Comfortable tradutor Francês
27 parallel translation
Paul sen arkada rahat etmezsin, bir taksi tutsan iyi edersin bence.
- Paul, you won t be comfortable back here, so why don t you take a taxi?
Umarım rahat edersiniz!
j'espère que vous serez comfortable!
Hadi gidelim de üzerine daha az rahat bir şeyler bulalım.
Allez, allons te faire mettre quelque chose de moins comfortable.
Rahat bir varoluşun, bir kariyerin, metaya dayalı mutluluk vaadlerinin içi boştur.
Une existence comfortable, une carrière, toutes les promesses du bien-être matériel sont plutôt vides.
Bütün gece giyilmesi için tasarlanmamış.
Oh, il a l'air comfortable. Ce n'est pas conçu pour durer si peu de temps.
Biraz aceleci göründüğünü ama George'da beni çok rahatlatan bir şeyler var.
Je sais que ça peut paraitre cru, mais - - mais, il y a quelquechose de comfortable avec George.
Rahat mı?
Comfortable?
This seat is very comfortable.
Ce siège est confortable.
Courtney'i sürekli güldürürüm ve onunlayken, esprilerimden dolayı çok rahat hissederim ve Dave'le ve başka birkaç arkadaşlayken.
Courtney do the always laughing and I feel comfortable in being sympathetic with you and with Dave and other friends.
Rahat mısın Sam?
Comfortable, Sam?
- Oldukça efendim.
Très comfortable, monsieur.
* Ama kendine güvenmeye başladın şimdi *
But now you re getting comfortable
Sıkıcı olacak ama rahatım yerinde olacaktır.
Ca sera ennuyeux, mais comfortable.
Fred'i gör. Rahat, değişmez Fred. Hep yanında olan Fred.
Rêve de Fred, le comfortable et ferme Fred, le Fred toujours-là-pour-toi,
Çok rahat olmaktan korkuyorum.
J'ai peur d'être trop comfortable.
O hayat bana güvenli geldi, hem de değilken.
Et cette vie paraissait comfortable, mais si ça ne l'étais pas.
- Bir sorun yok Yaşar.
Comfortable?
Rahat bir şey.
Comfortable, non?
İnsanlar beklerken rahat hissetinler kendilerini.
Les gens doivent être comfortable en attendant.
Hadi yukarı çıkalım.
Allons en haut. Ce sera plus comfortable.
Rahat bank, gerçek metal.Çok iyi.
Banc comfortable, vrai métal, super cool.
O fark beni rahatsız etmiyor ama eğer yetkimi sorgulamaya devam edersen seninle çok farklı bir sohbet ediyor olacağız ve bu seni çok rahatsız edecek.
Alors c'est une différence avec laquelle je suis à l'aise, mais si tu continues à me questionner, On va avoir une conversation très différente... avec laquelle tu ne seras pas comfortable.
Bilişim suçlarından insanlara ilişkinizin ne boyutta olduğunu ya da iplerini kimin elinde tuttuğunu bilmiyorum.
Je sais pas quel comfortable relation tu as avec les gens du cyber-crime ou qui tire sur tes ficelles.
Horrie, üniformani giysen daha rahat etmez miydin?
Horry, votre uniforme n'est-il pas plus comfortable?
Güzel yolculuk diye buna derim işte!
Cette voiture est vraiment comfortable.
İlerici yemekleri yemek istemeyen gelenekçiler rahatlasınlar diye... tavuk tikka masala yapıyordum.
Pour ces traditionalistes qui ne veulent pas manger de la cuisine progressiste, on avait du poulet tikka masala comme coussin comfortable.
Kesinlikle hoş değil.
Pas tout à fait comfortable.