandra Dee, Jackie Kennedy... yada Elizabeth Taylor-Cleopatra peruklarını deneyin.
Essayez la perruque Sandra Dee, Jackie Kennedy... ou Elizabeth Taylor en Cléopâtre.
Öyle mi? Stork Club'e Minnie'nin hizmetçisi Cleopatra'yla birlikte gidin. Size arabada servis verirler.
Essaie d'y emmener la bonne de Minnie - tu vas te faire bien recevoir.
Shakespeare'in, Antony ve Cleopatra'sından bir cümleye ne dersiniz?
-'Antoine et Cléopâtre'.
Shelley Winters şeydeydi Cleopatra Jones.
- Shelly Winters était dans- -
Cleopatra'yi yap - Lütfen!
Jouez-moi Cléopâtre!
Truvalı Helen, Cleopatra, Nefertiti, Joan of Arc aklıma gelen sadece bir kaç isim.
Hélène de Troie, Cléopâtre, Nefertiti, Jeanne d'Arc. Pour ne citer qu'elles.
Cleopatra, ben de Roma diyorum.
D'accord, je choisis pour toi :
Ah, Cleopatra ile Caesar, bir de salata getirmişler. Ne harika!
C'est CIéopâtre et César qui apportent une salade.
Cleopatra sırf Anthony'i arzuladığı için ona kötü davranıyordu.
Cléôpatre repousse Antoine... Uniquement, parce qu'elle le désire ardemment!
Cleopatra giyimli kadın bana bu kuponu verdi.
La Cléopâtre m'a donné ce coupon.
İnsanoğlu yeraltına sürülmüştür ve Cleopatra ev gibisi olmadığını fark etmek üzeredir.
L'humanité a été conduite sous terre. Et Cleopatra est sur le point de découvrir qu'il n'y a aucun endroit comme chez elle.
Kod adım Cleopatra.
Nom de code Cleopatra.
Peki, Cleopatra gerçek ismin mi?
Ainsi Cleopatra n'est pas ton vrai nom?
- Cleopatra.
- Cléopâtre.
Cleopatra, Kuvvetle muhtemel, Roma bir iç savaşın eşiğinde.
Cléopâtre, Rome est au bord de la guerre civile.
Cleopatra, Roma'dan acil bir mesaj var.
Cléopâtre, un message urgent de Rome.
Bunu Cleopatra'ya borçluyum.
Je le dois à Cléopâtre.
Cleopatra'nın donanmasının kontrolünü ele geçirirse, onu bulmak istemeyebiliriz.
Sauf s'il s'empare de la flotte de Cléopâtre.
Kraliçe Cleopatra sizi misafir etmeyi teklif ediyor, bir de hediye göndermiş.
Cléopâtre t'envoie un présent de bienvenue.
Kraliçe Cleopatra bana bir hediye göndermişti.
Un cadeau de Cléopâtre?
Ben Cleopatra, Mısır'ın kraliçesi, Roma'nın kölesi.
Je suis Cléopâtre, reine d'Egypte et esclave de Rome.
- Evime gidelim
" Allons chez Cleopatra's Needle
Hı-hı!
- Cleopatra Jones.