Clicks tradutor Francês
28 parallel translation
Bir daha bu istasyonun 50 km. yakınına gelirsen seni param parça ederiz.
Deux : nous avons enregistré l'identité de votre vaisseau. Si vous revenez à moins de 50 clicks de cette station nous vous ferons exploser dans le ciel.
[Clicks Tongue]
[Claquement de langue]
Hiçbir gemi bir başkasına 500 kilometreden daha yakın durmasın.
Aucun vaisseau à moins de 500 clicks d'un autre.
Çevredeki tek Cylon hava üssünün 300 kilometre kuzeyinde.
300 clicks au nord de la seule base aérienne cylon de la zone.
3,400 km. uzağa taşınmak hakkında mı?
Du fait de déménager à 3 400 clicks d'ici?
Aslında, yedi saat önce vermem gerekiyordu.
Il y a sept clicks, plutôt.
Paramı getirdiysen iyi edersin, Conti.
GUN CLICKS Tu ferai mieux d'avoir mes tunes Conti.
Pekala, Bradbury'den 30 saniye uzaktayız.
Très bien. On est à 30 clicks de Bradbury.
Actual, hava uçusundaki resimlere göre ikincil yerde trafik artisi var düsman silahlari 8 metre ilerinizde birincil hedefiniz bu.
Actual, l'image montre une augmentation du trafic au second lieu, connue comme étant la QRF ennemie, huit clicks de votre cible principale.
3-5-5'e 40.7 metre uzaktayiz.
Il nous reste environ 4,7 clicks au trois-cinq-cinq.
Bak birazcık.
Regarde. - ( Clicks )
Sol bileğimi burktum ve yaralandım ama azimli fare taşı delermiş.
Je me suis foulé la cheville gauche et je me suis blessé, mais... [Clicks tongue] Quand on veut on peut.
Hedef bölgeye 20 kilometre.
20 clicks de la zone.
Üç kilometre sonra içeriye yönelecek.
Virage à trois clicks.
Ulysses mahvolmuş bir strato taşıyıcıda laboratuvar kurdu. Yolun 30 kilometre kadar ilerisinde.
J'ai aidé Ulysses à installer un labo dans une carrière souterraine, à environ 30 clicks au-delà de la passe.
Aslında İnternette birkaç tıklamayla orada olabilirken.
Alors qu'elle pourrait en fait y être avec quelques clicks sur Internet.
Ben çok zor bir durumda kalmışken ♪ arkadaşlarım rock barında eğleniyordu.
Pendant que j'étais entre le marteau et l'enclume... ( clicks d'une caméra ) ( loverboy ) ♪ touch that dial my friends were partying at the place for rock'n'roll
Sadler 5 dakikada ve 4 kere fareye tıklayarak kamyonu buluverdi.
Sadler l'a trouvé en 5 minutes et 4 clicks de souris.
İyi.
Elle est bonne. [Dents Clicks]
Öyle görünmek için kıçımı yırtıyordum.
- Ah, je le buste cul pour la faire ressembler à cela. - [CLICKS LANGUE]
Arka odada Trump ne kadar daha ses yaparsa hapşırığını konuşuyorlar.
Ça parle de Trump qui éternue s'ils ont plus de clicks.
Ama erişim noktaları 47 tık uzakta.
Mais le point d'accès est à 47 clicks.
Sıçrayışa 20 tık!
Vingt clicks avant le saut!
Sıçrayışa 15 tık!
Quinze clicks avant le saut!
10 tık!
Dix clicks!
Beş tık!
Cinq clicks!
Geri çekilip aranızda azami iki kilometre boşluk bırakın.
Reculez, restez à au moins deux clicks de la séparation.
Yaklaşık 2.3 km uzaklıktaki altı denizci yürüyerek hızla bize yaklaşıyor.
Six marines à 2.3 clicks à pied, se rapprochant rapidement.