English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ C ] / Cömert

Cömert tradutor Francês

2,207 parallel translation
Cömert bir hediye, paran bana getirdiğin para. Ona ihtiyacım yok.
Un cadeau généreux, mais ton argent, celui que tu m'apportes, j'en ai pas besoin.
Fazlasıyla cömert davrandın ve bu saygıdeğer bir adamın hediyesi, bunu belli ediyor.
Tu as été plus que généreux, et ceci est indéniablement le cadeau d'un homme honorable.
Cömert bir eş ile harika bir evlilik.
Vous avez un beau mariage avec une femme gentille et généreuse.
Cömert bir arkadaşlığımız olabilecekken bu sertliği ve kötü duyguları görmek gerçekten üzüyor beni.
Ça me fait vraiment de la peine de voir une amitié naissante réduite à tant de haine.
Cömert arkadaşlık mı?
Une amitié naissante?
Zaman konusunda cömert olan bir dostum vardı.
J'avais une amie qui était très généreuse de son temps.
" Nadja'ya cömert bir jestte bulunan oğlu Misha adına.
Nadjezda Petrovna. "A Nadia, pour la très grande générosité..." "... de son fils Misha. "
Tanıdıklarınıza karşı her zaman böyle cömert misiniz?
Vous êtes toujours aussi généreux avec vos connaissances?
Bulduğumuz rakamın çok cömert olduğunu düşünüyoruz.
En fait, le montant que nous vous proposons est très généreux.
Eh, Şimdi açıkçası Mr. Garrick Haring bilgileri tuttu uh, .. bu demiryolu anlaşmasında, ve benim Kişisel yatırımlarımdan,... kendisi için... çok cömert bir şekilde % 50 aldı.
De toute évidence, M. Haring a gardé pour lui les informations sur le chemin de fer pour profiter de mes investissements sur lesquels il avait une marge de 50 %.
Ama yine de, o güzel gözlerinize baktığımda çok çok cömert bir hanımefendi olduğunuzu görüp, sizi tebrik ediyorum.
Vos beaux yeux disent que vous êtes une femme très généreuse et je vous félicite.
Ortağının da onun kadar cömert olduğundan hiç şüphemiz yok.
Hé bien, nous ne doutons pas que générosité Sera bien représentée par son partenaire.
Tüm işim ortak refahı sağlamak hayır yapmak, merhametli davranmak, hoşgörülü ve cömert olmak olmalıydı!
Le simple bien être était mon affaire. Charité, pitié, abstinence, et bénévolat était tous mes affaires.
Kumar makinelerinin cömert insanlar tarafından tasarlandığı gibi safça bir fikre kapılmıştı.
Naïf, il croyait que les machines à sous étaient conçues par des altruistes.
Annen çok cömert bir insandı.
Votre mère était généreuse. C'était une femme merveilleuse.
Hayatta tanıyacağım en şefkatli ve cömert, en çekici ve komik adam.
C'est l'être le plus dévoué, généreux, charmant et drôle que je connaisse.
Tabii uçağın bir Electra olması gerekir, ki fiyatı... 36.000 dolar, Lockheed'in yapacağı cömert iskontodan sonra.
Sauf qu'il faut que ce soit un Electra, et ils coûtent... 36 000 $, après une généreuse réduction de Lockheed.
Bu cömert beyefendiler tüm biletlerin satılmış olduğu turlarına bizim için ara verip hiçbir karşılık istemeden partimize katılmayı istediler.
Ces charmants jeunes gens ont eu la grande générosité de prendre du temps sur leur tournée à guichets fermés afin de jouer pour nous gratuitement.
Pug Rothbaum cömert ve mert bir adamdı.
Pug Rothbaum était un homme généreux et de valeur.
Ama sen, hiçbir alanda iyi kalpli, dürüst veya cömert bile değilsin.
Mais toi, tu n'es ni gentille ni généreuse.
"Büyüyüp yanımdaki insanlar gibi cömert ve büyük kalpli olmak istiyorum."
"Je veux devenir quelqu'un de généreux au grand coeur, " comme les autres l'ont été avec moi.
Yakışıklı, nazik ve cömert.
Beau, gentil et généreux.
Onlar inanılmaz cömert arkadaşlar Başka kim walt`un tedavisi için böyle muhteşem bir teklif yapardı bilemiyorum.
Ce sont des amis incroyablement généreux qui ont proposé de payer le traitement de Walt.
O da bana yönetim kurulunun dünya merkezindeki yemek odası işinde liderlik teklif etti ki aşırı cömert bir hareketti.
