English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ C ] / Cornish

Cornish tradutor Francês

104 parallel translation
Cornish sahiline gideceğim ilk önce.
Aller vers la côte de Cornouailles. C'est désert là-bas.
En seçkin, sulu, taze Cornish tipi koç mesanesi kullanırız. Boşaltılmış, buğulanmış, susamla tat verilmiş fondü kıvamına getirilip tarlakuşu kusmuğuyla süslenmiş.
Nous utilisons de juteux morceaux de vessie de bouc de Cornouailles, curés, étuvés, frottés de graines de sésame, battus en mousse et nappés de vomi d'alouette.
İyi olacaksınız hanımefendi. Sonra görüşürüz.
Je vais voir Cornish.
Bay Cornish oraya doğru gidiyor. Peki. Teşekkür ederim.
M. Cornish est là-bas.
En taze Cornish koçu mesanesinin en seçme, nefis parçalarını kullanırız. Boşaltılıp buharda pişirilir, susamla tatlandırılır. Çırpılıp fondü yapılır ve tarlakuşu kusmuğuyla süslenir.
De fins morceaux de vessie de bouc de Cornouailles, curés, étuvés, frottés de graines de sésame, battus en mousse et nappés de vomi d'alouette.
İyi insanlar. Ve eminim sizi, Cornish konukseverliğiyle ağırlayacaklardır.
Des gens forts sympathiques, je suis sûr qu'ils vous démontreront toute l'hospitalité de la Cornouailles.
Nitekim, Cornish'li anne tarafımdandırlar. Bir bakıma kuzenim sayılırlar.
Comme ma mère vient de la région, ils sont même mes cousins.
İnsanların hayret ettiği Cornish inzivâsının sırrı da buydu.
Voilà le secret de cette retraite en Cornouailles qui intriguait tout le monde!
Cornish adı.
Un nom de Cornouailles?
- O bir Cornish game hen ( Bir tavuk türü )
De la pintade.
"Çinli iş gücü hassas bir konu olmaya devam edecektir. " Dolayısıyla gece çalışmak istemeyen... " Almanlarla ve Cornish'lerle yetinmeliyiz.
On doit donc faire avec les Allemands et les mineurs des Cornouailles qui refusent de travailler de nuit.
" Cornish'ler, Almanlardan daha hızlılar...
Les mineurs des Cornouailles sont meilleurs que les Allemands.
Hırsızlık yapan adi Cornish'leri mi kastediyorsun?
Vous voulez dire avec ces voleurs de mineurs des Cornouailles.
Ve siz de Bay Cornish olmalısınız.
Et vous devez être M. Cornish.
Cornish'li grubundan öldürülen üç kişi oldu.
C'est le troisième Cornouaillais qui se fait descendre.
Geçen hafta burada öldürülen Cornish'liyle ilgileniyorum.
Je cherchais le Cornouaillais mort.
Hearst, organize olmaya çalıştıkları için Cornish'lilerden birini daha öldürttü.
Hearst en a fait tuer un autre pour avoir fait le syndicaliste.
Barda bir Cornish'li öldürülmüş.
Un Cornouaillais tué au Gem.
Her kim ayarladıysa pek zeki değilmiş. Cornish'ler Hearst için çalışır.
Celui qui a monté le coup doit pas être très intelligent, car les Cornouaillais bossent pour Hearst.
Cornish'li kurbağa mı?
Le grognard Cornouaillais?
Cornish'liler ırk olarak pek sevilmezler.
Que les Cornouaillais ne sont pas non plus aimés comme race.
Cornish'liler arasındaki bir şiddet olayıydı.
Les Cornouaillais étaient peut-être l'objet de la violence.
Cornish'liler toplanıp sendika kuruyorlar diye öldürülmeleri de umurumda değil.
Et je n'ai aucune objection contre le meurtre du Cornouaillais en tant qu'écrémeurs et enculés de rassembleurs et d'organisateurs.
Cornish'liyle tartışan arkadaşınızla konuşsanız iyi olur Yüzbaşı Turner.
Vous devriez vous entretenir avec ces amis à vous, capitaine Turner, qui se sont disputés avec le Cornouaillais.
Akşam yemeği için dolma yapıyorum.
