English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ D ] / Dahıl

Dahıl tradutor Francês

15 parallel translation
Kurbanda saldırı sırasında gerçekleşen savunma yaraları var, buna her ıkı elın avuç ıçındekı yarıklar da dahıl, yanı saldırı sırasında bıçağın keskın yerını tutmuş.
La victime a subi plusieurs blessures défensives durant l'agression, dont une sévère incision aux paumes des deux mains, indiquant qu'elle a saisi la lame de l'arme durant l'agression.
Çocuklarının yanında eşlerını öldüren aıle babaları genelde her şeyı ortaya koymak zorunda hısseder ve kendılerı dahıl tüm aıleyı öldürür.
Les patriarches qui tuent leurs femmes en présence de leurs enfants se sentent en général obligés d'aller au bout, de tuer toute la famille, y compris eux-mêmes.
Kendine Kaptan Dah olarak hitap etmemizi istedi.
Il voulait qu'on l'appelle Capitaine Dah.
Sizi bulmadan önce beş olasılığa dah bakmıştık, ama daha 30 taneden fazla olasılık daha var.
Nous avons regardé cinq autres possibilités avant de te trouver mais il en reste plus d'un trentaine.
Nasıl gidiyor, Doo Dah?
Comment va, papounet?
Doo-Dah şeker hastası değildi.
Mon papounet l'était pas.
Şuna bak. Bu Doo-Dah'ın oyununun bileti.
Tiens, l'invite pour aller voir Papounet.
veya "DAH"... Dikkat Açık Hastalık.
Ou "MDA", c'est-à-dire "Maladie De l'Attention".
Şu an dah hızlı olmak isterdim ama bilgisayarlar bana yetişemiyor... gariptir ki onların on kat daha hızlı çalışmalarını sağlayacak yolu buldum ama durup onları ayarlayacak zamanım yok.
L'ironie étant que j'ai, en fait, trouvé comment les rendre 10 fois plus rapides, mais je n'ai pas eu le temps de les modifier.
Ekmeği suya attın ve ördekler - dah, dah - ekmeği yediler.
Tu jettes le pain dans l'eau et magie! Les canards le mangent.
- Bunu dah önce yapmıştım
- Je l'ai fait avant.
Pekâlâ, görünüşe göre adamımız seçilmediğini görünce sevincinden * zip-a-Dee-doo-dah'ı söylemeye başlayacak.
Ben, il a l'air d'un type qui a échappé à l'identification et s'apprête à chanter zip-a-Dee-doo-dah.
Ağaç, kozanın büyümesinden mutluydu ama içten içe, onun bir kaç yıl dah kendisiyle kalmasını istiyordu.
- "L'arbre se réjouissait de voir grandir sa chrysalide. " Mais en secret, "il aurait bien" aimer " la garder encore quelques années.
# Camptown yarisi sekiz km uzunlugunda # # Doo daa doo daa #
♪ L'hippodrome de Camptown fait 5 miles de long, Oh, doo-dah day ♪
Dah önce esrar kullandın mı?
As-tu déjà pris de l'herbe?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]