English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ C ] / Cracks

Cracks tradutor Francês

64 parallel translation
Ciddi olamazsın, değil mi?
"Tu racontes des cracks?"
Goriller Almanya'daki tüm kaçış uzmanlarını yığdılar. Sen kendin söyledin.
Les Frisés ont regroupé les cracks de l'évasion.
Kahramanlarını mülkümden uzak tut!
Que vos cracks mettent pas les pieds chez moi!
Birinci sınıf birimlerin, dünyalı bir robot ve depodan... bir antikaya yenilip, savaşı kaybettiler!
Tes cracks se sont faits berner et écraser par un robot terrien et cette antiquité de la réserve!
Hazırım. En iyiniz için hazırım.
Toujours prêt... prêt à affronter les cracks!
Belki bazı çocuklar için getireceğim.
Des renforts de Brooklyn. Les Cracks et les Hélicos.
Ne kadar meşhur olsam da, kime karşı dövüşsem de, hiçbir zaman Joe Louis ile karşılaşmıyacam.
Même si je deviens un grand, même si j'affronte des cracks, je ne me battrai jamais contre Joe Louis.
General Barnicke'nin senden istediği EM-50'ye koyacağı yenilerden birinci sınıf bir takım.
Le Général Barnicke désire un peloton de nouvelles recrues, de vrais cracks, pour le EM-50.
Tavsiyemi dinlerseniz, 42. tümende müthiş bir manga var. Hava Keşif'le birlikte çalışır. EM-50'yi 24 saat içinde geri getiririz.
Un conseil, l'escouade des cracks du 42e et la reconnaissance aérienne pourraient ramener ce EM-50 en 24 heures.
Girişimcilerin, Evans ve Wetmore yıllardır bu işte başarısız oldular.
Vos cracks Evans Wetmore calent là-dessus depuis des années.
80'de Afganistan'da yaptıkları gibi ama o zamankiler birinci sınıf saldırı birlikleriydi.
Pareil qu'en Afghanistan dans les années 80, mais là, c'étaient des cracks.
- Ya. Dostça bir tavsiye ister misin? Bunu göstermeye kalkma, çünkü kimse seni sevmez.
Eh bien, conseil d'amie, ne joue pas les cracks.
# Blackadder onları deli sansa da
Edmond, jalousant ces deux cracks
Evet, kullandım ama şuan Atlantic City'de büyük adamlarla berabersin.
De moi! Tout à fait. Mais là, t'es à Atlantic City, avec les cracks.
Müthiş süper heriflerdik sağlıklı, boylu posluyduk hatta sivilcelerimizin bile tuhaf bir asaleti vardı.
On était une bande d'amis, solides, superbes, des cracks! Même notre acné avait une étrange noblesse!
İngiliz Hava Kuvvetlerinin harika evlatlarının müthiş gösterisinin sesi yüzünden, hiç bir şey duyamıyorum efendim.
On entend rien à cause du boucan formidable des avions d'nos cracks de la RAF!
On yıldır adi suçlularla uğraşıyorum, işin kaymağını yeme zamanı geldi.
Aprés dix ans d'arrestations de branleurs, j'aimerais faire partie des cracks.
Acımasızca yok ederdik...
- Et horriblement cruels Des vrais cracks de Ia mise à sac
Bahse girerim siz çocuklar lisede görsel / ses kulüplerinde görevliydiniz, ha?
Je parie que vous étiez tous des cracks dans le club audiovisuel du lycée, hein?
Peki sizin bu yeni askerler, bu bıçkınlar kaç çatışmaya katıldı?
Vos nouveaux soldats, vos cracks, se sont battus souvent?
- Biz yokmuşuz gibi davranırlar. - Evet. Burunları havadadır.
des cracks.
Büyük başlar savaşırken veya önemli kararlar alırken biz burayı ayakta tutarız.
On assure la maintenance pendant que les cracks combattent... ou prennent les grandes décisions.
Eski FBI ajanları, çok tecrübeliler.
Des anciens du FBI. Des cracks.
Sanırım bu gece herkesin palavra gecesi.
On dirait que ce soir, tout le monde raconte des cracks.
