Crocker tradutor Francês
251 parallel translation
- NasiIsin Crocker?
- Bonjour, Croker.
Az önce Crocker'ı kontrol noktama giderken bıraktım.
Je viens de déposer Crocker.
Memur Crocker, lütfen ayağa kalkıp şahitle yüzleşir misiniz?
M. Crocker, levez-vous et faites face au témoin.
Aslına bakarsanız, iki ay önce de evinizin etrafını gözetleyen birileri yok muydu? Ve siz polisi aradıktan sonra memur Crocker ve Garwood evinize gelmedi mi?
N'y a-t-il pas eu un rôdeur chez vous il y a deux mois, et les policiers Crocker et Garwood n'ont-ils pas répondu à votre appel?
Bay Crocker'a da az önce söylediğim gibi çocuklar birbirlerini sevdikleri sürece neden evlenmesinler ki?
Je le disais à M. Crocker, puisqu ils s'aiment, qu'ils se marient!
Memur Crocker, acilen dönüş yapınız.
- "Convoquez Crocker immédiatement."
Yaşlı Bud Crocker eskiden çölde farklı bir şey var derdi.
Le vieux Bud Crocker disait que le désert...
Benim adım Crocker.
- Notre nom, c'est Crocker. - Enchantée.
California Postası yarın öğlen gelecek. Ayrıca Sacramento'daki Crocker Madencilik Şirketi'nden sevk edilen..... 100.000 dolarlık altını New York'a götürecekler.
La diligence de la Californie s'arrêtera demain midi... et transporte près de 100000 $ en lingots d'or... expédiés par la mine Crocker de Sacramento... à l'hôtel de la Monnaie sur Wall Street, à New York.
- Crocker-Anglo Bankası mı?
- La "Crocker-Anglo Banque"? - C'est ça.
Çavuş Crocker havan topu sahasında.
Le Sergent Crocker est aux mortiers.
Benim görüşüme göre bu olayda Çavuş Crocker yüzde yüz sorumlu.
Selon moi, Sergent Crocker est cent pour cent responsable dans l'affaire.
Raporumda Crocker'ın havan talimatlarında ihmalkar olduğu ve adamlarını kontrol edemediği yazılı.
Mon rapport dit que Crocker a été négligent avec le mortier et tout à fait incapable de maîtriser ses hommes.
Betty Crocker gibi yemek yaparım.
Moi, j'aime faire la cuisine
Crocker, adamları geri çekilmek için hazırla.
Crocker, préparez les hommes au départ.
Tamam, Betty Crocker yada Florence Nightingale değilim.
Bon, je ne suis ni Bocuse ni Florence Nightingale.
Sanırım Crocker işe alınma şartlarını size açıklamıştır, Bay Nitro?
Je présume que Crocker vous a expliqué les termes de votre contrat.
Sen burada ne yapıyorsun, Crocker?
Que faites-vous ici, Crocker?
Daggett'ın imar kuruluna yaptığı temyiz başvurusu reddedildikten sonra, bütün mahalleyi yok etmen için Crocker seni tuttu, değil mi?
Quand le conseil a rejeté le projet de Daggett... Crocker vous a engagé pour raser tout le quartier, non?
Geçen gece yüz dolar değerindeki kozmetikleri... Barry Crocker'a sattım.
Hier j'ai vendu pour 100 dollars de produits de beauté à Barry Crocker...
Yüz dolara Barry Crocker'a mı sattı?
100 dollars à Barry Crocker?
Hayır Betty Crocker uğradı ve bunu yaptı.
Mamie Nova est venue m'aider.
Betty Crocker yumurta kullanırdı.
Mamie Nova aurait mis des œufs.
Beni Betty Crocker Kliniği'ne yatırırken bu bilgiye ihtiyacın olacak.
Tu auras besoin de cette information pour m'inscrire en cure d'amaigrissement.
Hadi yürü Betty Crocker.
Amène-toi, belle meunière.
