English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ C ] / Constance

Constance tradutor Francês

582 parallel translation
William, Constance'ı karın olarak kabul edip, hastalıkta... sağlıkta, iyi günde, kötü günde ölüm sizi ayırana dek... sevip sayacağına yemin ediyor musun?
William, voulez-vous prendre Constance pour légitime épouse pour le meilleur et pour le pire, l'aimer, l'honorer et la chérir...
Rhin'i geçmek zorunda kalmamanın yolu Constance gölünden geçmek.
Pour gagner la Suisse... Au-dessus du lac de Constance...
" 1939'un ilk zamanları Konstanz'da bir muhbir... Gotter'ın Freidank'le birlikte Paris ve Brüksel'den alınmış parayla gelişini bildirdi.
" En 1 939, un indic à constance signale l'arrivée de gotter et freidank transportant de l'argent échangé à paris et bruxelles.
Siz Constance Porter'sınız.
Vous êtes Constance Porter.
Burası benim odam. Benim ve Constance'ın... Constance?
Je partage cette chambre avec Constance, ma demi-sœur.
Constance Kent'in kardeşi Francis'i öldürdüğünü tabiki.
Que Constance Kent a tué son frère Francis.
- Beni aslında neşeli zannetme bu sadece, 20 yıla elveda demenin en az zor yolu.
Que mon humeur ne vous trompe pas, Constance. C'est la façon la moins difficile de dire adieu à 20 années.
Biraz peşine düşülmesi Petersen'a iyi gelecektir zavallı kız işinden başka bir şeyle uğraşmıyor.
Cela ne peut faire que du bien à Constance. Le poids de la science l'écrase.
Böyle olduğu için üzgünüm, Constance seni onun hakkında uyarmayı düşünmüştüm ama emin olamadım.
Je regrette que cela vous soit arrivé, Constance. Je voulais vous prévenir, mais je n'étais pas certain.
Sen ne diyorsun, Constance?
Qu'en dites-vous, Constance?
Eğer Constance Petersen, buzdan yapılmış insan ve gerçeğin ateşli... -... savunucusu olmasaydın derdim ki...
Si vous n'étiez pas Constance Petersen, véritable iceberg et gardienne de la vérité, je dirais...
Bazılarımız hala okul çocukları gibi davrandığı için özür dilerim, Constance.
Je regrette que le personnel continue à se comporter en potaches.
Constance.
Constance.
- Constance lütfen beni yönlendirme kafam karışıyor.
Pouvez-vous arrêter de m'interroger? Ça me perturbe.
Constance'ın kocası benim de kocam sayılır.
Le mari de Constance est mon mari, si je puis dire.
- Constance anlattı demek.
- Constance vous a tout raconté.
Constance'a benziyordu korkarım.
Elle ressemblait un peu à Constance, je le crains.
Dr. Constance Petersen ve yanındaki şüpheli şu anda Cebrail Vadisi'nde bulunmaktadırlar.
DRE CONSTANCE PETERSEN ET SUSPECT DOSSIER Nº 14298 AU CHALET DU LAC GABRIEL.
Önünde çok iyi bir kariyer var, Constance.
Vous avez une carrière magnifique devant vous.
İyi geceler, Constance, umarım sabaha iyi dinlenmiş olursun.
Eh bien, bonsoir, Constance. J'espère que vous serez reposée, demain matin.
Çok geç oldu, ve senin de dinlenmen gerek, Constance.
Il est tard, et vous devez vous reposer.
Çekici bir sadakat, senin en önemli özelliklerinden biri.
Charmante loyauté. L'une de vos plus touchantes caractéristiques, Constance.
Constance'in kocası, benim de kocam sayılır.
Le mari de Constance est mon mari, si je puis dire.
Kadınların istikrarlı olabileceklerine inanmiyorsun.
Vous n'avez pas confiance dans la constance féminine!
Constance Mae.
Constance Mae.
Tutkusuna şapka çıkarıyorum.
Sa constance m'a impressionné.
Ama ben Kutup yıldızı gibi oynamam yerimden. O yıldız ki bütün göklerde eşi yoktur dayatıp yerinde durmakta.
Mais j'ai la constance de l'étoile Polaire, celle immuable et sûre, que rien n'égale au firmament.
Cimber'i sürgüne gönderen bendim, sürgünde kalmasını isteyen de benim yine. - Dinle Sezar...
J'ai eu la constance de bannir, j'ai celle de maintenir banni.
Constance, elimde olan bir şey değil. Çok özür dilerim.
Constance, je suis desolee, mais...
Ayrıca, sayın jüri üyeleri sigorta ofisinde çalışan Constance Willis'ten duyacağız.
Vous allez entendre une employée de la Cie d'Assurances. Elle s'appelle Constance Willis.
Savcılık makamı Bayan Constance MacKenzie'yi tanık olarak çağırıyor.
- Pourquoi cette question? Le témoin doit définir ses termes, pour que le jury la comprenne bien.
Constance MacKenzie. Bayan MacKenzie.
L'accusation appelle Mme Constance MacKenzie à la barre.
Kızın adı Constance.
Elle s'appelle Constance.
Constance'ın partisine gitmeyecek misin değil mi?
Tu ne vas pas aller chez Constance?
Eski bir okul arkadaşımla öğle yemeği yedikten sonra birisi, bizi küçük bir kutlamaya çağırdı sevgilisi Constance içinmiş.
Je devais dîner avec un camarade, puis d'autres sont venus. L'un deux nous a amené à une fête Chez son amie, Constance.
İtiraf etmek zorundayım, Florabakken'e Constance'ın kutlamasına gittim.
Au fait, je dois t'avouer que je suis quand même allé chez Constance.
Arada bir bana güvenmeyi öğrensen Constance... her şey çok daha kolay olacak. Göreceksin.
De temps en temps, si tu me fais confiance, ça facilitera les choses.
Constance, her erkeğin hayatında bir zaman gelir... elini ateşe sokması... ve sahip olduğu özellikleri anlaması gerekir.
Le jour vient où tout homme doit jeter sa main au feu... pour voir de quoi il est fait.
Benim güzel Constance'ım sarayda yaşıyor. Başka nerede olabilir?
Ma belle Constance habite au palais, bien sûr.
Evet, Constance, evet...
Oui, Constance...
Bayan Bonacieux : "Majeste." "Constance, kaybettim."
Madame Bonacieux : "Majesté..." La reine : "Je suis perdue."
"Majeste." "Ne yapacağım, Constance?"
La reine : " Que puis-je faire, Constance?
Yatağa gel, Constance, pilicim.
Viens au lit, Constance, mon petit poussin...
Mektuplar hakkında birşey bilmiyorum, güzel Constance.
Au diable cette lettre!
Constance, Constance...
Constance...
Constance! Constance!
Constance...
Hayır, Constance.
Comment, Constance?
Ama sen şu Constance'a gitmek için...
Non, mais, dis donc, alors écoute...
Davalının annesini iyi tanırdınız, değil mi?
Constance MacKenzie.
Constance, kapıyı aç.
Ouvrez-moi!
Sensiz o kadar çok gün ve gece geçirdim ki.
Constance, ma belle, j'ai été si longtemps loin de toi...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]