English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ C ] / Coke

Coke tradutor Francês

2,035 parallel translation
kokain çekmeyecektin hani ben varken?
Combien de fois tu vas me dire que t'arrêtes la coke?
Gerçekten kokain çekmek istiyorsan, bulabileceğin Başka yer ve birini tanıyorum.
Si tu veux vraiment de la coke. Je pense que tu cherches quelqu'un d'autre.
Kokain çekelim ve okulu basalım.
Allons acheter de la coke et s'incruster dans une école.
- Kokain mi bu?
C'est de la coke?
- Bırak şu kokaini.
Pose cette coke!
- Kokain mi bu?
- C'est de la coke?
- Kokain yeniden moda olmuş diye duydum.
- J'ai entendu dire que la coke revenait.
Zoloft ve kokain birlikte gider mi?
Je peux mélanger la coke et le Zoloft?
Kokainden nefret ederim aslında.
Je déteste la coke.
Daha güzel bir kokain müziği bulalım.
Il faut de la musique de coke.
- Şimdi bir sıra kokain çektim.
- J'ai fait de la coke.
Duran Duran tam kokain müziğidir.
Duran Duran est super avec la coke.
Belki her cümlede "kokain" lafını kullanmasak daha iyi olur.
Cesse de dire coke tous les deux mots.
Kesinlikle hissediyorum.
Je le sens. C'est de la bonne coke.
Bu herif bir anda ortaya çıktı ve hepimizin amına koyup bütün kokaini çaldı.
Ce mec est arrivé, nous a mis K.O. et a volé toute la coke.
Ona göre, kokainimi satıp parayı da cebine indirmişsin.
Il dit que tu as vendu ma coke et pris l'argent.
Kokainimi senin gibi açgözlü bir amcık ağızlının mı yoksa Superman'in çalması mı daha inandırıcı?
Que tu sois un crétin envieux, ou que ma coke ait été volé par Superman?
Bizim malı kim sattı dedim.
J'ai dit, qui t'a vendu la coke?
Sana bizim malı kim sattı?
Qui t'a vendu notre coke?
Demek adamlarımı öldürürsün, kokainimi çalarsın!
Tu tues mes hommes! Tu prends ma coke!
Kokain bağımlısı olduğum yaz var ya? Aynen böyleydi.
Quand j'ai fait mon trip sous coke, c'était pareil.
Ben oradayım diye biri içeri kokain sokmuş.
Quelqu'un a glissé la coke, forcément.
- Kendine gelmek için kokain ister misin?
Tu veux de la coke? Une ligne? - À 7 h du mat?
Danimarka'dan Norveç'e kokain sevk ettiklerini biliyoruz.
Ils passent la coke par le Danemark et la Norvège.
Hala kokain kralı olacağını sanıyorsun.
Tu crois que tu es le roi de la coke.
Biz kokaini ülkeye sokarız, dağıtıcılar geri kalanı ile ilgilenir diye düşünüyorlar.
Ils te diront : "Faut que la coke entre au pays, " faut qu'on le distribue aux revendeurs,
Eğer daha fazla kokain istiyorlarsa işte o zaman Almanya'daki kuzenim Carlos'u bulmak zorunda kalacaklar.
Voilà pourquoi, M. l'Intello! Et s'il veut encore de la coke, il a besoin de mon putain de cousin Carlos en Allemagne.
Yani bay matematikçi, beni mutlu etmeliler çünkü malı onlara kuzenim tedarik ediyor.
Il tient à ce que je sois content. C'est mon cousin d'Allemagne qui trouve la coke, M. l'Intello.
Bir kola açtım, odanın etrafına saçtım. Silahını buldum, eline yerleştirdim.
J'ai ouvert un sachet de coke, l'ai répandu à travers la pièce, trouvé son flingue, lui ai mis dans la main.
Sabahları bir saat peder Bir sıra kokain öğle yemeğinden önce.
Un Pater le matin et une ligne de coke avant le déjeuner.
Amma kokain varmış.
Ça en fait, de la coke.
Cole, Şanslı Ned'le birlikte takılır.
Coke est dans la bande de Ned.
Çirkin olanı Poke Hayes.
Le laid, c'est Coke Hayes.
Coke Hayes'e ne oldu?
Et Coke Hayes?
Güzel dans ediyorsun.
Tu danses à cause de la coke.
Sanki kokain gibiydi, sonra ekstazi gibiydi, sonra...
C'était comme... de la coke... puis, c'est devenu comme de l'ecstasy avant de,
- Çilekli kokain.
De la coke à la fraise.
Burnuna biraz kokain üfle.
- Mets-lui de la coke.
Sadece mal aldım. Bir ilgim yok.
Il m'a juste apporté de la coke.
- Mal mı satıyorsun?
- T'es dans la coke?
- Evet. Demek mal satıyorsun? Peki taze malı seviyor musun?
T'es dans la coke?
Üzerinde kokainle sana ait bir Bentley'de infaz edildi.
Il a été exécuté dans une de tes Bentley avec de la coke sur lui.
Meksika'dan kokain kaçırıyor.
- Transit de coke du Mexique.
Kokainle kafayi bulmustum ve sarhostum.
J'étais défoncé à la coke et soûl.
Üzerinde kokainle senin Bentleyler'inden birinde öldürüldü.
Il a été exécuté dans une de tes Bentley pleine de coke.
Pastırma ve diyet kola istiyorum.
J'aimerais du boeuf seché et un Diet Coke.
- Bir fırt çektim.
De coke?
Papaz şarabı, Papaz Colası,
Sainte Coke,
- Hayır.
Coke Hayes, oui.
Hayır, dostum. Hap ve kokain.
- Non, des pilules et de la coke.
Bedava şampanya ve tabakta kokain olurdu.
Il y avait du champagne à volonté et de la coke sur plateau.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]