Et elle m'a recommandée à son chef de groupe, au QG international pour réaliser quelque chose dans le réfectoire, c'est si généreux.
Biliyorsun, dükkanı tekrar açıp sunum konusunda cömert davranmak.
Tu sais, réouvrir le magasin et être généreuse avec la marchandise.
Şey, çok cömert bir teklif.
C'est une offre très généreuse.
Bu kadar cömert bir kadının kendi yolları vardır ama katil değildir.
Cette bienfaitrice parvient d'ordinaire à ses fins, mais sans tuer personne.
Bu çok cömert bir teklif. Teşekkür ederim Walter.
C'était une offre généreuse, merci.
Ama geçen hafta benim cömert ve iyi birisi olduğumdan neredeyse emindin.
Vous étiez sûre que j'étais bon et généreux la semaine passée.
Tek kusuru cömert olmasıydı.
Il était bien trop généreux.
Cömert bir anına denk geldi.
- Il était d'humeur généreuse.
Bunu anlamaman gayet doğal. Çünkü Tanrı sana bayağı cömert davranmış.
Mais toi, tu peux pas comprendre parce que, à l'évidence, Dieu s'est montré généreux avec toi, sur ce plan-là.
Sanırım şarabı ben alacağım. - Evet. Ama çok cömert olacağım.
Woo-hoo!
Sio, deneylerime yönelik cömert yardımlarınız nedeniyle size bir gönül borcum var.
Sio... Mon coeur est rempli de gratitude pour m'avoir aidé dans mes expériences.
Michael, bu görüşmeleri hızlandırmak için sana çok cömert bir teklif sunuyoruz.
Dans le but d'accélérer cette négociation, nous sommes prêts à faire une offre généreuse.
Olduğundan fazla cömert.
C'est plus que généreux.
Bence cömert Bay Norman'a teşekkür etmeliyiz. Haftayı Bayan Norman'la geçirmek gibi harika bir fırsat sağladığı için.
Remercions M. Norman pour sa générosité, il nous donne la joie de passer la semaine avec Mme Norman.
Vatikan'dakiler sizin cömert teklifinizi öğrendiğinde yani David'i ölünce bağışlayacağınızı istediğiniz her şeyi serginize vermeyi kabul ettiler.
Quand le Vatican a appris votre généreux don du David après votre mort, ils ont accepté de prêter ce que vous voulez pour votre exposition.
İltifatlar Quaorarian Cap'deki cömert adamdan.
Avec les compliments du gars généreux du cap Quaorarien.
Statü simgesi hâline gelip, muhakkak sahip olunması gereken nizama girmiş kalçalar ve kocaman meme uçları için milyonlar harcamaya gönüllü bu cömert topluluğun iliğini arsızca emdiler.
Ils ont tété sans relâche le sein d'une société pleine aux as, désireuse de dépenser des millions pour avoir le top de la tendance : - des cuisses lisses et des seins énormes.
Sosyal yardım vakfından, karşılığı Chemxtech tarafından ödenen cömert bir bağış yardımı almış.
Il a reçu de l'aide d'une asso de proximité financée par une belle subvention de Chemxtech.
Çok cömert biri olduğu için bana söylemiyor ama John'un filmde rol alması için gereken parayı o sağladı.
Il ne me le dira pas, car c'est quelqu'un de très généreux... mais je pense qu'il a arrangé la caution pour la participation de John.
Tutumlu ama cömert kaslarımızı da çalıştıralım. Devletimizi geri almamız gerekiyor! Valilik binasına girin ve "Çözümler bende," diye bağırın.
- Il nous faut reprendre le gouvernement en main, entrer en mairie et dire, "Regardez, nous avons les solutions."
Size karşı cömert olacaktır.
Il serait généreux avec vous.
Claire de borç teklif edecek kadar cömert biriydi.
Claire a eu la générosité de me faire un prêt.
Biz beraberken, tatlı, ilgili, cömert bir adamdı.
Quand on était ensemble, Il était doux et généreux.
Bu çok cömert bir davranış, efendim.
C'est généreux de votre part, monsieur.
Bu çok cömert bir teklif.
C'est très généreux de votre part.
O... O tanıdığım en cömert...
C'est le type le plus généreux que je connaisse.
Çok cömert birisiniz.
Vous êtes un homme généreux.
Pekâlâ umalım ki bu seferde o kadar cömert olsun.
Espérons que ça se passe aussi bien cette fois-ci.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]