= Alışveriş için teşekkürler = Dichter'in yükselişi, Betty Crocker Foods için yaptığı bir focus grup çalışmasıyla oldu.
La percée de Dichter est venue avec une étude ciblée pour les aliments Betty Crocker
En büyük sorun, Betty Crocker kek karışımındaydı.
Le plus gros problème venait du cake Betty Crocker.
- O kadar kolay. Dichter, Betty Crocker firmasına paketin üzerine şunu yazdırdı : Evin hanımı bir yumurta eklemeli.
Dichter indiqua à B. Crocker qu'il fallait ajouter une recette sur le paquet précisant que la cuisinière devait ajouter un oeuf.
Betty Crocker bu tavsiyeyi dinledi ve satışlar patladı.
Betty Crocker le fit et les ventes grimpèrent en flèche.
Betty Crocker'ın su tabancası var.
Il a pistolet à eau.
Pastana dokunmamışsın.
Tu n'as pas touché ton gâteau. C'est un "Betty Crocker".
Ben evleneceğim... sonum Betty Crocker gibi olacak.
Je vais me marier... et finir en femme au foyer?
Eğer buralardan küçük Betty Crocker değilse.
Et voilà la petite fée du logis qui s'en mêle.
Onlarla bir beyefendiyle konuşur gibi konuşamazsınız, Bay Crocker.
Je ne peux pas leur parler comme à des gentlemen.
Sen de kimsin? Betty Crocker mı? ( Ünlü bir Amerikalı gurme )
Qui êtes-vous?
- Liste baya uzun. Mesela Saigon'da kafasına şarapnel isabet eden Çavuş Crocker. Kesinlikle iyi bir anlaşma olabilirdi.
Le vétéran, celui blessé à la tête, aurait signé à coup sûr.
Sen, Betty Crocker ve şu velet mi?
Toi, Bette Crocker et la gosse?
Annenin ismi Betty Crocker değilse onu bir kitaptan aldığı açık.
Eh bien, à moins que votre mère ne soit Betty Crocker... elle la tient d'un livre.
13 Mayıs, 1865 : Bir zenci olan çavuş Crocker, iç savaşta ölen son askerdi.
Le 13 mai 1865, le sergent Crocker, qui est Noir, est le dernier soldat à mourir durant la Guerre civile.
O aşağılık Mort Crocker'la parkın orada tartışıyorlardı.
Il se disputait là-bas dans le parc avec ce salaud de Mort Crocker.
Ama Connors afişlerdeki kayıp adamı parkta Mort Crocker'la tartışırken görmüş. Ne?
Connors a vu l'homme sur l'affiche se disputer avec Mort Crocker dans le parc.
Crocker'ı parkta dikilirken görüyor bu da Zoe'nin hatırasını tetikliyor.
Quand il voit Crocker dans le parc, ça lui rappelle Zoe.
Zoe Sharp'ın, Mort Crocker ile bağlantısı neydi?
Quel est le lien entre Zoe Sharp et Mort Crocker?
Mort Crocker, Mort Ailesi Restoran Zinciri'ni kurdu. Kendisi CEO'ydu.
Mort Crocker a fondé les restaurants Mort's. Il était le patron.
Ama sonra Mike'ın Mort Crocker ile tartıştığını görüyor.
Mais il a vu Mike se disputer avec Mort Crocker.
Tekrardan geldiğiniz için teşekkür ederim, Bay Crocker.
M. Crocker, merci d'être venu.
Bizim meşhur Mort Crocker'ı ve karısı Edna'yı tanıyor.
Il connaît Mort Crocker et sa femme, Edna.
- Merhaba.
Je suis Tom Crocker de l'Evening Globe.
Tom Crocker, Evening Globe. Evet, Tom Crocker.
Ah oui, je vous connais.
Merhaba, Crocker.
Bonjour, Crocker.
Yaşını başını almış ev kadınlarının kıyafetlerine benziyor.
Un mélange de Tante Jemina et Betty Crocker.