Je vais servir du poulet Cornish pour souper.
Stan dolmaları sever.
Stan adore le poulet Cornish.
Jonathan her an burada olabilir be ben daha "cornish hens" yapmaya bile başlamadım.
Jonathan sera là dans quelques secondes et je n'ai même pas encore commencé mes poules de Cornouailles.
Sen "cornish hens" mi pişiriyorsun?
Tu fais des poules de Cornouailles?
O gece medyumun masasında şehrimizin en saygın babaları vardı.
Ce soir-là étaient présents les édiles les plus respectés de la ville, même l'incorruptible maire Cornish
Asla usulsüzlük yapmayan Belediye Başkanı Cornish meşhur genelevlerimizden madamlar, satıcılar siyasi zekâları ve giyimleriyle toplumda saygı gören kadınlar.
et... les déléguées syndicales de nos illustres maisons closes. Des femmes estimées pour leur sens politique et leur influence.
Normalde yasaları asla çiğnemeyen Belediye Başkanı Cornish, şehrin yasalarını hiçe sayarak yarışmalarda jüri oluyor.
L'incorruptible maire Cornish brave nos arrêtés municipaux et préside en tant que seul juge ces concours racoleurs.
Cornish devri 1940'ta patlak veren skandalla, çok sayıda Altın Çocuk'a belediyede iş verildiği ortaya çıkınca sona erdi.
L'ère Cornish prit fin en 1940, quand on découvrit que des Golden Boys occupaient des postes en or à la mairie.
Bu rezil Cornish yılları "Portakallı jöle günleri" olarak anıldı.
On surnomma ces années dépravées "le temps de la gelée orange".
Galiba bendim, efendim.
Je crois que c'est moi, M. Cornish, Sir.
Teşekkürler Cornish. Sana minnettarım.
Merci, Maître Cornish, je vous suis très reconnaissant.
Yazık. Sahipsiz bir Cornish mülkü var ve tek bir Cornish Clennam'ı gelip talep etmiyor.
Il y a une propriété là-bas qui attend qu'on la réclame, et pas un seul Clennam qui puisse y prétendre.
- Evet, Keltçe bursum var.
J'ai une bourse d'études pour Cornish.
Alastor Cornish, Bu vesile ile seni özgür bırakıyorum.
Alastor Cornish, je te libère.
Cornish tavukları ve özel sosumu tattıracağım ona.
Des coquelets aspergés de ma sauce spéciale.
- Şık hanım. Yumurtalı sardalya yaptım.
Je t'ai fait une poule cornish.
Westchester'da bir ev var ve bodrumunda bir sürü Cornish Rex türü kedi var.
Y a une maison à Westchester remplie de Cornish Rex.
Pek güzel. Dediğim gibi, ben SmithJohnson'dan geliyorum ve Dr. Cornish ile birkaç dakika sohbet edebilmeyi umuyor...
Comme je l'ai dit, je viens de SmithJohnson, et j'espérais rencontrer le Dr Cornish quelques minutes.
Merhaba Dr. Cornish.
Bonjour, Dr Cornish.
Dr. James Cornish'in muayenehanesi hiçbir türden satıcıyı kabul etmemektedir.
Le cabinet du Dr James Cornish ne reçoit pas les démarcheurs.
Cornish'i getirmiş.
Elle a eu Cornish.
Çünkü bu bir Cornish tavuğu.
Parce que c'était un jeu de poules de Cornouailles.
Dışarıda hiç bir yerde hindi kalmamıştı, bu yüzden ben de dokuz tane Cornish tavuğu ve iki tane de kızarmış piliç aldım.
Ils n'avaient plus de dindes, donc j'ai acheté neuf coquelets et deux poulets.
"Obadiah" ın kısaltması, Cornish.
C'est le diminutif d'Obadiah, Cornish.
- Nasıl olacak görelim, bir kaç yıl önce Eski Obie Cornish fıstık gibi kıç avı için dağda zaman geçiriyordu.
Comment ça? Il y a pas mal d'années, Obie Cornish s'est cassé le cul au boulot sur ta montagne.
- Cornish.
- Cornish. - Oui.
Cornish konukseverliği.
L'hospitalité de la Cornouailles...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]