English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ C ] / Cousins

Cousins tradutor Francês

1,320 parallel translation
Doğum günüm için bir uygarlıklar arası tura çıkıyorum ve kesinlikle ilk durağımda kalıyorum. Mallarımı kaybettim. Kuzenim öldürüldü.
Je fais une excursion multi civilisations pour mon anniversaire, j'atteins à grand peine la première étape, je perds ma mise de fond, on assassine mes cousins, et je suis congelée pendant 22 cycles.
Stark tanıdığı her kuzeni ve uçmuşla tanışıyor.
Stark rencontre tous les cousins et furbot qu'il a jamais connu.
İçinde Kore'deki kuzenlarimin telefon numarası kalacağım evin haritası, benim şimdiki fotoğrafım ve 6 ay...
Tu as le numéro de téléphone de mes cousins en Corée, un plan de la maison où je serai, une photo de moi à présent,
Annem ve babam beni bu yaz kuzenlerimi ziyaret etmem için Kore'ye gönderiyorlar.
Mes parents m'envoient passer l'été en Corée, pour que je visite mes cousins.
Belki havayollarında bir sorun çıktığı için, sadece gidiş bileti almışlardır. Belki kuzenlerinle henüz bir plan yapmamışlardır. Ya da hava şartlarını ve tatilleri düşünüyorlardır.
Peut-être que la compagnie leur a fait un meilleur prix pour un aller simple ou peut-être qu'ils n'ont pas encore planifié avec tes cousins ou qu'il y a des problèmes de météo ou qu'ils veulent te faire une surprise...
Evet, yemeklerin bazıları o kadar da kötü değildi. Kuzenlerim de gayet ilginç insanlardı.
La nourriture n'est pas si mauvaise et mes cousins ont été sympas.
Ve her nasılsa ben YMCA dansı yapan bir sürü kuzenin ortasında kalacağım.
Et je finirai par danser sur "YMCA" avec tous les cousins.
Öğrenci olduğunu, kuzenlerinin ülkeye soktuğunu söylemişti.
Elle avait prétendu être une étudiante venue grâce à des cousins.
Ve bunlar da kuzenlerin Ike ve Kyle.
Et voici tes cousins Ike et Kyle.
İyi arkadaşım Kyle'ın akrabası olduğun hemen anlaşılıyor.
On voit tout de suite que vous êtes cousins.
Bunlarda amca ve teyze... ve bunlarda Esha'nın kuzenleri, Teeny ve Binny.
Voici l'oncle et la tante... "Et ils sont les cousins d'Esha, Adolescent et Binny"
İki kuzenimden biri gürültücüdür diğeri ise ondan daha fazla
Mes cousins ont deux volumes. fort et plus fort.
Şey, bütün kuzenlerin de oraya gelmedi mi?
Tes cousins n'y vont pas?
Sadece iki tane kuzenim var Wisconsin'de yaşıyorlar
Je n'ai que deux cousins. Ils vivent dans le Wisconsin.
- Sadece iki kuzenin mi var? - Evet
- Tu n'as que deux cousins?
Ve senin 2 kuzenin var.
Tu as deux cousins.
Benim ise tam 27 tane.
J'ai 27 cousins germains.
27 tane birinci derece kuzen
Je ne parle que des cousins germains.
Bunlar kuzenlerimden bazıları
Ce sont des cousins.
Siz burada oturuyorsunuz, o eskiden oturuyordu.
Vous vivez ici, elle a vécu ici. Vous êtes cousins.
- Şimdi kuzenimde olmalıydık.
- On est supposées être chez des cousins.
Belkide akrabalarından biri yapmıştır bunu, ha?
Peut-être sculpté par l'un de vos cousins?
Esasında, zaten uzaktan akrabalar.
Ce sont des cousins éloignés.
Teşekkürler kuzenlerim.
Merci, les cousins.
Rahat değil. Etrafta fazla zenci var.
Trop de cousins dans le périmètre.
Bu yüzden bende dükkanı kuzenimin birine satacağım.
Je vais vendre le magasin à l'un de mes cousins. Oui.
Bu şekilde öğretmenlik yaptığım bir grup kuzenim vardı.
J'avais des cousins à qui je la faisais régulièrement.
Burada sana bir şey olmaz hem de beraber oynayabileceğin kuzenlerin de var.
Tu seras bien ici, et il y a tes cousins pour jouer.
Kuzenlerinle aynı odayı hazırladım sana anlaşırsınız hep beraber.
Je t'ai mise avec tes cousins, vous serez bien ensemble.
Ben onun memleketten akrabasıyım da.
On est du même village. On est cousins.
Üçüncü dereceden kuzenlik bağları asla kopartılamaz.
On ne peut pas briser les liens entre des cousins au 3ème degré.
Kuzenlerimin büyüyüp nasıl çocuklar olacağını görmek isterdim. Çünkü çok kötü kalpliler ve sanırım çok şişman olacaklar.
J'aimerais voir mes cousins grandir parce qu'ils sont méchants et vont sûrement devenir obèses.
Birbiriyle akraba iki insan iki kuzen ve bu şekilde kavga mı ediyorsunuz?
Vous êtes de la même famille, deux cousins, et vous vous disputez?
Tüm kuzenlerine söyle.
Préviens tous tes cousins.
Kuzenler için yüzde on, yeğenler için yüzde yirmi indirimli.
10 % de moins pour les cousins, 20 % de moins pour le reste.
- Kız kardeşim hiç aramadı. Babamın üniversiteye kaydettirdiği kuzenlerim Paul ile Jim balıktan yeni döndükleri için yorgunlarmış.
Mes cousins, que mon père a aidés durant toutes leurs études, étaient fatigués à cause d'une partie de pêche.
Restoranda kazandığım parayla ben bile araba alamıyorum.
Quoi? Ils sont cousins... des jumeaux identiques
Üçüncü dereceden kuzenlerim.
Mes cousins?
Üçüncü dereceden kuzenin neden bize böyle bir hediye versin ki?
Pourquoi tes cousins nous donne autant d'argent?
Golf arkadaşının ikinci kuzeninin mi ne oğluymuş.
C'est un des cousins d'un de ses potes de golf ou un truc dans le genre.
İki tane uzak akrabası var.
Elle a deux cousins éloignés.
Tony'nin kuzeninin başımızın üstünde yeri vardır.
Tous les cousins de Tony...
Kuzen öpüşmesini duymuştum.
J'ai déjà entendu que des cousins s'embrassaient.
Florida'daki, ama burada kuzen aşkı gerçekten hoş karşılanmaz.
Floride... Mais ici, l'amour entre cousins est vraiment très mal vu...
Demek istediğim aynı babam, amcam ve kuzenlerim gibi.
J'veux dire, c'est ce que mon père a fait, mon oncle a fait et mes cousins ont fait.
Bütün ailem, babam, amcalarım, kuzenlerim bu işi yaparız.
Toute ma famille, mon père, mes oncles, mes cousins, c'est notre boulot.
Ben, Trina ve bütün kuzenler.
À moi, à Trina et aux cousins.
Nasılsınız, dostlar!
Salut, cousins!
Siz kuzen misiniz?
Cousins?
- Kuzenlerim gidiyor.
Mes cousins y vont.
- Bunlar kuzenine mi gidecek?
C'est pour tes cousins?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]