English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ D ] / Declan

Declan tradutor Francês

636 parallel translation
Kapa çeneni Declan.
- Ta gueule Declan.
Fark etmediysen havluya sarınmış haldeyim ve Declan'la baloya gitmeye hazırlanıyorum.
Au cas où tu n'aies pas remarqué, je suis en serviette à me préparer pour le bal avec Declan.
Bay Declan Mcdonough tarafından desteklenen hüzünlü akor tıngırtıları yılım.
Mon année triste a été sponsorisée par Mr Declan McDonough.
Declan nerede?
Où est Declan?
Kafası karmakarışık çünkü Declan'la tekrar beraber olup olamayacağını bilmiyor.
Elle déprime parce qu'elle ne sait pas si oui ou non elle doit se remettre avec Declan.
Stamford, Connecticut'ta St. Declan Hastanesi.
Vous êtes à l'hôpital St. Declan à Stamford, dans le Connecticut.
Onun nasıl biri olduğunu bilebilir. - Ancak kadının nerede olduğunu bilmiyoruz. - Birisi biliyordur mutlaka.
Selon Interpol, en 80 elle fréquentait Declan Mulqueen, tireur d'élite de l'l.R.A.
Declan Joseph Mulqueen ile ilişkisi olduğunu söylüyor. Adamın pili bitmiş.
En 89, il a pris deux fois 25 ans, pour trafic d'armes.
Merhaba.
Bonjour. Declan Mulqueen.
Hepimiz tehlikeli insanlardık herhalde... ama o farklıydı.
Declan était passionné, il servait une cause. Cet homme était de glace.
Declan ateş gibiydi, ihtiraslıydı.
Aucun sentiment.
Declan ve Valentina.
J'interroge les gens du coin.
Declan seni öldürdüğünde, beni hatırla, tamam mı?
Quand Declan te tuera... pense à moi.
Ölmeden önce... Declan'ı görürsen, ona kadınlarını koruyamadığını söyle.
Si tu vois Declan avant de mourir, dis-lui qu'il est incapable de protéger ses femmes.
"Declan'a kadınlarını koruyamadığını söyle."
"Declan est incapable de protéger ses femmes."
- "Yardım et Declan" de. - Yardım et Declan.
"Au secours, Declan."
Yardım et Declan!
Au secours, Declan!
Dinle, iki kuzenim vardı, Declan ve Siobhan. İkizler de, benim yaşımdaydılar. Beraber büyüdük.
En fait, nous sommes simplement cinq civils essayant de faire le travail de 4000 soldats, eh bien, avec un sentiment, tout à fait franchement, d'être un peu dépassés.
Görünüşe göre, Grace Declan, pazar günü senin kayboluşunu görmüş.
Grace Declan vous a vu vous volatiliser.
Gerçekte, biz 4.000 askerin işini yapmaya çalışan basit sivilleriz.
Ecoute, j'avais deux cousins, Declan et Siobhan.
Declan'dan haber var mı?
Des nouvelles de Declan?
Declan.
Declan.
Declan, uçağı çalıştır.
Declan, démarre l'avion.
"Declan, uçağı çalıştır" da ne demek?
"Declan, démarre l'avion"? Ca veut dire quoi?
Stan onlar bu tarafa gidecek.
Stan, Declan, par ici.
Erkek arkadaşım, Declan.
Mon copain, Declan.
Rahip Declan.
- Ouais. Le père Declan.
Senin Peder Declan, emekliye ayrılan rahipler için olan bir huzurevinde.
Votre Père Declan est dans une maison de retraite pour prêtres.
- Peder Declan?
- Père Declan?
Peder Declan bir şeyler biliyor.
Le père Declan sait quelque chose.
Declan'a göre, Tim öldürülmeden önce zaten uçurumun kenarındaydı.
Selon Declan, elle était sur le point de craquer bien avant la mort de Tim.
Declan'ın söylediklerine göre, Nicole'de doğum sonrası psikoz görülüyor.
D'après ce que Declan a dit, Nicole présentait des symptômes de dépression post-partum.
Cinayet günü Peder Declan'dan Nicole'e göz kulak olmasını istemen gibi.
Que vous aviez demandé au père Declan d'aller voir Nicole le jour du meurtre.
Peder Declan'la hala görüşüyor musun?
Êtes-vous toujours en contact avec le père Declan?
Birileri Peder Declan'a günah çıkarttı, patron.
Quelqu'un s'est confessé au père Declan, chef.
Peder Declan'a sor.
Interrogez le père Declan.
Declan sessizlik yeminini 24 yıldır bozmadı.
Oh, Declan n'a pas rompu son vœu de silence depuis 24 ans.
Dışarıda Dedektif Valens'i gördün mü, Murph? Peder Declan'ın ifadesini alıyordu.
Avez-vous vu l'inspecteur Valens en face, Murph, enregistrer la déposition du père Declan?
Declan'ın emekli olması dışında.
Sauf que Declan est à la retraite.
- Mulqueen.
Declan Mulqueen?
Declan.
La police canadienne a sa photo mais ça n'a rien donné.
Witherspoon, Waveland Yat Kulübü'nü araştır.
Witherspoon, au Waveland. Declan et Valentina, au Yacht Club.
Ne yapacaksın Declan?
Qu'est-ce que tu vas faire?
Eskisi kadar iyi değilsin Declan.
Tu baisses, Declan.
Üzgünüm Declan.
Désolé.
Her şey için teşekkürler Declan.
Merci pour tout.
Declan, kapıyı aç.
Veuillez sortir.
- Tekrar gelmeye zahmet etme.
Declan, la porte.
Bana bir dakikacık ver Declan. Onları içeri nasıl sokacaksın?
Comment vont-ils entrer?
Declan onu yarı yolda karşıla, olur mu?
Declan, aide-là à descendre.
Her şey yolunda mı, Declan?
Ca y est, Declan?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]