Commando tradutor Francês
677 parallel translation
Pek de güzel komandolar olmuşsunuz!
Vous faites un beau commando!
- Kara ekibi raporu, ha?
- Le rapport du commando?
Takviyeli bir komando bölüğü.
J'ai un petit commando.
Burada "71. Komando Birliği" diyor.
"Le 71ème commando..."
İngiliz komandosu emri.
En mission commando.
Kamyonları yollamadılar.
Le commando n'a pas envoyé les camions.
Komandoyduk. Ocean onun hayatını kurtardı.
Au même commando, Ocean a sauvé la vie d'Harmon.
- Ve bir komando konuştu!
- Et c'est un commando... Commando des orateurs, oui.
Kamp dışında bir depoda yapılan bir işin sorumluluğunu almıştım. Mahkûmlarla bir alakam yoktu, sadece eşyalarından sorumluydum.
J'avais la charge d'un commando qui travaillait dans un magasin hors du camp je n'étais pas en contact avec les prisonniers seulement avec leurs affaires
Yeni gelen nakilden bir yardımcı seçmek zorundaydım. Benim emrimde çalışmak başka bir yere göre daha kolaydı ve gösterilen muamele daha insancıldı.
J'ai du choisir une assistante venant d'un nouveau transport le travail dans mon commando était plus facile qu'ailleurs et le traitement plus humain
Özel Emir'in başka bir aptalca şakası.
Encore une plaisanterie stupide du commando spécial
Komutayı ele al!
Commando debout!
Emrin altındakiler Yahudi bir çocuğu saklamışlar.
Votre commando a caché un enfant juif
Komutan gayet disiplinli.
votre commando est bien discipliné
Vazifemi biliyorum. Emrim altındakiler suçlularsa cezalandırılmaları gerekir.
Je connais mon travail, le commando doit être puni s'il est coupable
Bina sorumlusu gelmenizi istiyor.
la chef de block voudrait que vous veniez au commando
Komuta işleri artık beni ilgilendirmiyor.
Les affaires du commando ne me concernent plus
Bay Strap ve ekibinin Meksika'daki Rio Grande'den gizlice soktuğu özel kuvvetlerim buradaki depolardan geçen ve Altın Kemer Yolu ile kesişen Külçe Bulvarı üzerinden motorize olarak
Le commando, introduit en fraude du Mexique par M. Strap, approchera alors de Fort Knox, le long du Boulevard des Lingots, en passant par ici...
Özel kuvvetlerim daha sonra ana girişi yıkacaklar.
Le commando défoncera alors l'entrée.
- İçeri girin, komando taktiği.
Préparez le commando.
Komando saldırısı provası yapıyoruz.
On ne fait que répéter un raid commando.
Yıkım ekibi? Peki senin yıkım işçilerine ne demeli?
C'est déjà dur d'organiser une fête pour 60 personnes sans avoir à gérer ce commando de démolition sur quatre pattes.
Bu mahkumlara cephe gerisi harekatlar için kısa bir süre eğitim vereceksin.
Vous entraînerez ces hommes à toutes les opérations de commando.
Ren nehrindeki şatoya yapılan baskına ilişkin en nesnel rapor General Worden'dan geldi :
De tous les rapports sur cette opération de commando, le plus objectif fut celui du général Worden :
Nitti, Capone organizasyonunda saldırı adamları ve profesyonel katilleriyle bilinen suç çetesinden sorumludur.
Il a la responsabilité du "Commando de représailles". Une équipe de tireurs professionnels.
Tanrım, neden?
Le raid du commando en Norvège est un projet entièrement anglais.
- Haydi Parky. - Aklını başına topla Parky.
Depuis aujourd'hui, le Commando...
Binadan düşen insanlar skeci hakkında şikâyetim var.
- Je ne dis rien d'autre? - De grâce, non. Depuis aujourd'hui, le Commando Allié de Bombardement a un nouveau chef.
OKULUN EN YARAMAZ KIZI 14'üncü Deniz Komando Birliği'nde başrolde.
LA FILLE LA PLUS DÉLURÉE DE L'ÉCOLE Avec les hommes du 14e commando de marine.
ŞAFAK VAKTİ KABUS BAŞLADI
LE cinquieme COMMANDO
Konvoydaki tutuklular 5. komando birliğinden değiller mi?
Les prisonniers du convoi sont bien du 5ème commando, non?
5. komando birliğinden misiniz?
Appartenez - vous au 5ème commando?
- 5. komando birliğine ne oldu?
- Qu'est - il arrivé au 5ème commando?
- Allan MacKenzie, 5. komando birliği.
Allan MacKenzie, du 5ème commando.
- Birliğinizden başkaları da var mı?
- ll y a d'autres membres du commando?
Bu karışıklık yaşanırken, bölük konvoyu ele geçirecek.
Il devait créer la confusion, pour que le commando prenne le contrôle.
Planladığımız gibi saat 21'de Tobruk'a ulaştığımız takdirde,... 5. komando birliği, limandaki topları etkisiz hâle getirmiş olacak.
Si nous arrivons à Tobrouk à 21 heures comme prévu, Ie 5ème commando aura détruit les batteries côtières.
Ancak askeri konularda belli : İdare sizin elinizde.
Par contre, vous êtes entièrement responsable du commando.
Birlik, dur!
Commando, halte!
Birlik, aynı adım!
Commando, au pas!
En azından burada benim idaremin geçerli olduğunu sanırdım.
J'aurais eu l'impression d'avoir le commando sous mes ordres.
Bölük, dur!
Commando, halte!
Hayır efendim, hayır. Hava Kuvvetleri, Özel Tim'de.
Dans un commando de paras.
Diyelim ki, saldırıya uğradık, bir ölüm mangası falan gibi, ve sizin seçtiğiniz kişi bu 8 kişiden hangisinin kurtulabileceğine karar verebilir.
Supposons que nous soyons attaqués. Par un commando de la mort. Et cette personne que vous avez désignée pourrait décider qui de nous huit reste en vie.
Leningrad ve Stalingrad'a yapılan 300 kişilik harekatı yönetmiş.
Croix de Guerre. Mena un commando de 300 volontaires à Leningrad.
Biliyorsunuz, beş başarılı komando akını yönetti.
Il a réussi cinq attaques de commando.
Bir asker için fazla kısa değil misin?
Vous êtes petit pour un commando!
O zaman müsaadenizle şunu söylemek isterim, bu yeni program, bu komando eylemleri, yeniden yerleştirilme işleminden
Permettez-moi de vous dire que ce nouveau programme, ces actions de commando, semblent déboucher sur quelque chose de plus vaste, plus détaillé,
24 Eylül gecesi, özel bir komando timi topların yakınına gitmeyi başardı dev mermi kaldıraçlarının altına dinamit döşedi ve geri çekilip Kraliyet Donanması tarafından kurtarılmayı bekledi.
Dans la nuit du 24 septembre, un commando spécialement entraîné réussit ø pénétrer au cœur même du complexe militaire, plaça des explosifs ø la base des immenses monte-charges ïobus, puis se retira pour être récupéré par les navires de la Royal Navy.
Çünkü biz komando değiliz.
C'est que nous ne sommes pas un commando.
Aşk komandosu.
Le commando de l'amour.