Tek dertleri pazarlamayı nasıl yapacaklarıdır. Her zaman kendilerini olduklarından daha karizmatik göstermeye çalışırlar.
Toujours en train de se vendre, d'essayer de passer pour des cracks.
Her neyse, ben hileli kodları istiyorum. Arka kapı girişleri. Kestirme yollar.
Je veux les cracks, les passages secrets, les raccourcis, tout.
Bu zehri içen bir sürü gösteriş budalası biliyorum.
C'est mortel? Je connais des cracks qui en boivent.
- İyi atlar mı arıyorsun?
- Vous cherchez des cracks?
Büyükler bir sıfır önde!
Un point pour les cracks.
Beni sinirlendirmek için doğrudan Evan hakkında konuşuyor, tüm güzel replikleri biliyor ve daha sonra da yaptığını yalanlıyor.
Lance des cracks sur Evan pour m'énerver, sort ces répliques, et ment sur ce qu'il fait.
Benim kitabımda hepiniz bir numarasınız.
Pour moi, vous êtes tous des cracks.
Takımda bir sürü yetenekli elemanımız var ama Tommy'deki cesaret kimsede yok.
Même nos cracks n'ont pas autant de cran.
Uzmanlara daima güven.
Toujours faire confiance aux techno-cracks.
- Süper takım bunlar mı?
- C'est l'équipe des cracks?
Tamamdır, ukala şeyler, verin anahtarlarınızı.
D'accord, les cracks, donnez-moi vos clés.
O zaman Burrell pisliğini iç işlerine kim söyledi?
Alors qui était-ce, hein, qui a raconté des cracks à l'IGS à propos de Burrell?
Tekerlekli sandalye ragbisi oynayanlar dünya standartlarında atletler.
Nos joueurs sont des cracks.
İlk gittiğimde biraz gergindim. Ama bir baktım ki salon bilgisayar delisi inek tiplerle dolu.
- Ouais, j'étais un peu nerveux quand je suis arrivé mais j'ai vu une salle pleine de cracks en informatique.
O sivri zekalar uyuşturuyucu dondurma kamyonundan dışarı atıyormuş.
C'est petits cracks revendaient du crack dans un camion de glaces.
Çatlak FBI takımı, bir kutu reçeteli eritromisin buldu.
Les cracks du FBI ont trouvé une ordonnance pour une bouteille d'érythromycine.
Frost, araştırmasına yardım etmeleri için üç uzman araştırmacı tuttu.
" Frost a recruté trois cracks de l'investigation pour ses recherches.
Uzman araştırmacılar mı?
"Des cracks de l'investigation"?
Burada 11 Eylül hakkında atıp tutan bir herif olduğunu biliyor musun? Ne olduğunu gördün mü?
Vous savez qu'un de vos gars raconte des cracks sur le 11 septembre?
Çaldığınız elmasları kullanarak, bu yıldız oyuncuların elmas hırsızlarının üzerine gitmeyi düşünüyorum sonra da adamımız Tinvan sayesinde güçlü, dokunulmaz, teslimatçı Briggs'le buluşma ayarlayacağız sonra da bu pisliklerinin hepsini beraber aynı anda tutuklayacağız.
On va infiltrer des voleurs de bijoux, les Cracks, et leur faire voler les diamants. Puis on va utiliser Tivnan pour rencontrer l'intouchable Bill Briggs et on va les coincer en même temps.
Bu elmas hırsızlarıyla iş yapar, yırtıcıdır.
Il est avec le gang des bijoux, les Cracks.
Bazen iş yaptığım bir ekip var. Onlara "Yırtıcı" diyorum.
J'utilise parfois une équipe, ils s'appellent les Cracks.
"Yırtıcı", beğendim, daha iyi olabilir.
Cracks? Avec ce nom, ils ont intérêt à être bons.
- Hadi oradan.
C'est que des cracks.
Hepsi aynı.
Des cracks!
Otomatik parmak izi sisteminde aranıyor.
Vos cracks sont en train de les identifier.
İşlerinde çok iyiler.
Ce sont vraiment des cracks.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]